Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyarlama yapılacak dönemin hangi tarihte sona ereceği yönünden yapılan değerlendirmede ise, kira sözleşmesinde kira süresinin yer tesliminden itibaren bir yıl olarak öngörüldüğü, yer tesliminin 05.03.2020 tarihinde yapıldığı, davacı ile yapılan kira sözleşmesi Devlet İhale Kanunu uyarınca yapılmış olduğundan bir yıllık sürenin dolması ile kira sözleşmesinin kendiliğinden sona ereceği, davacının 05.03.2020- 05.03.2021 tarihleri arasındaki dönem için kiracı olup, 05.03.2021 tarihinden itibaren kira süresi sona erdiğinden kiracının bu tarihten sonra fuzuli şagil durumuna düşeceği anlaşılmaktadır. Kiracının fuzuli şagil olduğu dönem için kira uyarlaması yapılamaz. Bu tarih için idare yeni bir ihale yapıp yine davacı bu ihaleyi kazanarak yeni bir kira sözleşmesi yapılmış ise dahi, yeni dönem kirası ihale ile belirlenmiş olacaktır. O halde 05.03.2021 tarihinden sonraki dönem için uyarlama yapılamayacağı anlaşılmaktadır....

Temyiz Sebepleri Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davanın aydınlatılma yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, aslında talebin sabit kira bedeli ve ciro kira bedelinin tespitine ilişkin olduğunu, hakimin hukuk kurallarını kendiliğinden uygulaması gerektiğini, davanın kira tespiti olarak nitelendirilmemesinin hatalı olduğunu, hukuki sebebin değiştirilmesinin davayı değiştirmek olmadığını belirterek; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını, dosyanın yeniden görülerek kira bedelinin 2018- 2019 kira dönemi için aylık 25.000 TL ve aylık ciro oranının %10 olarak belirlenmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kira bedelinin ve hasılat kirası ciro oranının uyarlanması istemine ilişkindir. 2....

    Temyiz Sebepleri Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davanın aydınlatılma yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, aslında talebin sabit kira bedeli ve ciro kira bedelinin tespitine ilişkin olduğunu, hakimin hukuk kurallarını kendiliğinden uygulaması gerektiğini, davanın kira tespiti olarak nitelendirilmemesinin hatalı olduğunu, hukuki sebebin değiştirilmesinin davayı değiştirmek olmadığını belirterek; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını, dosyanın yeniden görülerek kira bedelinin 2018- 2019 kira dönemi için aylık 30.000 TL ve aylık ciro oranının %10 olarak belirlenmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kira bedelinin uyarlanması istemine ilişkindir. 2. Hukuki Nitelendirme 1....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira edelinin uygulanması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, maliki olduğu işyerini davalıya banka olarak kullanılmak üzere 15.03.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile 10 yıllığına aylık 3.500 TL bedelle kiraya verdiğini, kira sözleşmesinde yıllık kira artış miktarının ÜFE+TÜFE/2 oranında arttırılacağı belirtilmiş ise de; zaman içerisinde meydana gelen ekonomik değişimler, yüksek enflasyon ve hayat şartlarının ağırlaşması sonucu yapılan kira artırımının düşük kaldığını belirterek kira bedelinin dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 15.000 TL’ye uyarlanmasını talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

        Davalı, davada uyarlama koşullarının bulunmadığını, davacının basiretli bir tacir gibi davranarak akde bağlı kalması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aylık kiranın 500 ABD doları olarak uyarlanmasına karar verilmiş hüküm her iki tarafça temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi 10.5.2000 tarihli ve 10 yıl sürelidir....

          O halde denilebilir ki, uyarlamanın gerektirdiği olağanüstü koşullar nedeni ile edimler arasındaki dengenin aşırı ölçüde (kiracı) davacı aleyhine değiştiğinin kanıtlandığı takdirde işlem temelinin çökmesi nedeniyle sözleşmenin kira parasına ilişkin hükmü için uyarlama gerçekleştirilebilir. Somut olayda, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, uyarlama davasının şartları oluşmamıştır.Ancak, kiracının da BK.md.249 uyarınca kira bedelinden uygun bir miktarın indirilmesini talep hakkı vardır. Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....

            Somut olayda, davalı kiracı ile dava dışı eski malik arasında imzalanan 25.03.2010 tarihli davaya konu kira sözleşmesi 6.1.m.sine göre kira süresi, süpermarketin açılış tarihinden itibaren 10 yıldır. Davacı mecuru 25.05.2010 tarihinde devralmış, davalı ile 15.06.2010 tarihinde protokol yaparak kira sözleşmesinin tüm hak ve borçları ile birlikte kiralayan sıfatıyla taraf olmuştur. Sözleşmenin 'Kira Bedeli' başlıklı 7.1.maddesinde ''Taraflar, Süpermarketin aylık kira bedelinin, KDV ve iadelerden arındırılmış, aylık net cirosunun %2,70+KDV olduğunu kabul ederler.'' ifadesi yer almaktadır. Sözleşmede kira bedeli belirlenmiş olup, davacı taraf bu maddenin değiştirilerek, kira parasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 12.000 TL+KDV olarak tespit edilmesini talep etmektedir. Sözleşme Hukukuna egemen olan sözleşmeye bağlılık, (Ahde Vefa) ilkesi hukukumuzda da kabul edilmiştir. Bu ilkeye göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır....

              Geçersizliğinin tespiti istenilen kira sözleşmesinde yıllık kira parası 24.000,00 YTL olup, bu değerde sulh hukuk mahkemesinin görev sınırının üzerindedir. Ayrıca kiracı, kira sözleşmesinin yönetim planına aykırılığını kat maliki olmadığı için ileri süremeyeceğinden olayda Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan bir dava da bulunmamaktadır. Bu durumda HUMK’nun 8. maddesinin 2 fıkrası kapsamında bulunmayan kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, isteminden oluşan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olayda taraflar arasındaki 27.3.1995 başlangıç tarihli kira sözleşmesi 9 ... ve kısa süreli olup, sözleşmenin son bulduğu 31.12.1995 tarihinden sonra 6570 sayılı yasanın 11. maddesi hükmüne göre 1 yıllık süreyle devam edeceği çok açıktır. Hal böyle olunca sözleşmenin kısa süreli olduğunda kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Kısa süreli kira sözleşmesine dayanarak işlemin temelinden çökmesi esasına dayanan, sözleşmenin yeni koşullara uyarlama davası dinlenemez. Uyarlama ancak uzun süreli kira sözleşmeleri için söz konusu olur. O nedenle uyarlamanın koşulları oluşmamıştır. Mahkemece davanı reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Açıklanan gerekçe ile temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 9.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  kira bedellerinin uyarlanmasını, aylık 360,00 TL olan kira bedelinin dava tarihinden itibaren 1.050,00 TL 'ye çıkarılmasını talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu