WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü ile haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Davaya konu taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesi davacı vekiline 13/07/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 09/02/2021 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. Meskeniyet iddiasına ilişkin yargılamanın devamı sırasında icra müdürlüğünün 2404/2021 tarihli kararı ile dosya infazen kapatıldığından, haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleştiğinden ve şikayet tarihinden sonra davaya konu haciz kaldırıldığından, yargılama aşamasında davanın konusuz kaldığı açıktır. Davanın açıldığı tarih itibarı ile haciz ayakta olduğundan, HMK'nın 114. maddesi kapsamında davacının bu davayı açmakta hukuki yararının olduğu tartışmasızdır....

    Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 05.03.2007 tarihinde konduğu, daha sonra taşınmaza 13.02.2014 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze dair borçluya herhangi bir tebligat yapılmadığı, borçlunun haczi daha evvel öğrendiği iddia edilmediği gibi, öğrendiği yönünde yazılı bir belgenin de mevcut olmadığı görülmektedir. Buna göre, borçlunun 03.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 13.02.2014 tarihli haciz yönünden İİK'nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir. O halde; her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin kesin hüküm ve süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Mahallesi, 9323 ada, 10 parsel, 1.kat, 6 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın tapu kaydına haciz konulduğu, hacizden şikayet tarihiyle aynı gün haberdar olunduğu, İİK madde 82/12 uyarınca hacizli taşınmazın, borçlunun haline münasip meskeni olup, haczinin mümkün olmadığı şikayeti ile meskeniyet şikayetinin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosya şikayetçisi, borçlu ... şikayet dilekçesiyle adına kayıtlı ... ... İlçesi, ... Mahallesi, 471 ada, 15 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına haciz konulduğu, hacizden şikayet tarihiyle aynı gün haberdar olunduğu, İİK madde 82/12 uyarınca hacizli taşınmazın, borçlunun haline münasip meskeni olup, haczinin mümkün olmadığı şikayeti ile meskeniyet şikayetinin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....

        Dairemizce yapılan değerlendirmede; dava, 103 davetiyesinin usulsüz tebliği edilmesi nedeniyle öğrenme tarihinin 27/06/2022 olduğunun tespiti ve meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 10/01/2023 tarihli karar ile şikayetin reddine karar verildiği, gerekçesinde meskeniyet şikayeti bakımından değerlendirme yapıldığı, daha sonra 17/01/2023 tarihli hükmün tamamlanması ek kararı ile usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nun 305/A maddesinde "Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir....

        Somut olayda, borçlunun aynı takip dosyasına ve aynı taşınmaza ilişkin olarak 5.02.2015 tarihinde meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 30.06.2015 tarih ve 2015/78 E-2015/340 K. sayılı kararı ile şikayetin reddine karar verildiği, bu kararın 9.03.2017 tarihinde Dairemizce onandığı ve 22.06.2017 tarihinde karar düzeltme istemi reddedilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. Söz konusu ilamın tarafları ile konusunun, temyize konu karar ile aynı olduğu görülmüştür....

          İK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 16. maddesi uyarınca öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Somut olayda; 103 davet kağıdının 01/02/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, davacının dava dilekçesinde de 103 davet kağıdı tebliği ile haczi öğrendiğini bildirdiği, 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna yönelik bir iddianın bulunmadığı, meskeniyet şikayetinin 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 29/03/2019 tarihinde ileri sürüldüğü, meskeniyet şikayetinin icra mahkemesinde ileri sürülmesi gerektiği, icra müdürlüğüne yapılan itirazların hukuki sonuç doğurmayacağı, Mahkemenin şikayetin süreden reddine ilişkin kararının isabetli olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

          'nun 82/1- 2. maddesinden kaynaklanan haczedilmezlik şikayeti hakkında verilen karara yönelik istinaf başvurusunun HMK‘nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davacı tarafın kıymet takdirine yönelik şikayeti ve taşkın haciz şikayeti hakkında verilen karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinin İİK'nun 128/a-5, 363/1, 365/son, HMK'nun 352/1- b maddeleri gereğince REDDİNE, 2- Davacı tarafın İİK....

          DAVA KONUSU : MESKENİYET ŞİKAYETİ KARAR : DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle;İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2014/5721 E sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından yapılan takip nedeniyle müvekkil adına kayıtlı ''Kocaeli /Derince ilçesi ...1604 ada 15 parselde bulunan 8 ve 10 nolu ''bağımsız bölümlere haciz konulduğunu beyanla, meskeniyet şikayetlerinin kabulü ile 8 nolu bağımsız bölüm üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı -alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazın internet sitesinden satışa çıkardığını satışın gerçekleşebilmesi için Kocaeli 1. Aile mahkemesinin 2007/96 Değişik iş sayılı dosyası üzerinden dava konusu taşınmaz üzerine konulan aile konutu şerhini de kaldırdığını, alacaklılardan mal kaçırmak maksadıyla hareket edildiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          Bu durumda, her ne kadar taşınmazdaki 23.05.2014 tarihli haciz şerhine ilişkin meskeniyet şikayeti ve bu şikayete binaen verilen bir karar mevcut ise de, satışa esas alının son haciz için meskeniyet şikayetinde bulunulmayıp yukarıda da açıklandığı üzere, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından ve bu hak kullanılmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekmekte olup Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, Bölge Adliye Mahkemesi 22....

            UYAP Entegrasyonu