Davalı T8 istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; davacılar vekilinin istinaf dilekçesinin iki nolu bendinde dava konusu taşınmazı muvyazaalı olarak devir aldığımı, Emine Sofu ve Kiymet Kısacık'ın sözleşmeye aykırı hareket ettiği hususlarının sabit olduğunu ileri sürdüklerini, ileri sürmüş oldukları hususların hukuksal olarak hiçbir şekilde bağlayıcı yanı bulunmadığını, dava konusu taşınmaz resmi memur ve makamlar huzurunda tapuda yapılan gerçek bir işlemdir, benim yapmış olduğu işlem resmi makamlar önünde yapıldığını, Emine Sofu ve Kiymet Kisacık'ın sözleşmeye aykırı hareket ettiği beyan edildiğini, bu hususun doğru olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmeden kendisinin hiçbir şekilde haberi olmadığını, ayrıca davacılar Emine Sofu ve Kiymet Kisacık'a herhangi bir para vermediklerini, 1983 yılında kız kardeşi Kiymet Kisacık'ın kafasını tarafların murisleri Vahit Sarı ağır bir şekilde darp ederek, 1988 yılında ise adi bir hukuki dayanağı bulunmayan sözleşme meydana çıktığını, Kıymet...
nin 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına borca yetecek kadar miktarda İİKnın koyduğu sınırlar içinde (Tahsilde tekerrür olmamak üzere) ihtiyati haciz konulmasına, oy çokluğu ile karar verilmiştir. İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz edenler vekili, davacı şirket ile aralarındaki 25.02.2021 tarihli Rödevans sözleşmesine konu; ... ......
eylemden dolayı şikayetçi olan müşteki(müştekilerin) zarar gördüğünün dosya içeriğinden anlaşılması karşısında; borçlu şirketin kayıtlı olduğu Bafra Vergi Dairesi Müdürlüğünden en son verdiği beyanname örnekleri getirtilip, tüm dosya içeriği ile bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir edilmesi gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 14.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
eylemden dolayı şikayetçi olan müştekinin zarar gördüğünün dosya içeriğinden anlaşılması karşısında; borçlu şirketin kayıtlı olduğu Mecidiyököy Vergi Dairesi Müdürlüğünden en son verdiği beyanname örnekleri getirtilip, sanık müdafinin belirttiği adreste zabıta araştırması yaptırılarak, gelen yazı ve ekleri, ticaret sicili kayıtları ile birlikte delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
eylemden dolayı şikayetçi olan müştekinin zarar gördüğünün dosya içeriğinden anlaşılması karşısında; dosyada mevcut muhtasar beyanname örneklerinin boş olması, yapılan zabıta araştırması ile vergi dairesi cevabi yazısından firma adresinin boş olduğunun belirlendiği ve böylelikle şikayet tarihi itibariyle suçun unsurlarının oluştuğu ve sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, dava konusu alacağın bu niteliği gözetilerek, yargılama sonucunda itirazın haksızlığı belirlenen alacak tutarı üzerinden davacı yararına İİKnın 67/2. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle bu istemin redddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ın hakkında ve sanık ... hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlere yönelik itirazlarının incelenmesinde; 5271 sayılı CMK'nin 231/12. maddesi gereğince “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir” hükmü gereğince kararın temyiz kabiliyeti olmadığından ve ancak itiraz yolu açık bulunduğundan itiraz merciince karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 2) Katılanın, sanıklar hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin isteme uygun ONANMASINA, 20/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davalı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davacı borçluların kendi taleplerinin sonucu icra müdürlüğünün işlem yaptığını ve kendi talepleri sonucu Ticaret Odasından gelen değer belirlenmesine sanki bir kıymet takdiri yapılmış gibi kıymet takdirine itiraz davası açtıklarını, ortada icra dosyasında yapılan bir kıymet takdiri olmadığından kıymet takdirine itiraz davası açılamayacağını, davacı borçluların takip dosyasında İİK 24. maddeye göre talepleri sonucunda Ticaret Odası'nın bir bedel belirlediğini, davacı borçluların bu bedele icra dosyasında itiraz etmeden kıymet takdirine itiraz davası açtıklarını, oysa gelen bedele karşı öncelikle icra dosyasında itiraz etmeleri ve bilirkişi marifetiyle kıymet takdiri istemeleri, sonrasında icra dosyasına bilirkişi marifetiyle gelen kıymet takdirine karşı icra hukuk mahkemesine kıymet takdirine itiraz davası açmaları gerektiğini, usul açısından da yapılan işlemlerin kanuna aykırı olduğunu, bilirkişinin 09/12/2021 tarihli ek raporunda...
Ulukışla Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/81 Esas sayılı dosyasında; 11/06/2019 tarihinde tensiben, İİKnın 287. maddesi gereğince 3 ay süre ile geçici mühlet verildiği, 04/09/2019 tarihinde, geçici mühlet süresinin 2 ay süresince uzatılmasına, İİK’nın 288. maddesine göre geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından İİK.nın 294, 295, 296 ve 297. maddelerinin uygulanmasına, bu çerçevede mühlet içinde davacı aleyhine 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri de dahil tüm takip işlemlerinin yapılmasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmiştir....
nin 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına borca yetecek kadar miktarda İİK nın koyduğu sınırlar içinde (Tahsilde tekerrür olmamak üzere) ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir. İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz den ...Şti. Vekili, ihtiyati haciz kararının şartlarının bulunmadığını, İİK.'...