Davacı yeni malik kira süresi dolmadan kira bedelinin uyarlanması talebinde bulunmuş olup, mahkemece kira bedeli tespiti yoluna gidilmesi doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş davacı yeni malikin kira bedelinin uyarlanmasına ilişkin talebini yukarıda ayrıntılı şekilde yazılan uyarlama davası şartları yönünden incelemektir. Mahkemece, uyarlama davası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davayı yanlış nitelendirerek hatalı karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
üzerinde yer alan santral odasına ilişkin olarak yapılan 03.02.1994 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin değişen şartlar nedeniyle yeni kira döneminde (03.02.2019) kira bedelinin yıllık 4.616,00 TL olarak uyarlanmasına, bundan sonraki kira dönemleri için yıllık kira artış oranının mahkemece uyarlanacak kira bedeline yurt içi üretici fiyatları endeksi (Yİ-ÜFE) oranın uyarlanarak devamına,gecikme fazinin 6183 sayılı amme alacaklarının tahsili usulü hakkında kanun gereğince yıllık %16,80 oranında gecikme zammı uygulanmasına ilişkin şartın eklenerek uyarlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Talep tarihine ve kiracı üzerindeki etkilerin devam ettiği aylara göre bu sürenin 17 aydan daha az olması ya da bir kira dönemini kapsamayıp, bir kaç ay devam etmesi dahi mümkündür. O halde, mahkemece kira uyarlamasına karar verilen aylar belirli olup bu aylar yönünden uyarlama yapılmasa idi ödenecek toplam kira bedeli ile uyarlama sonucunda ödecek toplam kira bedeli arasındaki fark kabul edilen dava değeri olarak benimsenmeli, harç ve vekalet ücreti buna göre belirlenmelidir. Uyarlama davasında TBK.'nun 344/3.maddesinde olduğu üzere kira tespiti yapılamayacağından emsal kiraların ne olduğu ve emsal iş yerlerinde artış oranlarının ne olduğu bu davada sonuca etkili değildir....
Mahkemece; davacının dava dilekçesindeki talebinin uyarlamadan ziyade kira tespiti mahiyetinde olmasına rağmen uyarlama davası olarak açıldığı, kira sözleşmesinin kısa süreli olması nedeniyle uyarlama davası açılmayacağı gerekçesiyle davanın reddine, davacı idarenin kurşunsuz benzine göre kira parasının tespiti için görevli sulh hukuk mahkemesinde dava açmakta muhteliyetine karar verilmiş; hüküm davacı idare tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 20.4.2000-31.12.2000 tarihleri arasında geçerli olan sözleşme de aylık kiranın 2000 yılı için 2187 litre normal benzin tutarı olarak karalaştırıldığı ve hususi şartlar bölümünde de 2000 yılından 2007/2682-7886 sonraki müteakip yıllar için %5 normal benzin artışı yapılacağının hükme bağlandığı anlaşılmaktadır. davacı, kira sözleşmesinde kararlaştırılan normal benzinin üretimden kalkması ve kullanılmaması nedeniyle kira bedeline ilişkin bu hükmün uygulanma kabiliyetinin bulunmadığı iddiasıyla eldeki bu davayı açmıştır....
kira parasına etki eden tüm nitelikleri karşılaştırılmalı, emsal kira bedellerinin niçin uygun emsal olup olmadığı somut gerekçelerle açıklanmalı, dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parası belirlenmeli, hakimce bu kira parası dikkate alınmak suretiyle hak ve nesafete; özellikle tarafların kira sözleşmesinden bekledikleri amaçlarına uygun makul bir kira parasına hükmedilmelidir.Mahkemece, yanılgılı nitelendirme ile uyarlama şartları oluşmadığından bahisle kira tespiti isteminin reddine karar verilmesi Yerleşik Yargıtay uygulamalarına aykırı olup bozma nedenidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bunun mümkün olmaması hâlinde borçlu, sözleşmeden dönebilir; sürekli edimli sözleşmelerde ise kural olarak, fesih hakkını kullanır.” denilerek uygulamada da kabul edilen uyarlama davasının yasa maddesi haline getirildiği belirtilmiştir. Somut olayda; taraflar arasında geçerli kabul edilen kira sözleşmesi 01/04/2019 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli olup davacının, 01/04/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere değişen, hal ve şartlara göre kira bedelinin uyarlanmasını talep etmiş olduğu görülmektedir. Uzun süreli kira sözleşmelerinde edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda kira parasının günün ekonomik koşullarına uyarlanması için her zaman "uyarlama" davası açılabilir....
