Davacı alacaklı, kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlattığı icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine icra mahkemesine baş vurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur....
Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, kiralananın tahliyesine, 2013 Ocak ayı kira bedeli tutarı 3.500,00.- TL yönünden itirazın kısmen kaldırılmasına karar verilmiş, karar her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, kararın dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin kiralananın tahliyesine, 3.500,00.- TL kira alacağı için itirazın kısmen kaldırılmasına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin reddedilen itirazın kaldırılması talebine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı tarafından 18.01.2013 tarihinde başlatılan icra takibinde, 2010 Kasım ayından bakiye 1.581.- TL, 2010 Aralık ayı 2.350.- TL, 2011 yılının 12 ay kirası için 31.200.- TL, 2012 yılının 12 ay kirası için 36.000.- TL ile 2013 Ocak ay kira bedeli 3.500.- TL toplamı 74.631,00.- TL'nin davalıdan tahsili talebinde bulunulmuştur....
Dava, kira alacağının tahsili için haciz ve tahliye talepli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, mahkemenin kira sözleşmesi olarak nitelendirdiği protokole göre, kira sözleşmesinin niteliğinin ürün kirası sözleşmesi olduğunu, ürün kirasının TBK'nın 357 vd. maddelerinde düzenlendiğini, protokol başlıklı kira sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere, kiralayan davacılar, kiracı müvekkiline, kiralananı işletme yetkileriyle birlikte kiraladığını, dolayısıyla söz konusu uyuşmazlıkta, gerek kanun koyucunun iradesi, gerek Yargıtay kararları ve doktrine göre, ürün kirası sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiğini, işletme yetkisinin kiracıya devrini ön planda tutan, hasılat veren bir şeyin kiralanması halinde ürün kirası niteliğinin baskın sayılması gerektiğini, yerel mahkemenin uyuşmazlık konusu kira ilişkisinin niteliğini tespitte bulunmayarak, ürün kirası hükümlerine göre karar vermesi gerektiğini, ürün kirası hükümlerinin uygulanacağı eldeki uyuşmazlıkta kiralayanın yaptığı takipte 30 günlük ödeme süresi verildiğini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı kiracının süresinde itiraz etmemesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunmuş, mahkemenin konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi üzerine, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu durumda kiralananın niteliğine göre tarflar arasındaki ilişkinin Türk Borçlar Kanun'unun üç'üncü ayırımında düzenlenen Ürün Kirası hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Olayımızda davalı aleyhine başlatılan icra takibinde konut ve çatılı işyeri kiralarında verilmesi gereken 30 gün ödeme süreli ödeme emri düzenlenmiş ve davalıya tebliğ edilmiştir. Oysa Türk Borçlar Kanun'unun315.maddesi gereğince ürün kiralarında davalının temerrüde düşürülmesi için yasal ödeme süresi en az altmış gün olmalıdır. Bu durumda usulüne uygun olarak düzenlenmeyen ödeme emrine dayalı olarak kiralananın tahliyesine karar verilmesi doğru değildir. Tahliye talebinin mahkemece reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....
Dava, kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının, müvekkillerine ait taşınmazlarda 14 yılı aşkın süredir kiracı olduğunu, 03/11/2014 tarihli ihtarnameye rağmen taşınmazı tahliye etmediğini belirterek davalının kiralanandan TBK 347/2 maddesi gereğince tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacılardan . .. ile müvekkili arasında 01/01/2014 tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, kira sözleşmesinin yenilendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Dava konusu taşınmazlar tapu kaydında “arsa” ve "avlulu kerpiç ev" niteliğindedir. Yine 01/01/2014 başlangıç tarihli sözlemede kiralananın cinsi “arsa+1 oda” olarak belirtilmiş, otopark olarak kullanılacağı kararlaştırılmıştır. Dosya kapsamından kiralananın TBK’nın genel (adi kira) hükümlerine mi yoksa konut ve çatılı işyeri kirası hükümlerine mi tabi olduğu anlaşılamamaktadır....
Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 08/08/2011 tarihinde ... 2.İcra Müdürlüğünün 2011/9814 esas nolu dosyası ile başlatmış olduğu tahliye istemli icra takibi ile 2011 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos ayları kira bedelleri ile muacceliyet koşulu gereği muaccel hale gelen 2011 yılı Eylül,Ekim,Kasım ve Aralık ayları kira bedelleri toplamı olan 24.500,00 TL alacağın davalılardan tahsilini istemiştir....
Kiralanan taşınmazın demirbaşları ile kiraya verilmiş olması kira ilişkisini hasılat kirası olarak nitelendirmek için yeterli değildir Kira ilişkisine Borçlar Kanununun hasılat kirasına dair hükümlerinin uygulanabilmesi için, kiralananın demirbaşları ve işletme ruhsatı ile birlikte kiralanmış olması ve işletme hakkının devredilmiş bulunması gerekir. Somut olayda; davacıların dayandığı 10.12.2010 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususnda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile kiralanan demirbaşları ile birlikte düğün salonu olarak kiralanmıştır. Davalılar işletme ruhsatının davacı malik ... adına olduğunu beyan etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1044 KARAR NO : 2021/660 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖKÇEADA SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/05/2019 NUMARASI : 2016/49 ESAS - 2019/64 KARAR DAVA KONUSU : Kiralananın Tahliyesi (Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosya içindeki tüm belgeler ile dairemiz üyesi tarafından hazırlanan ön inceleme ve inceleme raporu incelendi. Gereği görüşüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 25/04/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile bulunduğu iş yerinde davacı tarafından yeniden inşa ve imar yapılacağından gayrimenkulden tahliyesi ve boş olarak kendilerine teslimi talepleri olduğunu, davalının müvekkilinin maliki bulunduğu Gökçeada, Çınarlı mahallesi Kadri Üçok Cad....