Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 30/01/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 17/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili Avukat ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemine reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılardan .....

    ATM'ce verilen ihtiyati tedbir kararının davalı tarafından yapılan inşaatın ve üçüncü kişilere yapılan satışların durdurulması şeklinde genişletilmesi, teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve alınan teminatın iadesi talebine ilişkin olduğu, ihtiyati tedbirin şartlarının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 389/1 maddesinde genel olarak düzenlendiği, buna göre mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya geçikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, ihtiyati tedbirde asıl olanın, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunması olduğu, HMK'nun 390/3 maddesine göre tedbir talebi eden tarafın, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden...

      gerekçesiyle oy birliğiyle bozulmasına karar verilerek dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava haksız şikâyet sebebiyle kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili müvekkilinin Konya 10. İcra Dairesinde icra müdürü olarak görev yaptığını, Konya 2. Aile Mahkemesinin 2011/639 E. sayılı dosyasında tensiben "davalının 2008 doğumlu Hasibe Keleş isimli çocuğunun velayetinin, çocuğun annesi Gülistan Keleş'e verilmesine" dair ihtiyati tedbir kararı verildiğini, Gülistan Keleş'in ise mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının infaz edilerek çocuğunun davalıdan alınarak kendisine teslim edilmesi için Konya 10....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 15/03/2021 NUMARASI: 2021/179 D.İş 2021/173 Karar TALEP: İhtiyati Tedbirİhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın talep eden vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü. TALEP: İhtiyati tedbir talep eden vekili, ...'in Youtube adlı sosyal medya platformunda https://youtube.com/... linki üzerinden paylaştığı video ile müvekkili şirketlerin tescili markası ve ürününü karalamak suretiyle haksız rekabet teşkil eden açıklamalar yaptığını, bu sebebiyle haksız saldırının bir an evvel önlenmesi ve yayının durdurulması, bu bağlamda SMK'nun 159/1. TTK'nun 61. Ve HMK'nun 389.maddeleri uyarınca ilgili URL adresine tedbiren erişimin engellenmesini talep etmiştir....

          Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. ... Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

            Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış,olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

              Dava dilekçesinde, 28.11.2022 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararlarının iptali ile bu kararların icrasının geri bırakılması talep edilmiş, bu taleplere ilişkin iddialar ileri sürülmüş, ilk derece mahkemesi tarafından somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere, tedbir talep eden taraf, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Somut olayda, dava konusu 28.11.2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlar yönünden ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 12/07/2021 (Ara Karar) NUMARASI: 2021/436 Esas TALEP: İhtiyati Tedbir İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021 İhtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü. TALEP: Davacı vekili; müvekkilinin ......

                Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır, 25. maddesinde, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı belirtilmiş, BK’nin 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

                  Anayasa’nın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasa'nın “Temel Haklar ve Hürriyetlerin Niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 4721 sayılı Kanun'un 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, maddi olay tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez....

                    UYAP Entegrasyonu