Kira sözleşmesinin hususi şartlar 1. maddesinde kira bedeli; 1. yıl için 8.400-Euro, 2. yıl için 9.000-Euro, 3. yıl için ise 9.600-Euro olarak tespit edilmiş olup sonraki yıllar için bedelin tespiti yada artışın ne şekilde yapılacağına ilişkin başkaca bir hüküm getirilmemiştir. Mahkeme, davalının uzunca bir süre aylık kirayı 1.650-TL olarak yatırdığı ve davacı kiralayanın bu bedele itiraz etmeyerek aralarında zımni olarak kira bedelinin aylık 1.650-TL olduğunu tespit eden 05.12.2013 tarihli bilirkişi raporunu hükme esas olarak karar vermiştir. 01/04/2007 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 1.maddesinde her yıl için kira bedeli Euro cinsinden belirlenmiş olup sözleşme serbestisi için de yapılan bu belirleme tarafları bağlar. Sözleşmeye göre üçüncü yıl kira bedeli 9600 Eurodur....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 4.840,01-TL yönünden itirazın iptali ile taşınmaz tahliye edildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından hükmedilen kira alacağına yönelik temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı arasında kira sözleşmesi akdedildiği uyuşmazlık konusu değildir. Davacı 09.02.2015 tarihinde başlattığı icra takibinde, 01.01.2013 başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesine dayanarak aylık 725,00-TL kira bedeli üzerinden 2014 yılı Ekim ayı ile 2015 yılı Şubat ayları arası ödenmeyen kira alacakları ile yönetim giderlerinin tahsilini istemiş, davalı ise süresinde yaptığı itirazında; alacaklı ile aralarında yazılı kira sözleşmesi bulunduğunu belirterek, taraflar arasında imzalanan, 01.01.2013 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli, aylık 400,00-TL bedelli yazılı kira sözleşmesini ibraz etmiştir....
Taraflar arasında 15.02.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ve yıllık kira bedelinin 42.000,00 TL olarak peşin ödendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 10. maddesinde kiracının kiralanan yeri kira süresinin bitiminden önce tahliye etmesi halinde kira süresi ile sınırlı olmak üzere kiralanan yerin boş kaldığı zamana ilişkin kira paralarını ödemek zorunda olduğu kararlaştırılmıştır. Türk Borçlar Kanunu 304. maddesine göre , “Kiralananın önemli ayıplarla teslimi hâlinde kiracı, borçlunun temerrüdüne veya kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan sorumluluğuna ilişkin hükümlere başvurabilir.”, 305. Maddesine göre “Kiralanan sonradan ayıplı duruma gelirse kiracı, kiraya verenden ayıpların giderilmesini veya kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını ya da zararının giderilmesini isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira Sözleşmesinin İptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, akde aykırılık nedeni ile tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde ve duruşmada davalının kiracısı olduğunu kira paralarını hesabına yatırdığını, ödenmeyen kira alacağı için takip başlattıklarını davalının takibe haksız itiraz ettiğinden itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı kira sözleşmesinin davalı ile değil dava dışı ... arasında kurulduğunu davacı ile kira ilişkisinin olmadığını kiralananı tahliye ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kira alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde ve duruşmada davalının kiracısı olduğunu kira paralarını hesabına yatırdığını, ödenmeyen kira alacağı için takip başlattıklarını davalının takibe haksız itiraz ettiğinden itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı kira sözleşmesinin davalı ile değil dava dışı ... arasında kurulduğunu davacı ile kira ilişkisinin olmadığını kiralananı tahliye ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin dava konusu taşınmazı 2016 yılında Sosyal Güvenlik Kurumundan satın aldığını, davalının taşınmazı boşaltmak istemediğini, bu nedenle taraflar arasında sözlü kira sözleşmesi yapıldığını ve kira bedeli hususunda 2.000 TL'ye anlaştıklarını, davalının kira bedellerini ödemediğini, mahkemece tanık beyanlarına önem verilmediğini, kira sözleşmesinin varlığını gösterir nitelikte olan su faturalarının dikkate alınmadığını, kira sözleşmelerinin yazılı şekil şartına bağlanmadığını, sözlü anlaşmayla da kira sözleşmesi kurulabileceğini, bozma sonrası mahkemece sadece yemin işleminin gerçekleştirildiğini, bunun dışında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kira sözleşmesine dayalı itirazın iptaline ilişkindir....
İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; kira sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Kocaeli Büyükşehir Belediye Encümeni işleminin iptali istemine ilişkin kısım bakımından, kira sözleşmesinin imzalanmasına kadar olan iş ve işlemlerin idari işlem niteliğinde olduğu, dolayısıyla bu aşamadaki işlemlere karşı açılacak davaların idari yargı yerlerince görüleceği, ancak sözleşme imzalanmasından sonraki işlemlere karşı açılacak davalarda adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu, davacı ile davalı idare arasında imzalanan sözleşme hükümleri incelendiğinde, kiralama ilişkisinin kamu hizmetinin yürütülmesine yönelik bir amaç taşımadığı, idarenin bariz bir şekilde üstün hak ve yetkilere sahip olmadığı ve sözleşme hükümlerinin tarafların serbest iradesiyle belirlendiği, bu durumda, davacı ile davalı idare arasında kira sözleşmesi imzalanmasından sonraki akit ilişkisine dayalı olarak tesis edildiği açık olan kira sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemin görüm ve çözümünde adli yargı...
Dosyanın incelenmesinden; ecrimisil istemine konu taşınmazın restoran ve kafe olarak kullanılmak üzere 1.11.1995-1.11.2000 dönemi için davalı idarece davacıya kiralandığı, kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünde; kira dönemi sonunda herhangi bir tebligata gerek kalmadan kiracının taşınmazı tahliye edileceği, aksi halde 2886 sayılı Kanunun 75. maddesi uyarınca tahliyesinin sağlanacağının kurala bağlandığı ve bu hususun taraflarca kabul edildiği, dördüncü yılın kira bedeli nedeniyle taraflar arasında uyuşmazlık çıkması üzerine , Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğünce, kiracının belirlenen kirayı ödemek istememesi halinde 2886 sayılı Kanunun 62. maddesi uyarınca sözleşmenin fesh edilmesinin istenildiği, … Defterdarlığınca da … Mal Müdürlüğüne bu yönde işlem yapmasının bildirdiği, kira sözleşmesinin feshedildiğinin 3.3.2000 tarihli, 471 sayılı işlemle bildirilmesinden sonra davacının bu kira sözleşmesinin tespiti, müdahalenin men-i ve muarazanın önlenmesi için ......
Mahkemece, davacının talebinin kabulü için, muavazalı işlemin davacı alacaklının hakkını zarara sokması, imkansız bırakması ve alacağın tahsil edilmemesi nedeni ile zarar oluşması gerektiği, bunun için iptali istenen hukuki işlem ile borçlunun aktifi azalarak, pasifinde artış, işlemin diğer tarafının ise aktifinde artış olması ve bu işlemlerden dolayı borçlunun bir hakkının veya mülkiyetinin devir edilmesi gerektiği, mevcut olayda borçlunun aktifinde azalma olmadığı, aksine kira gelirinden dolayı artış olduğu, borçlunun mülkiyetinde olan bir hakkı devir etmediği dolayısı ile alacaklıdan kaçırılan bir hak olmadığı, kira sözleşmesinin davacının zararına olan alacağını tahsil etmeyi zorlaştıran veya imkansızlaştıran bir hukuki işlem olmadığından kira sözleşmesinin iptalinde davacının bir menfaati bulunmadığı, aksine alacağını kolaylaştırıcı şekilde iflas masasına kaydedilen bir geliri olduğu ve bu suretle davacının hukuki menfaati olmadığından, dava koşulunun bulunmadığı, davacının...