İzin alınması halinde yapılacak tadilat giderleri kiracıya aittir" şeklinde düzenlendiğini, protokole eksikliklerin yazılmadğı gibi davacının buna dair ihtarı da olmadığını, aylık 1500 TL kira ödemesi yapılan kullanıma hazır bir yere de yaklaşık 30.000 TL masraf yapıldığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen 01/02/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 4. maddesinde kiracı şirketin kiralanan mahalde belediyeden izin almaksızın tadilat yapamayacağının izin alınması halinde ise yapılacak tadilat giderlerinin kiracıya ait olacağının, kiracının hangi bir bedel talep edemeyeceğinin düzenlendiği, davacının mecurda tadilat için davalı kiralayandan izin alındığını kanıtlamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 01.02.2010 tarihli ve aylık 1500 TL bedell, kira sözleşmesi bulunmaktadır....
şirketin kiralananı hiç kullanmadığını, davacıların kötü niyetli olarak kar elde etme çabası içerisinde müvekkili şirketi kandırmaya çalıştığını savunmuş ve davanın reddini talep etmiştir....
TBK'nun 316. maddesine göre; kiracı, kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak zorundadır. Aynı Yasanın 334. maddesinde ise "Kiracı kiralananı ne durumda teslim almışsa kira sözleşmesinin bitiminde o durumda geri vermekle yükümlüdür. Ancak, kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu değildir." hükmü mevcuttur. Görüleceği üzere kiracı yalnızca sözleşmeye aykırı kullanımdan sorumludur. Somut olayda davalı kiralananı güzellik salonu işletmek amacına yönelik olarak tadilata girişmiş, davacı da buna onay vermiştir. Nitekim davacı bu yönde davalıya maddi yardımda da bulunmuştur. Kiralananın ayıbı sebebiyle amaca uygun kullanılamayacağının anlaşılması karşısında davalı taşınmazı tahliye etmiş olup bu durumda sözleşmeye aykırı bir davranışın mevcut olduğu söylenemez....
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Davalı vekilinin eski hale getirmeye yönelik temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasındaki kira sözleşmesi yasal olarak sona ermedikçe kiracının kiralananı geri verme borcu doğmaz. Kira ilişkisi devam ettiği sürece eski hale getirme istenemez. Kiracının, kira sözleşmesinin bitiminde varsa gerekli değişiklikleri yapıp kiralananı teslim aldığı durumda geri vermesi olanaklıdır. Bu durumda, mahkemece eski hale getirme isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi de doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davacılar vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davalı bankanın ihtarname ile kiralananı tahliye edeceğini bildirdiğini, davalı kiracıya yetki verildiğini gerekçe göstererek davanın reddine kararı verdiği, davalının kira sözleşmesini feshettiğini, belirtilen tarihte tahliye etmediğini, aylık kira paralarının her ayın en geç 5. günü mesai bitimine kadar peşin olarak yatırılacağı hususunda anlaştıklarını ancak Kasım 2019 ayına ait 15 günlük kira bedelini yatırmadıklarını ve kiralananı tahliye etmediklerini, davanın 5 yıl süre ile yenilenen kira sözleşmesine rağmen 5 yıllık süre bitmeden kiralananı tahliye ettiğinden Borçlar Kanununun 325. maddesi uyarınca kira mahrumiyetlerinin ödenmesine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
nın 256.maddesi) hükmü uyarınca, kiracı, kiralananı özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334. maddesi (BK.'nın 266.maddesi) gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Kira sözleşmesinin 5. maddesinde de kiralananın teslim edildiği haliyle iade edileceği, kiraya verenin eski hale getirilmesini talep edebileceği belirtilmiştir. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise olağan kullanımdan kaynaklı hasar bulunup bulunmadığı belirtilmemiş, yıpranma payı düşülmeksizin hesaplama yapılmıştır....
Söz konusu düzenleme ile davalı kiracıya kira süresinin sona ermesinden önce sözleşmeyi feshetme ve kiralananı tahliye etme yetkisi tanınmasına karşın davalı kiracı 20.11.2007 keşide ve 27.11.2007 tebliğ tarihli ihtarname ile kiralananı 2.1.2008 tarihinde tahliye edeceğini davacılara bildirmiş ve belirtilen tarihte tutanakla kiralananı kiralayanlara teslim etmiştir. Davalı kiracının kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda kural olarak kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Bununla birlikte davacı kiralayanın bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen ödevi yapmak durumundadır. Bu durumda davacının zararı, tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir....
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır....
bulunan gayrimenkullerin icra yoluyla satışı halinde, satış ilanında, Organize Sanayi Bölgesi kuruluş protokolünde yer alan katılımcı niteliklerine de yer verilmek suretiyle bölgenin kuruluş protokolünde öngörülen niteliklere sahip alıcılara satış yapılacağı düzenlenmiştir....
Taraflar arasında düzenlenen 24/08/2010 başlangıç tarihli üç yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı ve kiralananı 09/03/2015 tarihinde tahliye edildiği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Sözleşmenin 13. maddesinde düzenlenen "Kiracının kiralanan şeyin içinde ve dışında yaptıracağı tadilat ve süsleme masraflarının kendisine ait olacağı ve mukavele müddeti bittiğinde yapılan her türlü masraf ve tazminat istemeye hakkı olmayacak, izin alınarak yapılan ilavelerin aynı şekilde belediyeye teslim edilecektir" hükmünde kastedilen tezyinat, süsleme anlamında olup zorunlu ve faydalı masraflara ilişkin değildir....