Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında noterde finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, davacının kiralananı teslim edimini yerine getirdiği halde davalının kira bedellerini ödemediğini, keşide edilen ihtarnameden sonuç alınamadığını belirterek, kiralama konusu malın davalıdan alınarak davacıya teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda; taraflar arasında bağıtlanan finansal kiralama sözleşmesine istinaden davacının sözleşmeyle yükümlendiği kiralananı teslim edimini yerine getirdiği, davalının ise kira bedelini ödeme edimini yerine getirmediği, bu yönde keşide olunan ihtarnamenin sonuçsuz kaldığı, sözleşmenin davacı yanca haklı nedenle fesholunduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, finansal kiralama sözleşmesine konu traktörün davalıdan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin her ne kadar dava konusu adresi davacıdan kiralamış ise de kiralanan yerin davacı ve davalı arasında ihtilaflı ve çeşitli davalara konu olduğundan ayrıca davacının iş bu kiralananı mühürletmesinden kaynaklı kiralananın hukuki imkansızlık nedeni ile kullanamamasından kaynaklı olarak iş yerini mücbir sebep ile işletemediğini, müvekkili şirketin davacıdan kiralamış olduğu kiralananın davacı tarafından mühürletildiği ve müvekkilinin iş bu dava konusu kiralananı kullanmasının önüne geçildiğini, müvekkili şirketin kiralananı kullanamamasından kaynaklı olarak adreste bulunamaması ve buna ilişkin tebligatın muhatabına yapılmamasının usule aykırı olduğunu, açılan dava ile ilgili çıkarılan dava dilekçesi ve diğer tebligatlar Tebligat Kanunun 35....

    Davalılar, davacıların aralarında anlaşamadıkları için kiralananı tahliye ettiklerini, kiralananı 1.10.2002 tarihinde boşaltmalarından sonra 2004 yılına kadar yeniden kiraya veremediklerini, keşideci ile lehtar arasındaki akti ilişkinin cirantayı ilgilendirmeyeceğini ve davalılardan ... hakkındaki davanın reddedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

      Davalı kiracının kira süresi bitmeden kiralananı 15.4.2008 tarihinde tahliye etmesi, sözleşmenin hukuken feshedilmiş olduğu anlamına gelmez. Kural olarak davalı kiracı sözleşme ile bağlıdır ve kira parasından sorumludur. Davalının kiralananı ... taraflı olarak tahliye etmesi haklı fesih değil, sözleşmeye aykırı davranış sayılır ve kiralayanın bu yüzden uğradığı zararı tazmin ile sorumludur. Ancak bu durumda davacı kiralayanın da zararın artmasına sebebiyet vermemesi gerekir. Davacının davalı tarafından kiralananı tahliye ettiğini öğrendiği tarihten itibaren BK'nun 98.maddesi ile 44.maddesi gereğince zararın artmaması için gerekli çabayı göstermek zorundadır....

        Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının kiralananı 2010 yılının Ağustos ayı sonu itibariyle erken tahliye ettiğini, kira, yakıt ve aidat alacağını ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 3.262,00 TL alacak yönünden itirazın iptaline karar verilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin yakıt alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında 15.05.2010 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kiracının 2010 yılının Ağustos ayında kiralananı tahliye ettiği tarafların kabulündedir....

          Davalı kiracı, kiralananı 18.10.2009 tarihinde tahliye ve teslim ettiğini bildirmiş, davacı ise gerek takip talepnamesinde gerekse dava dilekçesinde davalının sözleşme süresinden önce 2009 yılının Ekim ayında kiralananı tahliye ettiğini belirtmiştir. Bu durumda kiralananın davalı kiracı tarafından tahliye edilip anahtarın teslim edildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, kiralananın aynı şartlarda ne kadar süre içerisinden yeniden kiraya verilebileceği konusundadır. Bilirkişi tarafından bu süre iki ay olarak tespit edilmiş ise de, aynı bilirkişi 05.03.2012 tarihli ek raporunda davalının, anahtar teslimini kanıtlayamadığından dönem sonuna kadar olan kira bedeli ve giderlerden sorumlu olduğunu belirtmiştir....

            Borçlar Kanunu'nun 256.maddesi hükmüne göre kiracı kiralananı özen göstererek kullanmakla yükümlüdür. Yine Borçlar Kanunu'nun 266/1.maddesi gereğince kiracı kiralananı ne halde teslim almış ise kira süresinin sonunda aynı halde geri vermekle yükümlüdür. Kira sözleşmesinde kiralananın niteliklerine ilişkin bir açıklamaya yer verilmemiş ise de, Borçlar Kanunu 266/3.maddesi uyarınca kiracının kiralananı iyi halde teslim aldığı asıldır....

              a kiralandığını kira sözleşmesinin özel şartlar 1.maddesinde " kiracının kiralananı kısmen veya tamamen ciro edemeyeceği, bir başkasının istifadesine sunamayacağı" kararlaştırılmasına rağmen davalının kiralananı kendisi kullanmayarak çalışanlarının istifadesine sunduğunu ve yaklaşık on kişinin kiralananda kaldığını belirterek akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde ise davalı ... ile yapılan kira sözleşmesinin ikinci suretine ...'ın isminin altına kiracının eski sahibi olduğu ... 'nin kaşesinin basıldığını ve böylece şirketin de sözleşmenin taraf haline getirildiğinden bahisle davalı şirketinde akde aykırılık nedeniyle kiralanandan tahliyesini istemiştir....

                Davalı vekili, müvekkilinin kiralananda uzun süredir aylık 80 YTL bedelle kiracı olduğunu, borçlarını eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacıya hakaret ve iftira ettiği iddialarının ve akde aykırılık iddiasının doğru olmadığını, kiralananı konut olarak kullandığını, öte yandan akde aykırılık sebebiyle dava açılabilmesi için öncelikle eski hale getirme ve akde aykırılığı giderme konusunda ihtarname gönderilmesi gerektiğini, davacının bu dava şartına uymadığı gibi, davanın da süresinde açılmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Borçlar Kanunu'nun 256. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır....

                  Kira ilişkisi sırasında davalı 02.10.2006 tarihinde verdiği adi yazılı tahliye taahhüdü ile kiralananı 30.01.2007 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt etmiş, bu taahhüt üzerine davacılar da 03.10.2006 tarihli kira alacağından feragat taahhütnamesi ile davalının kiralananı 30.01.2007 tarihinde tahliye etmesi halinde 30.01.2007 tarihine kadar kira alacaklarından feragat edeceklerini taahhüt etmişlerdir. Ne var ki davalı taahhüt ettiği tarihte kiralananı boşaltmamıştır. Kiralananın halen davalının kullanımında olduğu davacılar tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007 / 6-6 D. İş sayılı dosyası ile tespit ettirildikten sonra davalı hakkında taahhüt nedeniyle kiralananın tahliyesi için ... İcra Müdürlüğü’nün 2007 / 407 sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış ve bu takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir. Kiralanan 18.05.2007 tarihinde davacılara teslim edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu