Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği'nin 01/06/2007 tarih 23211 yevmiye no'lu sözleşmesi ile 2 adet iş makinasının sanığa teslim edildiği, sanığın süresi içerisinde kira ücretini ödememesi üzerine, katılan tarafından noter vasıtasıyla sanığa ihtarname gönderilerek kira bedelini belli süre içerisinde ödememesi halinde, sürenin bitiminden itibaren üç gün içinde kiralananı iade etmesinin istendiği, sanığın kendisine gönderilen ihtarnameye rağmen kiralananı teslim etmeyerek üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunu işlediğine dair kabulde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 19.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Sözleşmede, kiralananı süre bitmeden tek taraflı olarak tahliye etme hak ve yetkisi kendisine tanınmayan kiracının, kiraya verenin bilgisi ve rızası olmaksızın ve haklı bir nedene de dayanmaksızın, kira süresinin bitiminden önce kiralananı tahliye etmesi sözleşmeye aykırı davranış (haksız fesih) sayılır; böylesi bir durumda kiracı, kiraya verenin bu yüzden uğradığı zararı tazminle sorumludur. Ne var ki, BK'nın 98 inci maddesi atfıyla sözleşmelerde de uygulanması gereken 44 üncü maddesi uyarınca, kiraya veren de, kiralananı aynı koşullarla yeniden kiraya vermek konusunda gereken çabayı göstermeli ve böylece zararın artmasına sebebiyet vermemelidir. Aksi takdirde, artmasına sebep olduğu zarar tutarını kiracıdan isteyemez....

      GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Sanık hakkında, Ünye Ağır Ceza Mahkemesi'nce uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün, Dairemizin 05/03/2020 tarihli 2019/6422 esas ve 2020/1574 sayılı kararı ile onandığı, sanığın alıcılara uyuşturucu madde sattığının tespit edildiği ancak uyuşturucu madde kullandığı hususu teknik yöntemlerle belirlenemediği, soyut beyanı dışında atılı suçu işlediğine ilişkin, kuşku sınırlarını aşan mahkûmiyetine yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 06.07.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        Davalı tarafça ürünlerin alıcılara teslimi hususu ispatlanamamıştır. Davacı tarafça ürün bedelleri alıcılarından tahsil edilmiş, davacı vekili tarafından ürün bedellerinin alıcılara iade edilmediği ve yerine alıcılara yeni ürün teslim edildiği beyan edilmiş, ancak davacı tarafça alıcılara gönderilen ürünlere ilişkin belgeler verilen süreye rağmen dosyaya sunulmamış ve sadece bu yönde beyanda bulunulmuştur. Davacı tarafça ürünlerin bedelleri alıcılardan tahsil edildiğinden ürünlerin teslim edilmemesi sebebiyle zarara uğradığı hususu ispat edilememiştir. Her ne kadar ürünlerin alıcılara teslimi davalı tarafça ispat edilememiş ise de davacı tarafça bu sebeple zarara uğradığı hususu ve zarar miktarı ispatlanamamıştır. Bu nedenle ürünlerin bedelinin tazminine ilişkin açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          İkinci kira dönemi içinde davacı kiralayanın kira paralarının ödenmesini isteyen ihtarnamesine verdiği 13.06.2005 tarihli cevabı ihtarnamesinde davalı kiralananı boşalttığını, anahtarların kendisinden alınmasını bildirmiştir. Uyuşmazlık, taraflar arasında kiralananın hangi tarihte teslim edildiği hususunda toplanmaktadır. Kiralananın anahtarının usulüne uygun şekilde kiralayan davacıya teslim edildiğini yazılı delillerle kanıtlama yükümlülüğü davalı kiracıya aittir. Anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. Davalı kiralananı tahliye ettiğini bildirmekle birlikte anahtarları teslim etmemiştir. Davacı tarafından anahtarların teslim alınmaması halinde anahtarı tevdi yerine teslim edip davacıyı durumdan haberdar etmesi gerekirken bu gereklilik de yerine getirilmemiştir....

            Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkiline ait taşınmazın davalı şirkete 31.08.2004 başlangıç tarihli ve 70 ay süreli sözleşme ile kiralandığını, davalı şirketin kiralananı 21.08.2009 tarihinde tahliye ettiğini davacıya bildirmesine rağmen kiralananın anahtarının teslim edilmediğini, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/62 Değişik iş sayılı dosyası ile 4.9.2009 tarihinde yapılan tespit sırasında davalının kendi anahtarı ile giriş kapısının açıldığını, talebe rağmen kiralananın anahtarlarının davalı tarafından teslim edilmediğini, kiralananın davalı kiracının hukuki ve fiili hakimiyeti altında iken bakım ve gözetim sorumluluğunun ihmal edilmesi sonucu 1.2.2010 tarihinde kiralananı su bastığını, zarar bedelinin belirlenmesi için ......

              Davalı ise savunmasında kiralananı Şubat 2010 ayında tahliye ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Hükme esas alınan 01.07.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır....

                Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Somut olayda; taraflar arasında 15/11/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalanmış olup, davacı kiracı kiralananı 2012 yılı Nisan ayı başında tahliye ettiğini iddia etmekte, davacı ise tahliyenin 2013 yılı Ocak ayında gerçekleştiğini savunmaktadır. Her ne kadar mahkemece; kiralananın, vergi kayıtlarında 03/07/2012-31/07/2012 tarihleri arasında üçüncü kişinin iş yeri adresi olduğu, bu nedenle kiralananın tahliye edildiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de üçüncü kişiye ait vergi kayıtlarına dayanılarak kiralanan tahliye edildiğinin kabulü mümkün değildir....

                  Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Somut olayda; taraflar arasında 15/11/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi imzalanmış olup, davacı kiracı kiralananı 2012 yılı Nisan ayı başında tahliye ettiğini iddia etmekte, davacı ise tahliyenin 2013 yılı Ocak ayında gerçekleştiğini savunmaktadır. Her ne kadar mahkemece; kiralananın, vergi kayıtlarında 03/07/2012-31/07/2012 tarihleri arasında üçüncü kişinin iş yeri adresi olduğu, bu nedenle kiralananın tahliye edildiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de üçüncü kişiye ait vergi kayıtlarına dayanılarak kiralanan tahliye edildiğinin kabulü mümkün değildir....

                    Sözleşmeyi haklı nedenle fesih eden kiracı kiralananı kullanımında bulundurduğu süre kira bedelinden sorumlu olup erken tahliye nedeniyle makul süre kira bedelinden sorumlu değildir.Bu nedenle mahkemece davacı kiracının kira sözleşmesini haklı nedenle feshettiği kabul edilerek kiracının sadece kiralananı kullanımında bulundurduğu süreye kadar olan kira bedelinden sorumlu tutulabileceği gözetilmeksizin makul süre kira bedelinden de sorumlu tutulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu