Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12-161 E.- 148 K. sayılı kararı). Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek Kanun'un öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine dair hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, kıymet takdir raporunun iflas müdürlüğüne 06.01.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilince Ankara 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 20217106E sayılı kıymet takdirine itiraz dosyasına 09.02.2021 tarihinde sunduğu dilekçesinde kıymet takdirine itiraz davasının sehven açıldığını, borçlu şirketin iflas ettiğini ve vekalet ilişkisinin son bulduğunu beyan ederek gereğinin yapılmasını talep ettiğinin anlaşılması karşısında borçlunun yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir....
YANIT : Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının taşınmazın değerine ilişkin iddialarının kıymet takdirine itiraz davasında değerlendirildiğini, kıymet takdirine itirazın reddi kararının maddi anlamda kesin hüküm teşkil ettiğini, imar değişikliği iddiasının ise hem kıymet takdirine itiraz davası hem de mahkemenin 2020/216 Esas sayılı şikayet davasında değerlendirildiğini, satış ilanındaki eksiklik hususunda davacının öncesinde şikayet yoluna başvurmadığını, kıymet takdirinin yapıldığı tarihte yapı kullanma izin başvurusunun bulunmadığını, ihalenin usulüne uygun olarak yapıldığını bildirerek davanın reddine, İİK'nın 134/2 maddesi gereği davacının ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/1058 Talimat sayılı takip dosyası incelendiğinde, şikayetçi ... , talimat icra dairesince yapılan kıymet takdirine, borçlular vekili olarak Av. ... tarafından itiraz edildiği, .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 24.03.2014 tarihli, 2013/121 E.- 2014-58 K. sayılı kararıyla taşınmazların değerlerinin belirlenmesine ilişkin karar aslının dosya içinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, borçlular vekili tarafından açılan kıymet takdirine itiraz davasında yüzüne karşı karar verilen vekilin azledildiğine veya istifa ettiğine dair dosya içinde kayıt da bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda, satış ilanının kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, kıymet takdirine itiraz hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz....
Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. O halde mahkemece, borçlunun kıymet takdirine itirazının süresinde olup olmadığı araştırılarak yasal 7 günlük sürede kıymet takdirine itiraz edilmiş olduğunun tespiti halinde; fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazların, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, icra dosyasında alınan bilirkişi raporu ile tespit edilen değerinin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı denetlenerek, kıymet takdirine itiraz davasında taşınmaz ile ilgili yapılan kıymet takdiri tarihi itibariyle tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken açıklanan bu hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kıymet takdirine itiraz Uyuşmazlık, satış memurluğu tarafından düzenlenen kıymet takdirine itiraz istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kıymet Takdirine İtiraz Uyuşmazlık, kıymet takdirine itiraz olup, satış hazırlığı muamelelerine yönelik şikayet niteliğindedir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi'nce sadece kıymet takdirine itiraz yönünden yetkisizlik kararı verilmiş olup, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nce yetkisizlik kararı verilen konu (kıymet takdirine itiraz) dışına çıkılarak başka bir konuda da (meskeniyet şikayeti hakkında da) hüküm kurulması mümkün olmadığı gibi, usul ve yasaya da aykırıdır. O halde mahkemece, sadece kıymet takdirine itirazla ilgili karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yetkisizlik kararının kapsamı dışında kalan meskeniyet şikayeti hakkında da hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi’nin 06.09.2019 tarih ve 2019/965 E.-2019/777 K. sayılı kararı ile kıymet takdirine itirazın süre yönünden reddine karar verildiği görülmüştür. İhalenin feshini isteyen ve kıymet takdirine itiraz eden asıl borçlu adına çıkartılan kıymet takdiri raporunun 23.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, kıymet takdirine itiraz talebinin 02.09.2019 tarihli olduğu, dava açma süresinin 7 gün olduğu, 7.gün olan 30 Ağustos Zafer Bayramı resmi tatil olduğundan ilk iş günü olan 02.09.2019 tarihinde süresinde dava açıldığı, kıymet takdirine itirazın süresinde olduğu, dolayısıyla, icra mahkemesince, kıymet takdirine ilişkin itirazın süre aşımı nedeniyle reddinin yerinde olmadığı görülmekte olup bu durumda, ihaleye konu taşınmazın kıymetinin yeniden değerlendirilmeye tâbi tutulması gerekmektedir....
Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. O halde mahkemece, borçlunun kıymet takdirine itirazının süresinde olup olmadığı araştırılarak yasal yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz edilmiş olduğunun tespiti halinde; borçlunun taşınmazını kıymetinin belirlenmesi için açık bulundurma yükümlülüğü olmayıp, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayetlerde, borçluya yüklenecek tek yükümlülük gerekli gider avansını yatırmaktır....
Her ne kadar kesinleşen kıymet takdirinden sonra icra müdürlüğüne yapılan başvuru sonuç doğurmaz ise de kıymet takdirinin usulünce kesinleşmediği ve borçlunun ihalenin feshine ilişkin başvurusunda icra müdürlüğüne yaptığı bu başvuruya da değinerek taşınmazın değerinin usulünce belirlenmediğinden ihalenin feshini talep ettiği, dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemesinin “borçlunun ihalenin feshi talepli" şikayet dilekçesinde kıymet takdirine itiraz kararının usulsüzlüğünü ileri sürmediğinden kıymet takdirinin kesinleştiği ve şikayet dilekçesinde kıymet takdirine itiraz davasının usul ve yasaya aykırılığını ileri sürmediğinden ihalenin feshinde değer tespiti yapılamayacağı yönündeki gerekçesi yerinde değildir. Kaldı ki borçlunun kıymet takdirine itiraz kararına karşı süresinde istinaf başvurusunu, usulsüzlük iddiasının en açık göstergesi kabul etmek gerekir....