Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı, 04.12.2014 tarihinde başlatmış olduğu tahliye istemli icra takibine konu edilen kira alacağının davalı tarafça 30 günlük yasal surede ödenmediğinden bahisle kiralanının tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı yargılamayı takip etmemiş mahkemece ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olmasına dayalı olarak tamerrüt hükümlerinin uygulanamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen icra takibi sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. İcra Mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz....

    Ayrıca borca itiraz edilmesi halinde, İİK'nun 269/c maddesi gereğince icra mahkemesinden itirazın kaldırılması yanında kiralananın tahliyesi de talep edilecekse, TBK'nun 315/2 veya 362/2 maddeleri gereğince verilen ödeme süresinin beklenilmesi bundan sonra davanın açılması gerekir. Ödeme için kanunda öngörülen süre sona ermeden kiralananın tahliyesi talep edilemez. Somut olayda; Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 06.11.2014 başlangıç tarihli 6 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile tapuda 133 ada 77 parselde kayıtlı taşınmazın muz bahçesi olarak kiraya verildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralananın niteliğine göre hasılat (ürün) kirası söz konusu olup Türk Borçlar Kanunu'nun 362/2. maddesi gereğince, davalı kiracıya 60 günlük ödeme süresini içeren ödeme emrinin tebliğ edilmesi gerekirken otuz gün ödeme süreli ödeme emri düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş olduğundan bu ödeme emri temerrüde esas teşkil etmez....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/914 Esas KARAR NO : 2021/1201 DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/11/2019 KARAR TARİHİ : 22/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Mahkememizin 13/09/2021 tarihli celsesine davacı gelmemiş ve mazeret de bildirmemiş olduğundan HMK'nın 150. maddesi gereğince davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nun 150. maddesinin 5. fıkrasında davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek esas kaydının kapatılacağı düzenlenmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan tahliye isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan tahliye isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Asliye Hukuk Mahkemesince; "... taraflar arasındaki kira sözleşmesi uyarınca davacının kira bedelinden kaynaklı alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi talep edilmiş olup, taraflar arasındaki temel ilişki kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaflar kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle davaya bakmakla görevli mahkeme Gebze Sulh Hukuk Mahkemesidir..." gerekçelerine yer verilerek; Mahkemenin görevsizliğine ve davanın usulden reddine görevsizlik kararı verilmiştir. Gebze 3....

              Hasılat kirası, ürün veren bir mal veya hakkın kullanılmak, semerelerinden yararlanılmak ve işletilmek üzere bir bedel karşılığında kiralayan tarafından kiracıya devredilmesine ilişkin sözleşme olarak tanımlanabilir. Borçlar Kanununun 270 (TBK 357) ve devam maddelerinde düzenlenen hasılat kirasından söz edilebilmesi için hasılat getiren bir taşınır ya da taşınmaz mal, ticari işletme ya da hakkın kira ilişkisinin konusunu oluşturması ve kiralananın demirbaşları ve işletme ruhsatı ile birlikte kiraya verilmesi gerekir. Olayımıza gelince; dava dilekçesindeki açıklamalardan kiraya verilen yerin 1-2-3 nolu parsel içinde kalan 1700 m2 tel ile çevrili alan olduğu, kiracı tarafından açık otopark olarak işletildiği, işletme ruhsatının davalı kiracı adına alındığı, bu nitelemeye göre kiraya verilen yerin Türk Borçlar Kanununun adi kiraya ( Türk Borçlar Kanunu genel hükümlerine) tabi olduğu anlaşılmaktadır....

                Dosya kapsamından kiralananın galip vasfı anlaşılamamaktadır. TBK'nun 347. maddesi hükmünde öngörülen yasal düzenleme çatılı işyerleri ve konut kiraları hakkında kabul edilmiştir. Kiralanan hakkında uygulanacak yasa hükmünün belirlenmesi için öncelikle kiralananın galip vasfının belirlenmesi gerekir. Kiralananın TBK’nın adi kiraya ilişkin hükümlerine mi, konut ve çatılı iş yeri kirası hükümlerine mi yoksa ürün kirası hükümlerine mi tabi olduğu anlaşılamadığından mahkemece uzman bilirkişi marifetiyle mahallinde keşif yapılarak taşınmazın mevcut vasfı itibariyle TBK’nın konut ve çatılı işyeri kiraları, ürün ve genel (adi kira) hükümlerinden hangisine tabi olduğu konusunda denetime elverişli rapor alınarak, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak akdin feshi ile kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, istemin kabulü ile davalının tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından 18.3.2011 tarihinde tahliye istekli olarak başlatılan icra takibinde 1.9.2010 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi gereğince ödenmeyen 2010 yılı Kasım ayı ile 2011 yılı Şubat - Mart ayları ve muaccel olan aylar kirası olarak toplam 18.800 TL kira parasının tahsili istenilmiştir....

                    Borçlar Kanununun 270 ve devam maddelerinde düzenlenen hasılat kirasından söz edilebilmesi için hasılat getiren bir taşınır ya da taşınmaz mal, ticari işletme ya da hakkın kira ilişkisinin konusunu oluşturması ve kiralananın demirbaşları ve işletme ruhsatı ile birlikte kiraya verilmesi gerekir. Kira sözleşmesindeki özelliklerine göre kiraya verilen yerin Borçlar Kanununun adi kiraya ilişkin (Türk Borçlar Kanunu genel) hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Kiralanan adi kira hükümlerine tabi bulunduğundan ödeme emrinde otuz günlük ödeme süresi verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Mahkemece işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile sözleşmenin nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu