Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Anahtar teslimini ispat yükü kiracıdadır. Davalı borçlu her ne kadar kiralananı boşalttığını ve kira yardımı alındığını iddia etmiş ise de kiralananı tahliye ettiğini yazılı belge ile kanıtlayamamıştır. Dosya içeriğinde kiralananın yıkıldığına ve yok edildiğine ilişkin bir belge de yer almamaktadır. Mahkemece anılan hususta davalı borçluya delillerini bildirme imkanı tanınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. Maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİK’nun 366/3....
Borçlar Kanunu'nun 256.maddesi hükmüne göre kiracı kiralananı özen göstererek kullanmakla yükümlüdür. Yine Borçlar Kanunu'nun 266/1.maddesi gereğince kiracı kiralananı ne halde teslim almış ise kira süresinin sonunda aynı halde geri vermekle yükümlüdür. Kira sözleşmesinde kiralananın niteliklerine ilişkin bir açıklamaya yer verilmemiş ise de, Borçlar Kanunu 266/3.maddesi uyarınca kiracının kiralananı iyi halde teslim aldığı asıldır....
a kiralandığını kira sözleşmesinin özel şartlar 1.maddesinde " kiracının kiralananı kısmen veya tamamen ciro edemeyeceği, bir başkasının istifadesine sunamayacağı" kararlaştırılmasına rağmen davalının kiralananı kendisi kullanmayarak çalışanlarının istifadesine sunduğunu ve yaklaşık on kişinin kiralananda kaldığını belirterek akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde ise davalı ... ile yapılan kira sözleşmesinin ikinci suretine ...'ın isminin altına kiracının eski sahibi olduğu ... 'nin kaşesinin basıldığını ve böylece şirketin de sözleşmenin taraf haline getirildiğinden bahisle davalı şirketinde akde aykırılık nedeniyle kiralanandan tahliyesini istemiştir....
Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalı ile 01.06.2013 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi yapıldığını, davalının 15.04.2014 tarihinde kiralananı tahliye ettiğini, taşınmazı yeniden 01.06.2014 tarihinde kiraya verebildiğini belirterek 1.5 aylık kira kaybı olarak 22.500 TL nin tahsilini istemiştir. Davalı tahliyeye kadar tüm kiraları ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece erken tahliye nedeniyle davacının 1.5 aylık kira bedeli talebinin makul olduğu, bilirkişi incelemesi yapılmasının usül ekonomisine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kiracının, kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda Türk Borçlar Kanunu'nun 325.maddesi uyarınca kira sözleşmesinden doğan borçları kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder....
Sair temyiz itirazların yerinde değil ise de; Davalı borçlu vekili temyiz dilekçesinde kiralayanın kiralananı başkasına sattığını, taşınmazda mülkiyet hakkının kalmadığını, yeni malikle yeni bir kira sözleşmesi yapıldığını ileri sürmüş olmakla, dosyada yer alan tapu kayıtlarına göre kiralanan bağımsız bölümlerin davacı kiralayan adına kayıtlı iken Bölge Adliye Mahkemesi yargılaması sırasında 07.02.2022 tarihinde satış işlemine konu edildiği ve bağımsız bölümlerin kiralayanın pasif kayıtları arasında yer aldığı görülmekte olup taşınmazın satılması halinde kiralananı devreden kişinin kiralayan veya malik sıfatı ortadan kalkmaktadır. O halde mahkemece takyidatlı tapu kayıtları getirtilerek taşınmazların satıldığının anlaşılması halinde dava tarihinden sonra kiralananı devreden kiralayanın davacı sıfatı kalmadığından tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerektiği nedenle kararın bozulması gerektirmiştir....
nın 256.maddesi) hükmü uyarınca, kiracı, kiralananı özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. maddesi (BK.'nın 266.maddesi) gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğünün ihlali halinde kiraya veren, bu yüzden uğradığı zarar için giderim isteminde bulunabilir. Ancak, kiracı, sözleşmeye uygun olağan kullanım dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp, münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasarlardan sorumludur....
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiralayan anahtarı almaktan kaçınırsa, kiracının yapması gereken, mahkemeden bu yolda tevdi mahalli tayinini isteyip, tayin edilecek yere anahtarı teslim etmek ve durumu kiralayana bildirmektir. Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Davalı kiralananı tahliye ederek anahtarı teslim ettiğini ileri sürdüğüne göre bu durumu davalının kanıtlaması gerekir. Olayımızda davalı kiracı tarafından ... 18....
Kira ilişkisi sırasında davalı 02.10.2006 tarihinde verdiği adi yazılı tahliye taahhüdü ile kiralananı 30.01.2007 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt etmiş, bu taahhüt üzerine davacılar da 03.10.2006 tarihli kira alacağından feragat taahhütnamesi ile davalının kiralananı 30.01.2007 tarihinde tahliye etmesi halinde 30.01.2007 tarihine kadar kira alacaklarından feragat edeceklerini taahhüt etmişlerdir. Ne var ki davalı taahhüt ettiği tarihte kiralananı boşaltmamıştır. Kiralananın halen davalının kullanımında olduğu davacılar tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007 / 6-6 D. İş sayılı dosyası ile tespit ettirildikten sonra davalı hakkında taahhüt nedeniyle kiralananın tahliyesi için ... İcra Müdürlüğü’nün 2007 / 407 sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış ve bu takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir. Kiralanan 18.05.2007 tarihinde davacılara teslim edilmiştir....
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispat edemezse kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır....
Çünkü kiralananı geri verme borcuna aykırı davranıldığı bu aşamada ileri sürülemez. Gerçekten Borçlar Kanunu’nun 266. maddesi hükmüne göre kiralanan ne durumda teslim alınmış ise kiranın bitiminde o durumda ve yöresel adete göre geri verilmelidir. Kira sözleşmesi sona ermediğinden kiralananı geri verme borcu henüz doğmamıştır. Kiranın bitiminde değişiklikler giderilmeksizin kiralananın iade edilmesinin söz konusu olması halinde tazminat sorumluğu doğacağından mahkemece tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, tazminat isteminin de kabul edilmesi doğru görülmediğinden kararın tazminata ilişkin olarak bozulması gerekmiştir. SONUÇ....