Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....
Şti. aleyhine 08/11/2012 gününde verilen dilekçe ile ihtiyati tedbir kararı istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne kararın niteliğine göre duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Davacı, internet sitesindeki yayın nedeniyle kişilik haklarının zarara uğradığını belirterek, sitedeki yayının tedbiren durdurulmasını istemiştir. Davalı, haksız ve yersiz açılan tedbir isteminin reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, 09/11/2012 tensip kararıyla uyuşmazlığın esası hakkında verilecek sonuca tedbir kararı ile ulaşılamayacağından “tedbir yoluyla yayından çıkarılması” isteminin reddine karar verilmiş, karar, davacılar tarafından temyiz edilmiştir....
her türlü evrak ile materyalin kullanılmasının ve reklam faaliyetlerinin dava sonuna kadar durdurulması hususlarında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, şikayet eden ... vekili tarafından, doktor olan müvekkilinin ismi, fotoğrafları ve videoları kendisinden izin alınmadan haksız ve ticari amaçlı olarak LİPİTABS isimli ürünün satış ve tanıtımlarında kullanılarak kişilik haklarına saldırıda bulunulduğundan bahisle, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine maddi ve manevi tazminat ödetilmesi ve internet sitesindeki yayınların durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu ve anılan Mahkemenin 2013/140 esas sayılı dosyası üzerinden 04/06/2013 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbirin kabulüne ve davacı olan ...'...
Mahkemece, davalının sadece tur hizmetini yerine getirememesinin kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilemeyeceği, dinlenen tanık beyanlarına göre davacının kişilik haklarına yönelik bir saldırının varlığı da ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Borçlar Kanununun 49. maddesine göre kişilik hakları haksız saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat isteyebilir. Aynı Kanunun 98. maddesi delaletiyle sözleşmeye aykırılık halinde de 49. maddenin uygulanacağı tartışmasızdır. Kişinin onuru, saygınlığı gibi kişilik haklarını oluşturan değerlere ve Anayasa ile güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlere saldırı halinde manevi bir zarar, başka bir ifade ile kişilik hak ve değerlerinde irade dışında gerçekleşen bir eksilmenin oluştuğunun kabulü gerekir....
(Muhalif) KARŞI OY YAZISI Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, kişilik haklarına yapılan saldırının kapsam ve derecesine göre, davalı-karşı davacı (kadın) yararına hükmedilen manevi tazminat ölçülülük ilkesine uygundur. Bu sebeple sayın çoğunluğun bu yöndeki bozma kararına katılmıyorum....
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, TBK 58.maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....
haklarına saldırı olduğunu ve haksız rekabet hükümlerini ihlal ettiğini bu yol ile müvekkilinin karalanmaya ve müvekkilinin halk nezdindeki itibarı zedelenmeye çalışıldığını, paylaşılan içeriklerin sebep olduğu ve olabileceği algı neticesinde müvekkilinin zarar yaşadığı ticari itibar kaybı ve saygınlığı başta olmak üzere diğer kişilik haklarının zedelenmiş olması da göz önüne alındığında haksız rekabetin tespiti'nin açık olduğu müvekkilinin marka ve kişilik haklarına daha fazla zarar gelmesinin engellenebilmesi amacıyla haksız rekabet oluşturan fiilin sona erdirilmesini ve söz konusu içeriğin kaldırılması ve beyanların düzeltilmesi doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmişlerdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep; ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin kararların kaldırılması istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin hüküm karşı taraflarca istinaf edilmiştir. Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen tarafın istinaf başvurularının değerlendirilmesinde; HMK'nın 394. maddesinde karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebileceği, aynı kanunun 4. fıkrasında itiraz üzerine mahkemenin tarafları dinlemek üzere davet edip gelmedikleri taktirde dosya üzerinden inceleme yaparak itiraz hakkında karar verileceği ve 5. fıkrada ise itiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tespit Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * kişilik haklarına yapılan haksız saldırının önlenmesi ve saldırının hukuka aykırılığının tespiti istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.11.2008 (pzt.)...