Takip talebine eklenen kira sözleşmesinde kiralananın adresinin ... Mahallesi ... Mevkii Terminal Alanındaki işyeri olduğu bellidir. Ödeme emrinin tebliğine rağmen davalı borçlu icra takibine ve yazılı kira sözleşmesine itiraz etmediğinden takip kesinleşmiştir. Kesinleşen takip nedeniyle davacı alacaklı dava dilekçesinde kiralananın adresini kira sözleşmesinde yer alan adres bilgilerine göre yazarak temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilmesini talep etmiştir. Dava açıldıktan sonra vermiş olduğu 23/10/2012 havale tarihli dilekçesinde de kiralananın adresini detaylı olarak açıklamıştır. Takip talepnamesinde kiralananın adresi yerine davalı borçlu kiracının ikametgâh adres bilgilerinin yazılması maddi hataya dayalıdır....
Dava, tahliye taahhüdü nedeni ile yapılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, taahhüt nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kiralananın tahliyesi için taahhütnameye dayanarak icra takibi yapıldığını, tahliye emri tebliği üzerine, itiraz edilip takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu iddia ile itirazın kaldırılarak, taahhüt nedeni ile kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tahliye taahhüdü altındaki imzanın davalıya ait olduğu, davalının kira süresinin uzatıldığı veya kira sözleşmesinin yenilendiği yönünde yazılı bir belge sunamadığından itirazın haksız olduğundan bahisle, istemin kabulüne, itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Davacı, 26.12.2012 tanzim, 01.03.2013 tahliye tarihli, adi yazılı nitelikte, tahliye taahhüdüne dayanarak icra takibi yapmıştır....
Türk Borçlar Kanunu'nun 302 ve 303. maddesinde bahsedilen zorunlu sigorta vergi ve benzeri yükümlülükler ve giderler eşyanın kiralanmasından ve kullanılmasından bağımsız kiralananın kendisinden kaynaklanan giderlerdir. Bu hususu düzenleyen Türk Borçlar Kanunu'nun 303 ve 341.maddelerindeki ifadelerden yan giderlerin kiralananın kullanımıyla doğrudan ilgili olması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Türk Borçlar Kanunu'nun 302.maddesinde sözü edilen kiralananla ilgili zorunlu sigorta, vergi ve benzeri yükümlülükler ise kiralananın kullanılmasından değil kiralananın kendisinden kaynaklanan asıl giderlerden olup Türk Borçlar Kanunu'nun 303 ve 315.maddelerinde bahsedilen yan giderlerden kabul edilemez. Bu gibi giderlere ilişkin yükümlülüklerin sözleşme ile kiracıya yükletilmesi onların kira bedelinin bir parçası olduğunun kabulünü gerektirmez. Kira bedelinden sayılmayan bu giderlerin ödenmemesi temerrüte esas alınamaz....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....
Dava dilekçesinde, 2010 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık ayları kira paralarının ödenmediği iddia olunmuş, davalı ise kiralananın 01.07.2008 tarihinde tahliye edildiğini belirterek Temmuz ve sonraki aylara ilişkin kira borcu bulunmadığını savunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kiralananın tahliye edilip edilmediği, tahliye edilmiş ise hangi tarihte tahliye edildiğine ilişkindir. Tahliye ve teslim kavramları kira ilişkisinin sonlandırılmasına yönelik hukuki birer olgu olup, kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir....
KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itiraz etmemesi üzerine davacı icra mahkemesinden kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesi isteminde bulunmuş mahkemece; tahliye istenen adreste davalı tarafın tebligat memurunca da yapmış olduğu tespite göre taşınmış olduğu adreste mülk sahibinin olduğu belirtilerek davalının adresten taşındığı belirtilmiş ayrıca kira alacağı ile ilgili icra dosyasında zaten davalı yanın bir itirazının olmadığı, bu durumda alacakla ilgili de ayrı bir hüküm kurulamayacağı, tahliye talebinin ise tahliyenin zaten gerçekleştirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, yeniden inşaat nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem gibi karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında 01.01.2008 başlangıç ve bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, kiralananın üzerinde kat karşılığı inşaat yaptırılacağı sebebiyle gayrimenkulün tahliye edilmesi için davalıya gönderilen ihtara rağmen tahliye sağlanamadığından, 6570 Sayılı Yasanın 7/ç maddesi gereğince kiralananın tahliyesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkeme istem gibi karar vermiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının taşınmazı oto yıkama işi yapmak üzere kiraladığı halde işyerinde halı da yıkandığı ve kiralananın açık alanlarının ruhsata aykırı olarak kapatıldığı, bu akde aykırılığın giderilmesi için noter ihtarı gönderdikleri halde akde aykırılıkların giderilmediğini, akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı ise işyeri ruhsatının kiranın başlangıcından beri oto ve halı yıkama olarak alındığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Kiralananın anahtarının usulüne uygun şekilde kiralayan davacıya teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğü davalı kiracıya aittir. Kiralayanın anahtarı almaktan kaçınması halinde kiracının tevdi mahalli tayini isteyip tayin edilecek yere ya da notere anahtarı teslim etmesi gerekir. Anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın kiracının işgalinde olduğunun ve kiracının usulünce anahtarın teslim edildiği tarihe kadar olan kira paralarından sorumlu olacağının kabulü gerekir. Anahtar teslimi hukuki bir işlem olup, bunun ancak kesin delille kanıtlanması gerekir. Taşınmazın akde aykırılık nedeniyle tahliyesine ilişkin Mahkeme kararı taşınmazın tahliye edildiğini ispat etmez. Mahkemece kiralananın teslim tarihi araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Dava, süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece tahliye kararı verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı ile 11.11.1996 tasdik tarihli açık arazilere ait sözleşme imzalandığını, 17.5.2001 tarihli ek sözleşme ile 31.12.2001 tarihine kadar sürenin uzatıldığını bildirerek süre bitimi sebebiyle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili, kiralananın 6570 sayılı Kanuna tabi olduğunu, kanunda gösterilen tahliye sebeplerinden birine dayanmadığını bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Taraflar arasındaki ilk sözleşme 7.8.1996 tarihinde imzalanmış olup, bu sözleşme açık arazilere ait kira sözleşmesi başlığını taşımaktadır. Kira süresinin 31.12.1997 tarihine kadar olduğu kararlaştırılmış, market ve depo olarak kullanılacağı belirtilmiştir....