Mahkemece, davacının dava konusu mecurda yapılan tadilat ve değişiklikten haberdar olduğu ve kendisinin izin verdiği, kira sözleşmesinin başlangıcının 05.01.2013 olduğu, davanın 05.11.2015 tarihinde yaklaşık 3 sene sonra açıldığı, davanın TMK 'nun 2. maddesine göre iyiniyetli olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir....
e 15.01.2007 tarihli 5 yıl süreli kira sözlemesi ile kiralanmış, kira sözleşmesinde kiralananın kısmen veya tamamen Üçüncü kişiye kiraya verilmeyeceği kararlaştırılmıştır. Ancak, davacılar tarafından 30.10.2007 tarihinde kiralananın tamamen veya parça parça üçüncü kişilere kira bitiş tarihi 15.01.2012 olması kaydıyla, kiraya verebilmesi için davalıya vekaletname ile yetki ve izin verilmiş olup, söz konusu vekaletnamenin alt kiraya verme izni olmadığına ilişkin bir iddia yoktur. Bu vekaletname ile davacıya kiralananı alt kiraya verme izni verilmiş, davalı ... de, bu izne dayanarak, 27.11.2007 tarihli.... ile 4 yıl süreli kira sözleşmesi imzalamıştır. Sonradan imzalanan 27.11.2011 tarihli sözleşme ise kira sözleşmesinin yenilenmesine yöneliktir. Her ne kadar davacılar, 25.10.2010 ve 01.11.2010 tarihli azilnameler ile alt kira sözleşmesi yapılmasına izin verilmesine yönelik daha önce verilen vekaletten davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, sözleşme başlangıcının üzerinden 10 yıl geçmesi nedeniyle TBK'nun 347. maddesi gereğince taşınmazın tahliyesini istemiştir. Davalı, 05/08/1997 tarihinden beri kiracısı olduğu taşınmazı daha önce devretmek istediğini ancak ...’in izin vermediğini, bu nedenle kapanış işlemlerine başladığını, davacının çok yaşlı olup, akli melekelerinin yerinde olmadığını, davacı vekilinin vekaletnamesinin geçerli olmadığını, davacının siyahla beyazı ayırt edemeyecek durumda olduğunu, vekalet tarihinin eski olduğunu, belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, akte aykırılık nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davalı ile arasında 1.5.2011 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, davalının kira bedelini geciktirdiğini kiralananı kötü kullandığını ve akte aykırı şekilde kiralanan taşınmazda gürültü yaptığını, gürültü nedeni ile üst kattaki meskeninde rahatsız olduğunu belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir....
Sulh Hukuk Mah. 2016/17 Tereke sayılı dosyasından 02/12/2020 tarihli ara karala itirazın kaldırılması davası açılması için izin verildiğini, davalının itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, mirasçı tarafından verilen ibra ve feshin geçerli olmadığını, taraflarına anahtar teslimi de yapılmadığını belirterek itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, aldırılan bilirkişi raporu içeriğine göre kiralananın 15/02/2017 tarihinden itibaren davacı tarafça boşaltıldığı kanaatine varıldığı belirtilerek bu tarihten sonrası için kira ödemesi gerekmediğinden davanın reddine karar verilmiştir....
Kiralananın yapı kullanma izin belgesinin 27/10/2010 tarihinde alınmış olduğu dosyaya sunulan belgelerden anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme ile davalı kiralayan, kiralanan 7 nolu dükkanın kullanılmasını davacıya bırakmıştır. Kira sözleşmesinin geçerli olması ve kira borcunun ödenmesi için kiralananın kullanılmış olması gerekli değildir. Kiracı, şartları oluştuğu takdirde Borçlar Kanununun 249.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kiralananın sözleşme ile güdülen amaca göre kullanmaya elverişli bir durumda teslim edilmediği veya sözleşmede belirtilen tarzda kullanılmasının mümkün olmadığı hallerde akdi feshetme hakkı bulunmakla birlikte, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin varlığını devam ettirdiği döneme ilişkin olarak sözleşme ile belirlenen kira borcunu ödemesi gerekir....
Dava, TBK 347. maddesine gereğince kiralananın tahliyesi ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, mülkiyeti kendisine ait taşınmazı 01/08/2001 başlangıç tarihli sözleşme ile davalılara kiraya verdiğini, davalıların kira bedellerini ödemediğini belirterek kiralananın tahliyesine, 13.150 TL kira bedelinin ve 211,93 TL noter masrafının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., kira sözleşmesini oğlu ... adına imzaladığını ve kiralananı 29/01/2004 tarihinde ...'...
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı tarafça, davalının, dava dışı firmasına kendi üretim belgesi ile tuz ürettirdiği iddia edilmiş ise de, buna delil olarak dosyaya sadece 14.01.2011 tarihli davalı şirketten almış olduğu fişi göstermiş olup, bu fişte alınan ürünün tekstil olarak gözüktüğü, bunun dışında davacının, davalının dava dışı anılan firmaya ürettirdiği iddia edilen tuzla ilgili herhangi bir numune sunmadığı gibi davalı taraf defterlerinin incelenmesinde, her ne kadar dava dışı şirket tarafından davalıya tuz satışının yapıldığı anlaşılmakta ise de, satışı yapılan bu tuzlarda davacının üretim izin belgesinin kullanıldığı yönünde de bir delil ya da tespitin .../... -2- dosyaya sunulmadığı, davacının iddialarını ispatlayamadığı, kaldı ki bir an için davacıya ait üretim izin belgesinin dava dışı Fidas firması tarafından üretilen tuzlarda kullanıldığı var sayılsa dahi bir haksız rekabet var ise bunun muhatabının dava olduğu, bu yönü itibari...
Mahkemece, dava konusu kiralananın deniz kenarında bir çay bahçesi olup, çatılı bir işyeri mahiyetinde olmadığı, bu sebeple davacı kiraya verenin ihtar zorunluluğu bulunmadığı, kira sözleşmesindeki devir yasağına aykırı hareket ederek kira sözleşmesini devreden davalının TBK'nın 316. maddesi gereği akde aykırı davrandığı belirtilerek davanın kabulü ile kiralananın, kiraya verenin iradesi dışında üçüncü kişiye devredilmiş olması sebebiyle taraflar arasındaki kira sözleşmesinin feshine, davalının dava konusu kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan ve hükme esas alınan kira sözleşmesinde kiralananın niteliği "cafe-çay bahçesi" olarak belirtilmiştir. Uyuşmazlık konusu olaya uygulanacak yasa hükümlerinin tespiti açısından öncelikle kiralananın vasfının (çatılı- çatısız) belirlenmesi gerekir. Dosya kapsamından kiralananın baskın vasfı net olarak anlaşılamamaktadır....
Dava, yeniden inşaat sebebiyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekillerince temyiz olunmuştur. Davacı, dava konusu kiralananda yeni spor tesisleri yapılacağından bahisle 6570 Sayılı Yasanın 7/c maddesi uyarınca kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece avan projenin varlığının kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Taraflar arasında davaya dayanak yapılan ve taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 1.5.1998 başlangıç tarihli ve 8 ay süreli yazılı kira sözleşmesi ile 2.400 m2'lik alan futbol sahası ve spor tesisleri mini futbol sahası olarak davalıya kiralanmıştır. Mahallinde yapılan keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporlarına göre de kiralananın davalı tarafından halı saha spor tesisi olarak kullanıldığı tespit olunmuştur....