Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davaya konu kiralananın işletme ruhsatının onaylı örneğinin ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi ve dosyanın ondan sonra gönderilmesi için GERİ ÇEVİRİLMESİNE, 26.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davaya konu kiralananın işletme ruhsatının onaylı örneğinin ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVİRİLMESİNE, 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Kiralananın açık alan olması nedeniyle kiralananın teslimi yine usulüne uygun tutanakla doğrudan kiralayana ya da emanet tutanağıyla tevdi mahalline teslimi şeklinde olması gerektiği, bu şekilde bir teslime ilişkin iddia ve ispatın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Varlığı uyuşmazlık konusu olmayan kira sözleşmesinde kiralananın niteliği ve kullanım amacı açıkça belirtildiğinden ilk derece mahkemesinin kiralananın niteliğinin belli olmadığına ilişkin gerekçesi yerinde değildir. Usulüne uygun fesih bulunmadığı gibi kiralananın yasal tesliminin de davalı tarafça ispatlanamadığı, takipte istenen kiraların ödendiği hususunun İİK'nın 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlanamadığı, sair iddiaların dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilmesine olanak bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf nedenleri kısmen yerinde görülmüştür....

      Uyuşmazlık, kiralananın tahliye edilerek anahtarının kiraya verene ne zaman teslim edildiğine ilişkindir. Davacı kiraya veren tarafından, anahtar tesliminin yapılmadığı, kiralananın kendisine teslim edilmediği ileri sürülmüş; davalı kiracı ise 31/07/2014 tarihinde sözleşmenin feshi ile birlikte kira ilişkisinin sona erdiği, 01/08/2014 tarihinde ise kiralananın anahtarının davacı şirket çalışanına teslim edilmek istendiği, ancak davacı şirket çalışanının kiralananın anahtarlarını teslim almaktan kaçındığı, davalı şirket çalışanları tarafından tutulan aynı tarihli tutanak ile davacı şirketin bilgisi ve görgüsü dahilinde kiralananın terk edildiği savunulmuştur. Bu durumda, davalı kiracı taşınmazı 01/08/2014 tarihinde tahliye ettiğini ve usulüne uygun kiralananın anahtarını davacı kiraya verene teslim ettiğini yazılı belge ile ispat edemediğine göre, taraflar arasında kira ilişkisinin devam ettiğinin kabulü gerekir....

        Davalı; taşınmazı kiralama amacının kiralananın imalathane olarak kullanmak olduğunu, ancak kiralananın doğrudan imalathane olarak kullanıma uygun olmadığını, önce imalathane vasfına haiz duruma getirildiğini, kiralayan tarafından kötüniyetli olarak yapı ruhsatı alınmadığı için defalarca mühürlendiğini, bu mühürlemelerin karşı tarafa bildirildiğini ve yapı ruhsatı alması konusunda talepte bulunulmasına rağmen yapı ruhsatı alınması konusunda hiçbir işleme girişilmediğini, bu nedenle Ankara .... Noterliği vasıtası ile kira sözleşmesini haklı nedenlerle feshettiğini, kiralananın 03/10/2014 tarihinde işyeri mühürlüyken talihsiz bir şekilde sebebi tespit edilemeyen bir yangın sonucunda kullanılamaz hale geldiğini, kiralananın kullanılamaz hale gelmesine sebep olan yangında herhangi bir kusuru veya ihmali olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.İlk derece mahkemesince; davalı kiracı tarafından gönderilen Ankara .......

          Bu durumda mahkemece öncelikle gerekirse taşınmaza ait tapu kayıt örneği getirtilerek, sözleşmede kiralananın içkili restaurant olarak kullanılacağının kararlaştırıldığı ancak açık alanın bahsedilen kiralanan alana dahil olup olmadığı hususları birlikte incelenip kiralananın galip vasfı tespit edilerek sonucuna göre, taşınmazın üstün vasfının açık alan olarak tespiti halinde kiralananın Türk Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerine tabi olup hakkında kira tespiti talep edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuştur....

            Türk Borçlar Kanunu'nun 307. maddesinde ise kiracının, kiralananın kullanımını etkileyen ayıpların varlığı hâlinde, bu ayıpların kiraya veren tarafından öğrenilmesinden ayıbın giderilmesine kadar geçen süre için, kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını isteyebileceği düzenlenmiştir....

              Somut olayda; Bilirkişi raporu ile belirlenen aylık net 1.250TL kira bedelinden %20 indirim yapılması halinde net 1000TL olan kira bedelinin, kiralananın iş yeri olması sebebiyle brüt 1.250 TL olacağı, bu çerçevede hükmün gerekçesinde yer alan " Dava konusu kiralananın aylık kira bedelinin 01/01/2014 tarihinden itibaren aylık brüt 1.000TL olarak tespitine" şeklindeki ifadenin hata ile yazıldığı anlaşılmış olmakla hükmün gerekçesinden çıkartılmasına, yerine " Dava konusu kiralananın aylık kira bedelinin 01/01/2014 tarihinden itibaren aylık brüt 1.250TL olarak tespitine" ifadelerinin yazılması suretiyle, hükmün gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiralananın açıktan fena kullanılması nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece akde aykırılık kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalının müvekkili tarafından işletilen otelde 05.05.2008 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi ile masaj salonu işlettiğini, müvekkili tarafından 2010 yılı yazından itibaren otelde ikinci bir masaj salonunun faaliyete geçirilmesi üzerine, davalının otel çalışanlarına ve müşterilerine karşı olumsuz agrasif tavırlar göstermeye başladığını, otel müşterilerinin bu konuda davalıdan şikayetçi olduğunu, bu nedenlerle davalıya ......

                  Yine 6098 Sayılı Tür Borçlar Kanunu'nun 305.maddesine göre kiralananın önemli ayıplarla teslimi halinde kiracı, borçlunun temerrüdüne veya kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı hale gelmesinden doğan sorumluluğuna başvurabilir. Kiralanan sonradan ayıplı duruma gelirse kiracı, kiraya verenden ayıpların giderilmesini veya kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını ya da zararının giderilmesini isteyebilir. Önemli ayıp durumunda kiracının sözleşmeyi fesih hakkı saklıdır. Karine olarak kiraya veren kusurlu kabul edilmiş, kusursuzluğu ispat yükü ise kiraya verene yüklenmiştir. Olayımızda davacı kiracı ayıbın, kiralananın öngörülen kullanıma elverişliliğini ortadan kaldırması nedeniyle seçimlik hakkını akdin feshi yönünde kullanarak kiralananı tahliye etmiştir. Mahkemece, her ne kadar TBK 'nun 318. maddesi gereğince ayıp ihbarı yapılmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de belirtilen madde kiralananın ayıplı olması halinde uygulanacak bir maddedir....

                    UYAP Entegrasyonu