Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinin çok sarih olduğunu ve kiracının kiraladığı yeri ne halde buldu ise mal sahibine o halde teslim etmeye mecbur olduğunu, kiralanan gayrimenkul içinde bulunan demirbaş eşya ve aletlerin kontrat müddetinin bitiminde tamamen iadesi ile mükellef olduğunu, gerek bu demirbaşlar ve gerek kiralanan yerin teferruatı zai edilir veya kullanmaktan dolayı eskirse kiracı bunları kıymetleri ile tazmine ve mal sahibine talep edildiği halde ödemeye mecbur olduğunu, dava konusu teminat mektubunun davacı ile aralarındaki kira akdinin bir parçası olduğunu ve akde de dercedildiğini, bu kadar büyük ve kıymetli bir mülkte söz konusu olabilecek tüm zararlar ve kira alacakları için böyle bir teminat alındığının açık olduğu, teferruatlı bir şekilde anlattığı ve yapılacak keşifte ve göstereceği tanık beyanları ve de kiraya verildiği zamanki mülkün resimleri ile ortaya konulacak köklü ve tarafından izin almadan yapılan tadilatların büyük zarara sebebiyet verdiğini ve en nihayet kira sözleşmesinin süresi...

Bu itibarla Mahkemece öncelikle davacıya dava değerinin ne kadarının kiralanana yapılan yapının değeri nedeniyle tazminat istemi, ne kadarının taşınmazın yapılan bina ile birlikte yeniden kiraya verilmesi nedeniyle tazminat istemi olduğu hususu açıklatılarak, bilirkişi eşliğinde kiralanan taşınmazda keşif yapılarak boş tarla olarak kiraya verilen kiralanana davacı kiracı tarafından yapılan ve kiralanan taşınmazda bulunan tadilatların imalat tarihi itibariyle, yıpranma payı düşürülmüş bedellerinin tesbiti ile bu tadilatların zorunlu ve faydalı masraf olup olmadığı, kiraya veren davalının bu tadilatlardan dolayı zenginleşip zenginleşmediği üzerinde durularak sonucuna göre faydalı ve zorunlu masraflarla ilgili bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla ve yazılı gerekçeyle davanın davacının açık olmayan her iki talebi yönünden kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz...

    Davacının tutunduğu kira sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, kira sözleşmesi geçerli ve mer'i ise tarafların hak ve borçları, kira hukuku ilke ve kuralları çerçevesinde yapılacak yargılama neticesinde netlik kazanacaktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 4/1'e göre; Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görmekle görevlidir. Hâl böyleyken; eldeki davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle kira ilişkisinden kaynaklanan işbu davada Mahkememiz görevsizdir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 4/1-a gereğince Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 29/04/2014 tarih ve 2013/486-2014/192 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirketin 2009 yılı Hac sezonunda Suudi Arabistan'da taşıma hizmeti vermek üzere 127 yolcusuz otobüsün gidiş ve dönüşüne izin verildiğine ilişkin gümrük izin belgesine istinaden müvekkilinin 4 adet otobüsü beheri 5.500 Dolar ücretle davalıya kiraladığını, araçların kira ücretinin yarısının Arabistan'da kalan yarısının araçlar Türkiye'ye döndükten sonra ödeneceğinin kararlaştırıldığını, araçların ve şoförlerin gümrük...

        Ayrıca, davacı dava açarken fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olmakla mahkemece, dava konusu tazminat kalemleri ile ilgili zarar ve tazminat miktarlarının tam ve açık olarak belirlenmesi gerekirken,davacı talebinin bilirkişilerce tespit edilen miktardan daha düşük olduğu gerekçesiyle ucu açık,muallak bir ifade ile zarar ve tazminat miktarı tam olarak hesap edilmeden fazlaya ilişkin kısımlar hakkında bir dava olduğu zaman araştırma ve karar verileceği,fazlaya ilişkin kısımlarla ilgili dava ve talep olmadığı gerekçesi ile davanın sonuçlandırılması da doğru değildir. 2-Davalı-karşı davacı vekilinin karşı davanın reddine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince: Davacı kiracının kira sözleşmesini feshi haklı bir fesih olmadığına ve kiracı kira süresi dolmadan taşınmazı erken tahliye ettiğine göre karşı davada talep edilen kira sözleşmesinin 14.6 ve diğer maddeleri gereğince talep edilen tazminat taleplerinin incelenmesi, tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği,tazminat...

          Karar nolu dosyası ... tarihli görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır. DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Kiralanan geminin malikine ilişkin kütük kayıt örneği ilgili kurumdan celp edilmiş, geminin kiralanmasına ilişkin ... tarih ve ... yevmiye numaralı Kira Sözleşmesi, ... tarih ve ... yevmiye numaralı Kira Sözleşmesi davacı vekili tarafından dosyaya sunulmuştur. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Antalya Liman Başkanlığı'nın ... tarihli yazısı ile; kiralanan geminin milli gemi sicili kütük kayıt örneğinin ekinde gönderildiği, gemi malikinin ... olduğu görülmüştür. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, TTK madde 1119.maddesinde düzenlenen gemi kira sözleşmesinden kaynaklı tahliye davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafından kiralanan geminin tahliyesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmakta olup kira sözleşmesine ilişkin taraflar arsaında ihtilaf yoktur. Konuya ilişkin 6102. S. TTK ve 6098 s....

            Kar kaybı, müspet zarar kapsamında kaldığından ve sözleşmeyi fesh eden tarafça istenemeyeceğinden mahkemenin davacının kar yoksunluğu zararına yönelik istemin ve kanıtlanmayan tadilat giderlerine ilişkin talebin reddinde bir yanılgı yoktur. Ancak, yine menfi zarar kapsamında kalan ve davacı tarafından belgelenen 442.500.000 TL su giderine ilişkin isteğin hüküm altına alınması gerekirken bu bölüm davanın reddi bozmayı gerektirir. Bundan ayrı, hasılat kira sözleşmelerine uygulanması zorunlu ve kiralayanın borçlarını hükme bağlayan B.K.nun 272 ve devamı maddeleri uyarınca kiralananın sözleşmedeki amacına uygun olarak kiracıya teslimi ve kira süresi içerisinde bu şekilde kullanmaya hazır tutulması kiralayanın önde gelen borcudur. Somut uyuşmazlıkta, kiralanan yerde yapılacak işin gereği olarak kiralanana ait elektrik ve suyun davalı kiralayan tarafından sağlanması sözleşmenin 3.maddesinde kararlaştırılmıştır....

              Bölgesinde çalışan sanığın, şirkete ait kiralanan kamyon ve diğer araçların ücretleri ile bu araçların sürücülerinin avanslarının ödemelerini yapması için kendisine şirketin merkezinden Finansbank marifetiyle sanık adına olan ... Garanti Bankası ...Şubesindeki hesaba gönderilen paraları çekip kasaya giriş yapmasına rağmen, 12.12.2007 tarihli bilirkişi raporuna göre yapılan giderler düşüldüğünde bulunması gereken miktarın kasada olmadığı ve sanığın uhdesinde tuttuğunun anlaşılması karşısında; güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine dair kabulde isabetsizlik görülmemiştir. TCK.nun 61/8.maddesine göre belirlenen gün birim sayısı üzerinden artırım ve indirimler yapıldıktan sonra, bir gün karşılığı takdir olunan miktar ile çarpılarak adli para cezasının tayini gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması sonuca etkili bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....

                plakalı araçları araç kiralama sözleşmesi ile kiraladığını ancak araçların bir yıllık kira bedellerini ihtiva eden 3.540,00 TL tutarındaki fatura bedelini ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında takip başlattıklarını ancak itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı kiracının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı; dava konusu araçların mülkiyetinin davacı şirkete ait olmadığını beyan ederek davanın reddini dilemiştir....

                  Davacı kiracının kiralananı davalı kiralayanlara teslimi anındaki durumu, hasar verilip verilmediği, hasar ya da yıpranmanın hor kullanım sonucu oluştuğunun kiralayanlar tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Bu durumda Mahkemece, davalı-karşı davacı kiralayanlara kiralananın kiracı tarafından kiralayana teslimi anındaki durumunu ve kiracının verdiği iddia edilen hasarı kanıtlamak üzere imkan tanınmalıdır. Davalı-karşı davacı kiralayanlar tarafından, kiralananın kiralayanlara teslimi anındaki durumu ve hasar verildiği kanıtlanır ise verilen hasarlardan olağan kullanımdan kaynaklananlar ile hor kullanımdan kaynaklananların ayrıntılı bir şekilde belirlenmesi ve varsa yıpranma paylarının düşülmek suretiyle hor kullanmadan kaynaklanan hasar bedelinin tespit ve tahsiline karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporlarına dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu