Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar davacı vekili tarafından ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de, tedbir talebinin tasarımlara ilişkin olduğu, benzerliği ve ihlali konusunda bilirkişilerce tespit yapılması gerektiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde herhangi bir tespit talebi olmadığı gibi herhangi bir tespit de yapılmadığı, bu aşamada henüz davacı açısından yaklaşık ispat kuralı yerine getirilmediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının talebi, kendi adına tescilli iki tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan davalı eylemlerinin tespiti ve öncelikle ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına yöneliktir....

    Her ne kadar davacı vekili tarafından ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de, tedbir talebinin tasarımlara ilişkin olduğu, benzerliği ve ihlali konusunda bilirkişilerce tespit yapılması gerektiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde herhangi bir tespit talebi olmadığı gibi herhangi bir tespit de yapılmadığı, bu aşamada henüz davacı açısından yaklaşık ispat kuralı yerine getirilmediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının talebi, kendi adına tescilli iki tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan davalı eylemlerinin tespiti ve öncelikle ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına yöneliktir....

    Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır, 25. maddesinde, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı belirtilmiş, BK’nın 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....

      tedbir taleplerinin kabulüne, davalıların basındaki davacının haklarına saldırı ve müdahale teşkil eden demeç verilmemesine yönelik diğer ihtiyati tedbir taleplerinin davanın konusu itibariyle reddine" şeklinde karar verilmiş, bu karara davalılarca yapılan itiraz reddedilerek kesinleşmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacıların adının, davalı tarafından yapılan ve yapılacak televizyon, radyo ve internet gibi yayınlarda kullanılmasının tedbiren durdurulması ve engellenmesi istemine ilişkin tedbir talebine yöneliktir. HMK' nın 390/1. Maddesi gereğince; ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebileceği belirtilmiştir. Tedbir talep eden, bu talebini dava açmadan önce geçici hukuki koruma olarak talep ettiğinden esas hakkında görevli ve yetkili mahkemeden talepte bulunması gerekirken tarafların tacir oluşu ve işin ticari işletmesiyle ilgili olması sebebiyle davanın ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden asliye hukuk mahkemesinden tedbir talep edilmesi yasanın açık hükmü gereği mümkün değildir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd aleyhine 15/02/2011 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/07/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılar vekili tarafından temyiz olunmuştur. Dava konusu haberin, 03/02/2011 tarihli .......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “kişilik haklarına yönelik saldırının hukuka aykırılığının tespiti ile durdurulması, kaldırılması ve üçüncü kişilere duyurulması” davasından dolayı, bozma kararı üzerine direnme yoluyla İstanbul 12....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/12/2012 gününde verilen dilekçe ile ihtiyati tedbir istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/01/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ...'nın isim hakkına yapılan saldırının hukuka aykırılığının tespiti, önlenmesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı saldırının nedenini oluşturduğunu iddia ettiği el ilanlarının tedbiren toplatılmasını da istemiş; Mahkemece bu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, ret kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan el ilanı incelendiğinde, davacının isim ve logosonun kullanıldığı anlaşılmaktadır....

                Manevi tazminat, bozulan manevi dengenin yeniden sağlanması için kabul edilmiş bir tatmin (veya telafi) yöntemi olup, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi halinde manevi tazminata hükmedilir. Kocanın eşini, başka bir kadınla aldatması, ağır hakaret hallerinde, kişilik haklarına saldırının varlığı kabul edilmektedir. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde ise, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları etkili ölçüttür.( Hukuk Genel Kurulu'nun 14.04.2010 gün ve 2010/2-203 E., 2010/220 K. sayılı ilamı)....

                  FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/08/2022 NUMARASI : 2022/295 Esas İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN : VEKİLİ : KARŞI TARAF : VEKİLİ : TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir Ankara 1....

                    UYAP Entegrasyonu