Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak kira sözleşmesi yenilendikten sonra davalı yenilenen kira sözleşmesinin süresi dolmadan kiralananı erken tahliye edip, kiralanana ait anahtarları icra takip dosyasına 26.12.2012 tarihinde teslim etmiş ve teslime ilişkin ihtarname davacıya 31.12.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda taşınmazın anahtarlarının 31.12.2012 tarihinde teslim edildiğinin kabulü gerekir. Davalı şirket kiralananı erken tahliye ettiğinden anahtar teslim tarihine kadar kira bedeli ile anahtar teslimi tarihinden sonra ise TBK.nun 325. maddesi gereğince makul süre kira bedeli ile sorumlu tutulması gerekir. O nedenle mahkemece anahtar teslim tarihine kadar kira bedeline hükmetmek, geri kalan kısım yönünden uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

    Bu durumda davalı alt kiracının sözleşmeyi fesh edip, kiralananı tahliye etmesi haklıdır. Belirtilen nedenle davanın reddine karar vermek gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

      Sözleşmede kiracının kiralananı kısmen veya tamamen devir veya ciro edemeyeceği kararlaştırılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 323. Maddesinde kiracının, kiraya verenin yazılı rızasını almadıkça, kira ilişkisini başkasına devredemeyeceği hükmü düzenlenmiş olup, yine Türk Borçlar Kanununun 322/2. Maddesinde kiracının, konut ve çatılı işyeri kiralarında, kiraya verenin yazılı rızası olmadıkça, kiralananı başkasına kiralayamayacağı gibi, kullanım hakkını da devredemeyeceği belirtilmektedir. Davalılardan müteselsil kefil ..., cevap dilekçesi ile kiralananda sözleşmenin en başından beri diğer kiracı ile birlikte oturmakta olduğunu iddia etmektedir....

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/1 D.İş sayılı dosyasıyla kiralananın çilingir vasıtasıyla açılarak tespitinin yapıldığını, kiralananın 2014 yılı Şubat ayında teslim edildiğini, davalının kiralananı dönem sonundan önce terk ettiğinden kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 9. maddesi gereği bir aylık kira parasından sorumlu olduğunu belirterek 4.400 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, kiralananın 28/02/2013 tarihinde tahliye edildiğini, anahtarın, davacının bilgisi ile kendisine teslim edilmek üzere boyacıya teslim edildiğini davanın reddini savunmuştur. Davaya dayanak yapılan 18/07/2010 başlangıç tarihli, üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 9. maddesinde "Kiracı, kiralananı boşaltmak istediği takdirde en az bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmeyi taahhüt eder." düzenlemesi yer almaktadır....

          Noterliğinin 05/03/2014 tarih ve 2052 yevmiye numaralı ihtarname ile kiralananı iktisap ettiğini, sözleşme süresinin dolma tarihi olan 10/08/2016 tarihinden sonra yeni dönem için kira sözleşmesinin uzatılmayacağını ve taşınmazda iş yeri ihtiyacı ve buna bağlı tadilat yapılacağından kiralananı tahliye etmesi gerektiğini ihtaren bildirmiş ancak davalının ihtara rağmen kiralananı tahliye etmediğini belirterek davalının tahliyesine karar verilmesini istemiştir....

            Davalı, davanın reddini savunmuştur. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacının makul süre kira alacağına ve tespit giderlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasındaki 15.08.2006 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesinin özel şartlar 10. maddesinde;" kiracının, kiralananı tahliye etmek istediğinde mal sahibine veya vekiline iki ay öncesinden yazılı olarak bildirmek zorunda olduğu, hükmüne yer verilmiştir. Davalı, kiralananı, ihbar koşuluna uymadan tahliye ettiğine göre bu durumda mahkemece yeniden kiraya vermek için gereken makul süre iki ay kabul edilerek iki aylık kira bedeli üzerinden makul süre kira tazminatına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 15 günlük kira alacağına hükmedilmesi hatalıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR TARİHİ :26.5.2009 ÜÇÜNCÜ ŞAHIS : Uyuşmazlık, davacı ... tarafından kira sözleşmesinin süresinin bitmesi sebebiyle 2886 Sayılı Yasanın 75.maddesi gereğince sözleşmenin fesih edildiğini davalının kiralananı tahliye etmeyerek fuzuli işgalci konumuna düştüğü belirtilerek ecrimisilin alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamında kaldığından dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 6.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dava, kiracı tarafından açılan, kiralananı erken tahliye etmek zorunda bırakılması nedeni ile uğradığı maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, hüküm Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilmiştir. Bu durumda temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Dava dosyası Dairemize 11. Hukuk Dairesi tarafından gönderildiğinden Başkanlar Kurulu'nun 04.02.2010 tarihli kararına göre görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 03.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davalı T12 vekili istinaf dilekçesinde özetle; yıllık izin ücret alacağında zamanaşımı defilerinin dikkate alınmadığını, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin davacıya ödendiğini, ibranamenin dikkate alınmadığını belirterek hükmün ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı T11 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya bütün alacak kalemlerinin eksiksiz ödendiğini, yemek ücretinin 455,44 TL olarak alınmasının ne şekilde olduğunun bilinmediğini, yıllık izin ücretini en yüksek mevduat faizi ile talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek hükmün ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. Delillerin değerlendirilmesi, hukuki sebepler ve Gerekçe: HMK 355. Maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık halleri gözetilerek yapılan istinaf incelemesinde; Dava işçilik alacakları istemine ilişkindir....

                  Kiralananı tahliye ettiğini ileri süren davalı anahtarı kiralayana teslim ettiğini kanıtlayamamıştır. Anahtar teslimi kanıtlanamadığına göre kira ilişkisinin devam ettiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemece istemin kabulü ile itirazın iptali ve tahliye kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 8.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu