Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kiracının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. Ne var ki,davalı kiracının kiralanana verilen zararlardan sorumlu tutulabilmesi için öncelikle kiralananın tahliye edilmesi, yani kiracının kiralananı geri vermekle yükümlülüğünün doğmuş olması gerekir....

    Bu durumda, tek yanlı olarak yaptırılan tespit ve bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda mümkün ise mahallinde uzman bilirkişi ya da bilirkişilerce keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, kiralanandaki hasar durumunun ayrıntılı ve denetime elverişli şekilde tespiti ile hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

      Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. Mahkemece olağan ve hor kullanım değerlendirmesi yapılarak, hor kullanma nedeniyle oluşan zarar belirlendikten sonra kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payı hesap edilerek, belirlenen zarar tutarından düşülmesi gerekir. Mahkemece gerçek zararın belirtilen şekilde tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi hatalı olmuştur....

        Davalı yargılamaya katılmamış, cevap da vermemiştir. 1-Davalının kiralanandaki hasar bedellerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı T.B.K.’nun 316.maddesi (818 sayılı eski B.K.’nun 256. maddesi) hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334.maddesi (818 sayılı BK'nun 266.maddesi) gereğince kiralananı sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Taraflar arasında 01.10.2009 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralananın tahliyesinden sonra .......

          Bu durumda akde aykırılık nedeniyle tahliye davası açma şartları gerçekleşmediğinden istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliyeye karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....

            Adi kirayı düzenleyen Borçlar Kanununun Yasasının 249. maddesi uyarınca kiraya veren kiralananı sözleşme ile amaçlanan kullanıma uygun biçimde teslim etmek ve sözleşme süresince bu halde bulundurmakla yükümlüdür. Aksi durumda yani sözleşmede amaçlanan biçimde kullanmasının olanaksız olması halinde kiracı, sözleşmeyi feshe yahut kiradan uygun bir tutarın indirilmesini istemeğe yetkilidir. Olayımızda seçimlik hakkını davacı kiracı akdin feshi şeklinde kullanmıştır. Sözleşmenin feshi haklı olup, fesih tarihinin taşınmazın tahliye tarihi olduğu gözetildiğinde ve davalı daha önce kiralananı tahliye ettiğini de kanıtlayamadığından davalı ancak fesih tarihine kadar olan kira bedelinden sorumludur. Fesihnamede itirazı kayıt olmaması davalı kiracıyı fesih tarihine kadar doğan kira borcundan kurtaramaz. Mahkemece fesih tarihine kadar olan kira bedelinden sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

              Sözleşmedeki düzenleme ile kiracıya kiracılık süreci içinde herhangi bir tarihte üç ay önceden ihbarda bulunarak kiralananı tahliye etme hakkı tanınmıştır. Davalı kiracı da, kiracılığı sırasında 15.6.2000 tarihinde keşide ve 16.6.2000 tarihinde tebliğ ettirdiği ihtarname ile sözleşmenin özel 5. maddesine dayanarak sözleşmeyi feshettiğini ve kiralananı üç ay içinde tahliye ve teslim edeceğini bildirmiştir. Bununla birlikte kiralanan anahtarlarını davacı kiralayana teslim etmemiş, davalının tahliyesinden sonra davacı tarafından 7.8.2000 tarihinde ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2000 / 199-161 D İş sayılı dosyasında yaptırılan tespit ile taşınmaz davacının hakimiyetine geçmiştir....

                Davacı kiracı 11/02/2013 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshetmiş, 12/03/2013 tarihinde kiralananı kiraya verene teslim etmiştir. Bu durumda, kira sözleşmesinin süresi sona ermeden kiralananı tahliye eden davacı, tahliye tarihinden sözleşme sonuna kadar olan süre oranında faydalı ve zaruri masrafların imalat tarihi itibarı ile saptanan bedellerini isteyebilir. Bu durumda mahkemece, kiracı tarafından yapılan imalatların nelerden ibaret olduğu ayrıntılı ve tereddüte yer vermeyecek şekilde tek tek tespit edilerek, hangisinin zorunlu ve faydalı masraflar, hangilerinin lüks masraflar olduğunun belirlenmesi, imalatların imal tarihleri itibariyle değerleri, yıpranma durumları, sabit nitelikte olup olmadıkları ayrıntılı olarak konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan alınacak rapor ile belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....

                  (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. Tespit raporu ve dosya üzerinden alınan bilirkişi raporu inşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenmiş olup, bilirkişiler hasar kalemlerinden olan soğutucu motor yönünden konusunda uzman bilirkişi değildir....

                    Davalı vekili ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde özetle davacı şirketin OSB'lerde faaliyet göstermeye ilişkin belirlenen hiçbir kurala, usule uymaksızın kiracı olduğu iddiasıyla faaliyet göstermeye başladığını , OSB'lerde kiracılık, aynı parselde birden fazla katılımcının üretim yapması ve elektrik aboneliğine ilişkin belirlenen kural, Yönetmelik ve Kanun hükümlerine aykırı şekilde kiracılık kaydı yapmaksızın ve kendi adına elektrik aboneliği başlatmaksızın bir önceki abone için bağlanmış elektrik ile faaliyet göstermeye başlayan ve faaliyetleri ile çevreye de zarar verip şikayetlere konu olan şirket için birtakım tutanaklar tutularak , süre verildiğini , akabinde elektriğin kesilmesi için gerekli sürecin yürütüldüğünü , parsel sahibi şirket) tarafından 30.09.2022 ve 03.11.2022 tarihinde çevre yasalarına, doğaya ve komşulara zarar vermesi nedeniyle şikayet dilekçesi ve zarara dayanak fotoğraflar sunduğunu , keşide edilen ihtarnameyi de davalı ile paylaştığını , Açıklanan süreçten de...

                      UYAP Entegrasyonu