İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "..., davacı vekili her ne kadar kıymet takdirine itiraz davasında dava dilekçesinin ekindeki emsallerin incelenmemesi, davada tespit edilen tutarın emlak piyasasına uygun olmaması ve aynı davada alınan bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmaksızın hüküm kurulduğundan hareketle ihalenin feshini talep etmiş ise de; İstanbul Anadolu 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/371 Esas sayılı kıymet takdirine itiraz dosyasının incelenmesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli, usul ve yasaya uygun olduğu, taşınmazın gerçek değerinin belirlenmesi noktasında raporda dikkate alınan emsallerin uygun emsaller olduğu, raporun taşınmazın içine girilerek usulüne uygun hazırlandığı hususları dikkate alınarak dosyamızdan yeniden keşif icra etmeye gerek görülmemiştir....
Aynı maddenin son fıkrasına göre kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki İcra Mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde İcra Mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, İcra Mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
İcra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı ilgililer, (7) günlük süre içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak itiraz edebilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Öte yandan kıymet takdirine itiraz edilmesine rağmen satışın yapılmış olması, mahkemece satışın durdurulmasına karar verilmediği sürece tek başına ihalenin feshi nedeni olamaz....
İcra Mahkemesinin 2014/1208 E., 2014/1284 K. sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz ettiği, dilekçenin ibraz edildiği 09.09.2014 tarihinde 40,70 TL'si harç olmak üzere toplam 180,70 TL gider avansı yatırdığı, dilekçe üzerine itiraz edene yatırması gereken bakiye masraflarla ilgili not yazılmadığı gibi muhtıra çıkarılarak noksan keşif ve bilirkişi ücretini yatırması için mehil verilmeden İİK'nun 128/a maddesi gerekçe gösterilerek 7 gün içinde masrafların yatırılmadığı gerekçesiyle itirazın kesin olarak reddine karar verildiği görülmüştür. Borçlu, kıymet takdirine itiraz dilekçesini ibraz ederken HMK'nun 120. maddesinin gerekçesinde belirtildiği üzere keşif ve bilirkişi ücretini de karşılamak üzere avans yatırmıştır. Mahkemece HMK'nun 115/2. maddesi gereğince noksan ücret ve masrafların miktarı da belirtilerek mahkeme veznesine yatırılması için kesin mehil verilmeden itirazın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda; borçlunun ... 11.İcra Mahkemesinin 2018/504 E., 2018/968 K. sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz ettiği, dilekçenin ibraz edildiği 23.05.2018 tarihinde 195 TL gider avansı yatırdığı, dilekçe üzerine itiraz edene yatırması gereken bakiye masraflarla ilgili not yazılmadığı gibi muhtıra çıkarılarak noksan keşif ve bilirkişi ücretini yatırması için mehil verilmeden İİK'nun 128/a maddesi gerekçe gösterilerek 7 gün içinde masrafların yatırılmadığı gerekçesiyle itirazın kesin olarak reddine karar verildiği görülmüştür....
Kıymet takdirine itiraz davaları hakkında kesin olarak karar verildiği gibi, kıymet takdiri yapılan taşınmazın kıymet takdirine itiraz yoluna başvurulan yerde de bulunmadığı, bu nedenle de kıymet takdirine itiraz konusundaki başvurunun da yerinde olmadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353- 1- b-1. maddesi gereğince esastan reddi gerekmiş ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....
Kıymet takdirine itiraz üzerine verilen karar kesin nitelikte olmakla birlikte, anılan hükümler ihalenin feshi aşamasında incelenebilir (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12-161 E.- 148 K. sayılı kararı). Borçlunun kıymet takdirine itirazının, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 07.02.2014 gün ve 2014/14 E.- 2014/10 K. sayılı ilamı ile süre aşımından reddedildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun kıymet takdirine itirazı üzerine verilen kararın doğru olup olmadığı değerlendirilerek, itirazın reddi kararının doğru olmadığının anlaşılması halinde ise; kıymet takdirine itiraz nedenlerinin yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....
Borçlunun, vekili aracılığıyla Eskişehir 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/324 E. sayılı dosyası üzerinden kıymet takdiri raporuna itiraz ettiği ve anılan mahkemenin 23.01.2014 tarih ve 2013/324 E.,2014/41 K. sayılı kararının takip dosyası arasında bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, kıymet takdirine itiraz hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup sonuç doğurmaz. Şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir....
Borçlunun, vekili aracılığıyla ...İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/556 E. sayılı dosyası üzerinden kıymet takdiri raporuna itiraz ettiği ve anılan mahkemenin 26.12.2013 tarih ve 2013/556 E.,2013/786 K. sayılı kararının takip dosyası arasında bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, kıymet takdirine itiraz hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup sonuç doğurmaz. Şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir....
i yaralamadan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; CMK'nin 231/12. maddesi gereğince “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir” hükmü gereğince kararın temyiz kabiliyeti olmadığından ve ancak itiraz yolu açık bulunduğundan itiraz merciince karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 2) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında katılan ...'...