konuta hizmet vermekte ve bu nedenle bölgedeki taşınmazların kira bedelleri azımsanamayacak ölçüde arttığını, bölgedeki kira bedelleri ile müvekkilinin elde ettiği kira bedeli arasında neredeyse on kat fark olması müvekkilinden katlanılması beklenemeyecek ölçüde ağır bir oransızlık yaratttığını, davalı şirket her ne kadar Üsküdar 9....
Uyarlamanın anlatılan hukuki tanımından hareketle somut uyuşmazlık itibariyle; dava, taraflar arasındaki otopark kira sözleşmesindeki kira bedelinin, dava dışı milli ... müdürlüğü ile davacı arasında yapılan feribot iskelesi inşasına ilişkin sözleşmeye esas işletme izninin verilmemesine dayalı olarak otoparkın kullanılamaması nedeniyle uyarlama talebini içermektedir. Davacı ile davalı arasında yapılan 14.04.2004 tarihli otopark kira sözleşmesinde, kira süresi 10 yıl olarak belirlenerek, yıllık kira bedelinin artışının bir önceki yıla ait TEFE oranında artırılacağı kararlaştırılmıştır. Kira bedelinin belirlenmesinde feribot iskelesi yapılmasına ilişkin sözleşmeye yapılmış bir atıf bulunmadığı gibi feribot iskelesine hizmet vermesi amacıyla kiralama işlemi yapıldığına ilişkin bir düzenleme de bulunmamaktadır. Davacı, ancak davaya konusu otopark sözleşmesine ilişkin taşınmazdan kaynaklanan sebeplere dayalı olarak kira bedelinin uyarlanması talebinde bulunabilir....
Kira sözleşmesinin 3. maddesinde ise yıllık kira artışının TEFE-TÜFE/2 şeklinde artırılacağına ilişkin düzenleme mevcuttur. Davacı dava dilekçesinde ve yargılama aşamasında kira bedelinin hakkaniyete ve emsal kira bedellerine göre yeniden uyarlanmasını istemiştir. Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-PactaSundServanda) ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Eş söyleyişle, sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile, borçlu sözleşmedeki edimini aynen ifa etmelidir. Sözleşmeye bağlılık ilkesi, hukuki güvenlik, doğruluk, dürüstlük kuralının bir gereği olarak sözleşme hukukunun temel ilkesini oluşturmaktadır. Ancak bu ilke özel hukukun diğer ilkeleriyle sınırlandırılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira uyarlaması Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira uyarlaması davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Kira uyarlama davalarında dava değeri üzerinden nispi temyiz harcı alınması gerekirken eksik olarak maktu temyiz harcı alınmıştır. Temyiz edenden eksik harcın tamamlattırılması aksi takdirde temyiz harcı ödenmedikçe temyiz incelemesi yapılamayacağından HUMK’un 434/3. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir." hükmünü içermektedir. Kira sözleşmesinde artış koşulu var ancak oranı veya miktarı belli değilse 2., 3., 4., 5. yıllara ait kira bedelleri hakim tarafından TÜFE oranını geçmemek üzere hakkaniyete göre belirlenir. Emsal kiralara ve kiralanın durumuna göre kira tespiti ancak sözleşmenin başından veya tespit tarihinden itibaren beş yıl geçmesinden sonra yani altıncı yılın başında istenebilir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/122 E. sayılı dosyası ile kira bedelinin uyarlama davası açıldığını, mahkemece uyarlama dava dosyası incelenmeden eksik inceleme neticesinde karar verildiğini, 7226 Sayılı Kanun ile kira sözleşmeleri özelinde salgının neden olduğu sonuçları hafifletmeye yönelik geçici 2.maddesinde 1 Mart 2020 ile 30 Haziran 2020 döneminde işleyecek iş yeri kira bedellerinin ödenmemesinin kira sözleşmesinin feshi ve tahliye sebebi oluşturmayacağının hüküm altına alındığını, davacının 2019 yılı kira bedelinin ödenmeyen bedelini teminat senedi yazılı kısmı yırtarak senetle icra takibi yaptığını, bu hususta kalan kira bedelinin tahsili için Sivas 3....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/106 esasında görülen uyarlama davasının kesinleşmesinden sonra, sonraki yılların kira bedellerinin belirlenebileceğinin davalı kurum tarafından gönderilen ihbarnameden anlaşıldığını, ileride sorun doğmaması bakımından 2008,2009,2010 ve 2011 yılları kira bedellerinin belirlenmesi için açılan davanın da Balıkesir 2....
Uyarlama davalarında taraflar yararına vekâlet ücretine hükmedilirken uyarlanması talep edilen kira bedeli ile halen ödenen kira bedelinin, yıllık toplamları arasındaki fark esas alınarak kabul ve reddedilen miktarlar esas alınarak bu miktarlar üzerinden nispi oranlarda vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahkemenin değinilen bu yönü göz ardı ederek yazılı şekilde maktu vekâlet ücretine hükmetmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden usulün 438/7.maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Dava konusu somut olayda davacılar kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kendilerine verilmesi gereken bağımsız bölümlerin süresinde teslim edilmediğinden bahisle kira alacağı isteminde bulunmuşlar, mahkemece de bilirkişi incelemesi yaptırılarak 385.800,34 TL olarak belirlenen rayiç bedele hükmedilmiştir. Mahkeme kararı kira ile ilgili sözleşme hükmünün uyarlanması niteliğindedir. Oysa davacılar dava dilekçelerinde uyarlama olgusundan söz etmemişlerdir. Bu yönde herhangi bir istem yoktur. Bozma kararında sözü edilen ilk bir yıl için sözleşme hükmünün, bundan sonraki döneme serbest piyasa rayiç kira bedelinin uygulanması yönündeki gerekçenin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Diğer yandan dosya içeriği belgeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde uyarlama için gerekli yasal koşulların oluşmadığı anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, süresinde mahkemeye başvurulduğu, icra takibine konu kira alacağı ve İcra Hukuk Mahkemesindeki özel yargılama usulü dikkate alındığında uyarlama davasının bekletici mesele yapılması talebinin yerinde olmadığı, borçlunun takibe itiraz etmemesi ve kira alacağının tamamını ödememesinden ötürü davanın kabulü ile davalı tarafın kira sözleşmesine konu taşınmazdan tahliyesine, kira sözleşmesinin feshine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuran İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kiracı borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....