"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili ve tahliye amacıyla başlatılan icra takibine itiraz edilmesi nedeniyle öncelikle İcra Hukuk Mahkemesinden itirazın kaldırılması talebinde bulunulmuş, mahkeme tarafından verilen itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesinden kiralananın tahliyesini istemiştir....
Davalı vekili, sözleşmede kiralananın kiraya verildiği sıradaki durumu ile ilgili hiçbir açıklama bulunmadığını, kiralananın davacının iddiasının aksine boyasız, badanasız ve hasarlı şekilde teslim edildiğini ve davanın reddini savunmuştur. Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.07.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Borçlar Kanunu'nun 256.maddesi hükmüne göre kiracı kiralananı özen göstererek kullanmakla yükümlüdür. Yine Borçlar Kanunu'nun 266/1.maddesi gereğince kiracı kiralananı ne halde teslim almış ise kira süresinin sonunda aynı halde geri vermekle yükümlüdür. Kira sözleşmesinde kiralananın niteliklerine ilişkin bir açıklamaya yer verilmemiş ise de, Borçlar Kanunu 266/3.maddesi uyarınca kiracının kiralananı iyi halde teslim aldığı asıldır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, süre bitimi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili baz istasyonu kurulması için müvekkillerine ait binanın ortak kullanım yeri içerisinde kalan alanın davalı ....'ne 18/10/2000 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiralandığını, kira sözleşmesinin 10 yıl süreli olduğunu, kira sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren yenilenmeyeceğinin, davalıya ihtarname ile bildirildiğini belirterek kiralananın tahliyesini istemiştir....
Dava, konut ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, oğlu C..'in başka bir adreste kirada oturduğundan bahisle, konut ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Davalı, ihtiyacın samimi olmadığını, evin satılması için davacının emlakçı ile anlaşılıp evin müşterilere gösterildiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ihtiyacın iddiasının sabit olduğundan bahisle kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir....
Belirtilen yasa hükmüne göre kiraya veren ihtiyaç sebebiyle kiralananın boşaltılmasını sağladığında, haklı sebep olmaksızın, kiralananı üç yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamayacağı düzenlenmiş olup benzer düzenleme mülga 6570 sayılı yasanın 15. Maddesinde de bulunmaktadır. Yasa ile kiralananın tahliyesi için dava açılması ve tahliye davasında verilecek olan kiralananın tahliyesine dair hükmün ilamlı icra yolu ile infazı sonucunda kiralananın tahliye edilmesi hali öngörülmüştür. Eldeki davada davacı, davalı tarafından gönderilen ve kiralananın konut ihtiyacı nedeni ile tahliyesi isteğini içeren ihtarname üzerine herhangi bir mahkeme kararı ve icra işlemi olmadan, taşınmazı kendi rızasıyla tahliye etmiştir. Bu nedenle koşulları oluşmayan maddi tazminat isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık itirazın iptali, kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece itirazın iptaline, kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından, kira alacağına uygulanacak yasal faize yönelik olarak temyiz edilmiştir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 9.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahallinde yapılan keşif sonucunda alınan ve hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın toplam alanının 3.012 m2 olup 1050 m2 'sinin otopark olarak kullanıldığı, 1.100 m2 'lik kısmın toprak alan olarak boş durduğu geriye kalan 862 m2 'lik alanda ise yapılar ve tretuvarların bulunduğu tespit edilmiş, dosyadaki vergi kaydı gelir gider beyanında ve yapılan araştırmalarda büfe- çay ocağı gelirinin çok olması, kapalı alanlar olarak belirlenmiş olan bölümlerin işyeri kavramının ticari, ekonomik v.b faaliyetlerin yürütüldüğü alan tanımlamasına uymasından ve kiralananın en azından baskın karakterinin bu faaliyetlerin yürütülmesine ilişkin olması gerektiği hususlarından hareketle kiralananın üstün vasfının büfe- çay ocağı işletmeciliği olduğu tespit edilmiş; Bilirkişilerin 18.12.2017 tarihli ek raporunda, gelir getirici unsurun yaklaşık 30 m2 kullanım alanlı büfe ve 6 m2 kullanım alanlı çay ocağı olduğu belirtilmiş ve Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda kiralananın üstün...
Davalı vekili 19.12.2008 tarihli ek protokol ile kira sözleşmesinin kira bedeline ilişkin kısmının tadil edilerek 30.06.2009 tarihine kadar aylık 13.000 TL olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını ve davanın reddini savunmuştur. 1-Davalı vekilinin kiralananın tahliyesine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece davacı vekilinin talebi doğrultusunda T.B.K'nın 315. maddesi gereğince temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmiş ise de, kiralananın yargılama sırasında 30.06.2014 tarihinde tahliye edildiği dosyaya ibraz edilen ve tarafların imzalarını taşıyan tahliye teslim tutanağından anlaşılmış olup, tahliye istemi yönünden dava konusuz kalmıştır....
Dava, feshi ihbar nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, kiralananın tahliyesine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, kiralanan taşınmazın 24.09.2008 tarihinde satın alındığını, davalı kiracı ile önceki malik arasında 03.05.2007 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile çatının 2.50 m2 lik kısmına GSM baz istasyonu kurulması için anlaştıklarını, sözleşmenin Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olduğunu, noter ihtarı gönderilerek sözleşmenin feshi talep edildiğini ileri sürerek Borçlar Kanunu hükümlerine göre akdin feshi ile kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili, kiralanan yerin üstün vasfının musakkaf olduğunu, 6570 sayılı yasanın 7/d maddesi gereği iktisap ve ihtiyaç iddiası ile dava açılmadığını, 03.05.2012 yılına kadar kira sözleşmesinin devam edeceğini bildirerek davanın reddini savunmuştur....
Belirtilen yasa hükmüne göre kiraya veren ihtiyaç sebebiyle kiralananın boşaltılmasını sağladığında, haklı sebep olmaksızın, kiralananı üç yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamayacağı düzenlenmiş olup benzer düzenleme mülga 6570 sayılı yasanın 15. Maddesinde de bulunmaktadır. Yasa ile kiralananın tahliyesi için dava açılması ve tahliye davasında verilecek olan kiralananın tahliyesine dair hükmün ilamlı icra yolu ile infazı sonucunda kiralananın tahliye edilmesi hali öngörülmüştür. Anılan maddenin gerekçesinde de bu husus, kiralayanın kanunda öngörülen sebeplerden birine dayanarak aldığı mahkeme kararını uygulatmak suretiyle kiracının kiralanandan tahliyesinin sağlanması, şeklinde belirtilmektedir. Eldeki davada davacı, davalılar tarafından gönderilen ve kiralananın işyeri ihtiyacı nedeni ile tahliyesi isteğini içeren ihtarname üzerine herhangi bir mahkeme kararı ve icra işlemi olmadan, taşınmazı kendi rızasıyla tahliye etmiştir....