Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalı Rektörlüğe ait ve kullanım hakkı davalı Vakıfa verilen göleti 3 yıllığına kiralayıp lokanta vs. tesis yaptığını, davalı Rektörlük tarafından tesislere giden yolların bariyerle kapatılarak müşteri geçişine izin verilmediğinden tesisi kullanamaz hale geldiğini ileri sürerek, şimdilik 5500 YTL. tazminatın faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

    KARAR Davacı, davalı Rektörlüğe ait ve kullanım hakkı davalı Vakıfa verilen göleti 3 yıllığına kiralayıp lokanta vs. tesis yaptığını, davalı Rektörlük tarafından tesislere giden yolların bariyerle kapatılarak müşteri geçişine izin verilmediğinden tesisi kullanamaz hale geldiğini ileri sürerek, şimdilik 5500 YTL. tazminatın faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

      nun 266. maddesi hükmü uyarınca davalı kiracı kiralananı teslim aldığı şekilde geri vermekle yükümlüdür. Kiracının bu sorumluluğu kira sözleşmesinden doğan bir sorumluluktur. Yine, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 8. maddesinde;”kiracı mecurda yapacağı ilave inşaatlar için kiralayanın yazılı rıza ve iznini alacaktır...” düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre davalı kiracı değişiklikler için işyeri sahibinden yazılı izin aldığını ispat edemediğine göre mecuru eski haline getirmekle yükümlüdür. O halde mahkemece, kiraya verilen yerde davacı kiralayanın yazılı izni alınmaksızın yapıldığı saptanan projeye aykırı değişikliklerin eski hale getirilmesi için gereken miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken itibar edilmeyen gerekçelerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        BK.m.274 f.1 hükmü “kiracı, kendi kusurundan yahut şahsında hadis olan bir arızadan dolayı kiralananı kullanamadığı yahut mahdut surette kullandığı takdirde; kiralayan, kiralananı akit dairesinde kullanmaya hazır bulundurmuş oldukça kiracı, kiranın tamamını vermekle mükellef olur” şeklindedir. Demek ki kural olarak kiralanan, kiracının istifadesine ve işletmesine arz ve tahsis edilmiş olundukça, kiracının o yeri ister şahsına atfı kabil bir kusurda ister mücbir bir sebepten veya tam ifadesi olmak üzere “bir beklenmeyen halden” dolayı kullanamamış veya işletememiş olması, kira parasını tam olarak vaktinde ödemek borcuna kaideden etkili değildir....

          Davalı kiraya veren taşınmazdaki beş yıl öncesinden gelen hukuki ayıptan haberdar olduğu halde, kiralananı mevcut haliyle davacıya kiralamakla Türk Borçlar Kanunu'nun 301. maddesinde düzenlenen ve yukarıda belirtilen edimini yerine getirmemiş, davacı ise basiretli bir tacir olarak kiralananın hukuki ve fiziki durumunu araştırmadan hakkında yıkım kararı bulunan yeri kiralayarak ve peşi sıra bu nedenle taşınmazı tahliye ederek zarara uğramasında katkıda bulunmuştur. Başka bir anlatımla davacı kiracının kiralananı hukuki ayıp nedeniyle kira süresinden önce tahliye etmesinde her iki tarafın da müterafik kusuru bulunmaktadır....

            Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır. Kiralayanın anahtarı teslim almaktan kaçınması durumunda kiracının mahkemeye müracaatla tevdi mahalli tayini, icra dosyasına ya da notere anahtarın teslimi suretiyle anahtar teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş olması gerekir....

              Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının kiralananda kiracı olup, kira akdinin belediye encümeni kararı ile feshedildiğini, davalı hakkında kiralananı akde aykırı şekilde kullanması, burada amacına uygun çalışma yapılmaması ve kiralananın iki aydır kapalı tutulduğuna dair tespit yaptırıldığını, yapılan tespitte kiralananın bir, bir buçuk yıldır kapalı tutulduğunun, faaliyette bulunulmadığının tanık beyanıyla saptandığını, davalının bu tespite bir itirazının olmadığını, kiralananın boş ve kapalı tutulmasının akde aykırılık oluşturduğunu belirterek davalının kiralanandan tahliyesini talep etmiş, davalı temsilcisi ise, davayı kabul etmediklerini, kiralananı E... Lisesi'nin faaliyetleri için kullandıklarını, kafeterya olarak kullanılmasa bile burada halk oyunları ve folklor çalışmalarının yapıldığını, belediye encümenince alınan karar hakkında da iptal davası açıldığını, bu davanın bekletici mesele yapılmasını savunmuştur....

                Davalı borçlu vekili, davacı kiralayanın dava konusu edilen kiralananı başka bir kişiye sattığını, taraf sıfatı bulunmadığını, kira sözleşmesine taraf olmayan eski malikin tahliye isteme hakkının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davacı kiralayan tarafından başlatılan icra takibinde 7.8.9.10. aylar kiraları toplamı 2.400 TL alacağın tahsili istenmiş, davalı borçluya ödeme emri 01/03/2013 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle takip kesinleşmiştir. Kesinleşen takip nedeniyle kiralananın tahliyesi için 02.04.2013 tarihinde açılan işbu davada davalı borçlu, davacı kiralayanın kiralananı başkasına sattığını, taşınmazda mülkiyet hakkının kalmadığını ileri sürmüş, dosyaya sunulan tapu senedine göre de Kemerkaya mh. 270 ada 87 parsel, 1. Kat, 54 nolu dükkan niteliğindeki bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı iken 01/11/2012 tarihinde 3. Kişi Ahmet Varol adına satış işlemi nedeni ile tescil edildiği anlaşılmıştır....

                  Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 12.500.TL 'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davalının makul süre kira alacağına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tarafların arasında uyuşmazlık bulunmayan 03.11.2014 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesinin 9. maddesinde ''kiracı kiralananı boşaltmak istediği takdirde en az 15 gün evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmeyi taahhüt eder.'' düzenlemesi bulunmaktadır. Davalı kiracının sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri vermesi halinde TBK.nun 325. maddesi gereğince kira sözleşmesinden doğan borçları, kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder....

                    Nitekim kiralanan tahliye edildikten sonra davacı kiralananı yine kirayalayan ... ve ... adına kiraya vermiştir. Davacı kiralananı vekil sıfatı ile ... ve ... adına kiraya vermiş olup sözleşmenin tarafı değildir. Kira sözleşmesine göre kiralayan ... ve ...’ dır. Temerrüt ihtarnamesi davacı tarafından keşide edilmiş ve dava da kendisi tarafından açılmıştır.Bu durumda davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu