WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı; davacının tedbirli davranarak iş yeri açılışı yapmadan önce gerekli ruhsat, izin ve belgeleri alma yükümlülüğünü ihmal ettiğini, 07/06/2014 tarihine kadar iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı almayıp ruhsat başvurusunda da bulunmadığını, kiralananın anahtarlarının ise 17/12/2014 tarihinde teslim edildiğini, sözleşmenin haksız nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

    Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; taraflar arasında 02/10/2013 tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, davalının Mayıs, Haziran ve Temmuz 2015 kira bedelini ödemediğini, davalı tarafından kiralananın iskanı olmadığından işyeri çalışma izin belgesi alınamadığının ihbar edilmesi üzerine; davalı kiracı tarafından yatırılması gerekli 8.726,00 TL tutarındaki ruhsat harcının yatırıldığını ve 22/04/2015 tarihli işyeri çalışma izin begesinin alındığını; kira alacağı ile ruhsat harcının tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlattıklarını fakat, davalının icra takibine haksız şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep...

      Davalı, her ne kadar sözleşmede konteynır olarak belirtilmişse de davalının davacıdan sözlü izin alarak araziye zarar vermeden dava konusu yapıyı yaptığını, arazinin karşısında evi bulunan davacının sürekli kontrol ettiğini, davacının yapım aşamasında zımni ve sarih kabulünün bulunduğunu, arazinin 1. derecede sit alanı olduğunu, davacı izin verse dahi imar izni olmadığından araziye zarar verebilecek bir yapı yapılmasının kanunen imkansız olduğunu, yapının vinç ile kaldırılıp taşınmasının mümkün olduğunu, sökülüp taşınmasının 1-2 günde yapılabildiğini bu nedenle davanın iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 27.06.2012 günlü 2011/870 E. 2012/923 K. sayılı davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 6....

        Kiralananın teslim alınmasından ve kullanılmaya başlanmasından sonra ortaya çıkan bozukluklardan ötürü fesih, dönmenin tersine geriye değil, ileriye etkili olur. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 301. maddesi hükmü gereği kiraya veren kiralananı kararlaştırılan tarihte sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kira, sürekli bir akit olduğundan hem sözleşmenin kurulmasından önce var olan, hem de akdin devamı süresince kiracının bir kusuru olmaksızın ortaya çıkan ayıplar kiralayanın tekeffülü altındadır. Diğer bir anlatımla kiraya veren sözleşme süresince kiralananın kullanmaya elverişli halde bulunması için gerekli önlemleri almak durumundadır. TBK.nun 304. maddesinde kiralananın önemli ayıplarla teslimi halinde kiracı, borçlunun temerrüdüne veya kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan sorumluluğuna ilişkin hükümlere başvurabilir....

        Ayrıca mahkemece, uyuşmazlığın 6098 sayılı TBK.nun 316/3 maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi trafonun can ve mal güvenliği bakımından tehlike arz edip etmediği üzerinde durulması tehlike arz etmesi halinde açıktan fena kullanım halini oluşturacağı ve kiralananın açıktan fena kullanımı durumunda herhangi bir ihtar gönderme zorunluluğu olmadığı da gözetilerek, bu kapsamda deliller toplanmak suretiyle, sonucuna göre trafonun can ve mal güvenliği bakımından tehlike oluşturduğu ve bu nedenle kiralananın açıktan fena kullanıldığının yada akte aykırı olarak kullanıldığı ileri sürülen hususların oluştuğunun anlaşılması halinde tahliyeye karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

          Davacı, sözleşmeyi imzalamakla yapılaşma gerektiğinden Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulundan izin alınmasının gerektiğini, böyle bir izin alınmadığı takdirde mecurda geçici de olsa yapılanmanın mümkün olmayacağını basiretli bir tacir gibi davranıp bilmesi gerekir. Davacının mecurda yapılaşma ihtiyacı için Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulundan izin almadan kendisine yapılaşma izni verilmediğini gerekçe göstererek sözleşmenin feshini istemesi sözleşmeye aykırılık teşkil eder. Nitekim bu davanın açılmasından önce aynı yer aynı amaca uygun olarak kiralayan ... Sadıkoğlu'nun yapılaşmaya izin verilmediği gerekçesiyle ihalenin feshi teminatın iadesi talebiyle ... 2. İdare Mahkemesinde açtığı 2004/2858 Esas sayılı dava 28.9.2006 tarihinde reddedilmiştir. Yapılan bu açıklamalar doğrultusunda hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile davanın reddi gerektiğinden ... çoğunluğun kararına katılmıyorum....

            Somut olayda; taraflar arasında 01.03.2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira akdi olup, davalı tarafından, süre sona ermeden 2012 yılının ocak ayı sonunda kiralananın tahliye edildiği ileri sürülmüş, davacı ise kiralananın anahtarlarının 08.02.2012 tarihinde kapıcıya teslim edildiğini, kendisine teslim edilmediğini iddia etmiştir. Davacı teslimin usulüne uygun olmadığını iddia etmiş ise de, kiralananın tahliyesinden sonra kiralananda delil tespiti yaptırdığına dair, bilirkişi raporunu sunmuştur. Kiralananın anahtarı usule uygun olarak teslim edilmemiş ise de kiralayan delil tespiti yaptırmak üzere kiralanana girdiğine göre tespit tarihinde kiralananın kiralayanın hakimiyetine geçtiği, dolayısıyla teslimin bu tarihte gerçekleştiği kabul edilmelidir. Bu durumda ......

              Müdürlüğünün 16.04.2014 tarihli yazısı ile davaya konu yere ait yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı ancak, sınai (üretim ve imalat yapılan yerler) faaliyet alanı dışında kalan ve yönetmeliğin 5/c maddesinde sayılan işyerleri (sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna, ekmek fırını, akaryakıt-gaz istasyonu) dışında kalan yerlere yapı kullanma izin belgesi alınmadan işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilebileceği belirtilmiştir. Bu durumda kiralananın sözleşmede kararlaştırılan kullanım amacı (aksesuar mobilya satışı) gözetildiğinde davacının işyeri açma ve çalışma ruhsatı alabileceği gibi, tacir olan davacı kiracının kiralama öncesinde basiretli davranarak sözleşme konusu kiralananın durumunu, niteliğini, kullanma amacına uygunluğunu, bu bağlamda işyerinin faaliyete geçirilmesi için gerekli koşulları, kiralanan taşınmazda bahsedilen işin yapılıp yapılamayacağını da araştırması gerekir....

                Dava, kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, kiralananın tahliyesine, 4.824,00.TL kira alacağına yapılan itirazın kısmen kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dayandıkları belgelere temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalının, alacağa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının, kiralananın tahliyesine ilişkin karara yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davalı 14/12/2012 günlü oturumda davaya konu kiralananın 29/11/2012 tarihinde tahliye edildiğini beyan etmiş, davacıda ayni oturumda kiralananın yargılama esnasında 29/11/2012 tarihinde tahliye edildiğini kabul ederek davanın konusuz kaldığını bildirmiştir....

                  Dairenin 07.12.2017 tarihli ve 2017/7373 E., 2017/17221 K. sayılı ilamıyla; kiralananın okul/kreş olarak eğitim amaçlı ve sürekli kullanılmak üzere kiralandığı, kiralananın dönemsel olarak kapalı tutulmasının ve bu hususta kiraya verenden izin alınmamasının kiralama amacına ve akde aykırı olduğu, davacı tarafından davalıya 30 gün süreli ihtarname gönderildiği ve akde aykırılığın düzeltilmediği belirtilerek Mahkemece, bu husus gözetilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. B. İkinci Bozma Kararı 1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 14.01.2020 tarihli ve 2018/175 E., 2020/65 K. sayılı karar ile; davanın kısmen kabulü ile, davacının tahliye talebi açısından dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davanın alacak talebi açısından kabulü ile 108.750 USD cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; söz konusu karar davalı tarafça temyiz edilmiştir. 2....

                    UYAP Entegrasyonu