-TL yatırdığını, ancak daha önceki vakıf yöneticisinin mahkeme tarafından vakfı zarara uğratması ve kira bedellerini çok düşük bedellerle akdetmesi sebebi ile azledildiğini, vakfın daha fazla zarara uğramaması için bu davanın açıldığını, dava konusu yer için ödenmekte olan kira bedelinin mecurun bulunduğu çevredeki emsal kira bedelleri, yüz ölçümü ve özellikleri itibariyle hak ve nesafet ilkeleriyle bağdaşmayacak ölçüde fevkalade az olduğunu, adalet ve hakkaniyet ölçülerine uygun olarak kira bedellerinin uyarlanmasını, aylık 350,00.-TL olan kira bedelinin dava tarihinden itibaren 800,00.-TL 'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Kira bedeli uyarlama davasının şartlarının Borçlar Kanununun 138....
-TL yatırdığını, ancak daha önceki vakıf yöneticisinin mahkeme tarafından vakfı zarara uğratması ve kira bedellerini çok düşük bedellerle akdetmesi sebebi ile azledildiğini, vakfın daha fazla zarara uğramaması için bu davanın açıldığını, dava konusu yer için ödenmekte olan kira bedelinin mecurun bulunduğu çevredeki emsal kira bedelleri, yüz ölçümü ve özellikleri itibariyle hak ve nesafet ilkeleriyle bağdaşmayacak ölçüde fevkalade az olduğunu, adalet ve hakkaniyet ölçülerine uygun olarak kira bedellerinin uyarlanmasını, aylık 350,00.-TL olan kira bedelinin dava tarihinden itibaren 800,00.-TL 'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Kira bedeli uyarlama davasının şartlarının Borçlar Kanununun 138....
KARAR Davacılar, davalı Şirkete petrol istasyonu olarak yer kiraladıklarını, fakat doların değer kaybetmesi nedeniyle dolar olarak belirlenen kiranın düşük kaldığını ve edimler arasındaki dengenin bozulduğunu öne sürerek, aylık 1.000 dolar kira bedelinin dava tarihinden itibaren 5.000 YTL olarak uyarlamasını istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacılar, davalıya petrol istasyonu olarak kiraladıkları yer için, 16.12.2002 tarihli 16 yıl süreli kira sözleşmesi yapıldığını, fakat doların değer kaybetmesi nedeniyle aylık 1.000 dolar kira bedelinin düşük kaldığını ve edimler arasındaki dengenin kendileri aleyhine bozulduğunu belirterek, uyarlama talepli bu davayı açmışlardır....
-TL yatırdığını, ancak daha önceki vakıf yöneticisinin mahkeme tarafından vakfı zarara uğratması ve kira bedellerini çok düşük bedellerle akdetmesi karşılığında azledildiğini, vakfın daha fazla zarara uğramaması için bu davanın açıldığını, dava konusu yer için ödenmekte olan kira bedelinin mecurun bulunduğu çevredeki emsal kira bedelleri, yüz ölçümü ve özellikleri itibariyle hak ve nesafet ilkeleriyle bağdaşmayacak ölçüde fevkalade az olduğunu, adalet ve hakkaniyet ölçülerine uygun olarak kira bedellerinin uyarlanmasını, aylık 360,00.-TL olan kira bedelinin dava tarihinden itibaren 900,00.-TL'ye çıkarılmasını talep etmiştir. DAVALI CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Kira bedeli uyarlama davasının şartlarının Borçlar Kanununun 138....