Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı Özhan ile dava dışı İsmail arasında 15.06.2011 tarihli ve üç yıl müddetli kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmede kiralananın pastahane olarak kullanılacağının düzenlendiğini, davalı Özhan'ın önce 25.05.2012 tarihli taahhütname ile kiralananı davacıya ve davalı Mustafa'ya devrettiğini, daha sonra aynı tarihli iki ayrı taahhütname ile her iki davalının kiralananı davacıya devrettiğini, davacının da devir ilişkisi gereği her iki davalıya bir kısım ödemeler yapıp, bonolar verdiğini ancak kiraya verenin 06.08.2012 tarihinde ihtarname çekerek sözleşmenin özel şartlar ikinci maddesinde yazılı kiralananın kısmen veya tamamen devredilemeyeceğine ilişkin düzenlemeye dayanarak kiralananı tahliye etmesini istediğini, davalıların sözleşmede devir yasağı bulunmasına rağmen kiralananın devrine ilişkin ilan verdiklerini belirterek yaptığı ödemelerin istirdatını, takibe konu bir kısım senetler bakımından ise borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir...
ın kiralananı kış ortasında, anahtarlarını teslim etmeden terkettiğini, müvekkilinin davalılar hakkında 2009 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran ayları kira bedellerinin tahsili amacıyla yaptığı icra takibine davalıların itiraz ettklerini belirterek itirazın iptali ve % 40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini istemiştir. Davalı ... kiralananı 2009 yılı Şubat ayında tahliye ettiğini, kira borcu bulunmadığını savunmuştur. Kiralananın tahliye edilerek anahtarın kiralayana teslim edildiğini davalı kiracının yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. Kiralananın davalı tarafından tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için kiralananın boşaltılarak anahtarın kiralayana usulüne uygun olarak teslim edilmesi zorunludur. Bu da tevdi mahalli tayini veya notere anahtarın teslimi ile olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; dava dilekçesinde özetle; davaya konu kiralananı eski sahibinden 1999 yılında kiraladığını, kira sözleşmesi henüz sona ermeden 2006 yılında kiralananın davalıya satıldığını, davalının açtığı tahliye davası neticesinde tahliye kararı verildiğini ve kiralananı tahliye ettiğini belirterek kiralananı otel olarak kullanması dolayısıyla yapılan faydalı ve zorunlu masraf bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Borçlar Kanununun 274.maddesinin ilk fıkrasına göre, kiralayan, kiralananı sözleşme dairesinde kullanmaya hazır bulundurmuş oldukça kiracı, kiranın tamamını ödemekle yükümlüdür. Dosyada toplanan delillerden ve özellikle dinlenen tanık sözlerinden, davacı kiracıya teslim edilen kiralananın kiracı tarafından fiilen elde bulundurulduğu, işyerinin anahtarının davalıya teslim edilmediği anlaşılmaktadır. Yapılan bu saptamalara ve özellikle Borçlar Kanununun 274.maddesinin ilk fıkrasına göre kiracının, kiralananı elinde bulundurduğu sürece kira parası ödemesi zorunlu olduğundan, davanın reddi yerine istemin kısmen hüküm altına alınması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 18.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kiraya veren durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerekir. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulmalıdır. Olayımıza gelince; Davacılar dava konusu kiralananı 02.03.2012 tarihinde iktisap ettiklerinden bahisle davaya dayanak yaptıkları 08.03.2012 keşide tarihli ihtarname ile 2012 yılı Mart ayı kira bedelini istenmişlerdir. Yeni malikin temerrüt nedeniyle tahliye davası açabilmesi için kiracıya taşınmazı iktisap ettiğini ve kiraların kendisine ödenmesine ilişkin ihtar gönderip bu ihtar sonuçsuz kalır ise temerrüt ihtarı gönderip buna dayalı olarak dava açması gerekir....
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır. Kiralayanın anahtarı teslim almaktan kaçınması durumunda kiracının mahkemeye müracaatla tevdi mahalli tayini, icra dosyasına ya da notere anahtarın teslimi suretiyle anahtar teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş olması gerekir....
Mahkemece, davacının sözleşme ve protokol yapılmasına rağmen kiralananı davalıya teslim etmediği, protokolden sonra ...arafından yatırılan kiraları kabul ettiği, buna göre bu şirket ile yapılmış kira sözleşmesi olduğu kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 08.09.2010 başlangıç tarihli 3 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin imzalandığı tarihde aksine bir düzenleme olmadığı takdirde kiralananın kiracıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. Kira sözleşmesi yargı kararı veya tarafların ortak iradeleri ile feshedilmedikçe geçerli olup tarafları bağlar. Davalı kiracı, kira ilişkisinden doğan edimlerini yerine getirmek zorundadır....
Davacı, dava konusu kiralananı 19/02/2014 tarihinde iktisap etmiş olup 03.03.2014 tarihinde keşide etmiş olduğu noter ihtarı ile de dava konusu kiralananı 19.02.2014 gününde iktisap ettiğini ve işyeri ihtiyaç nedeniyle kiralananı tahliye etmesini muhatap davalıya bildirmiş ve ihtarname 06.03.2014 tarihinde tebliğ olunmuştur. Davacı vekili, dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın da bulunduğu binanın tamamının avukatların mesleki ,kültürel ve sosyal faaliyetlerde yardımlaşma ve dayanışmasını temin amacıyla Ankara Barosuna tahsis edilmek üzere Türkiye Barolar Birliği tarafından satın alındığını , taşınmaza müvekkilinin ihtiyacı olduğunu belirterek taşınmazın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Ancak kiracılık süreci içinde davacı kiracının kiralananı akde aykırı kullanması ve kira paralarını ödememesi nedeniyle davalı kiralayan 2.9.2010 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini ve kiralananın yedi gün içinde teslim edilmesini bildirmiştir. Bu bildirim üzerine de davacı kiralananı 8.9.2010 tarihli tutanakla davalı kiralayana teslim etmiştir....
Davalı, davacının kiralananı teslim almaktan kaçındığını belirterek davanın reddini istemiştir. Dava, kira alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemece davacının kiralananı teslim almaktan kaçınması sebebiyle dürüstlük kuralına aykırı davrandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki 15/03/2005 başlangıç tarihli 4 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 347. maddesi uyarınca çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır....