Noterliği'nin 02/06/2010 tarih ve 8241 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kira sözleşmesinin ifasının imkansızlığı sebebiyle kira akdini feshetmiştir. Bu durumda davacı kiracının, feshinin haklı olup önceki mahkeme kararının onanması gerekirken yazılı gerekçeyle bozulduğu bu defaki incelemeden anlaşılmakla, davacının karar düzeltme isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Davacının karar düzeltme isteğinin kabulü ile 17/02/2015 gün ve 2014/13352 E- 2015/1446 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak mahalli mahkemenin 2010/475 Esas 2014/169 Karar sayılı hükmünün ONANMASINA ve istek halinde peşin alınan karar düzeltme harcının karar düzeltme isteğinde bulunan davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden alınmasına 17/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası ile açılan davada sözleşmenin feshinin tespiti ile davalının kiralanandan tahliyesine karar verildiğini, dosyanın 12/03/2020 tarihinde kesinleştiğini, 01 Eylül 2019 tarihinde kira sözleşmesinin fesh edilmiş olmasının mahkemece hüküm altına alınması nedeniyle Mart-Nisan ve Mayıs aylarında davalının haksız işgali nedeni ile kullanım bedelinin talep edildiğini, bu bedelin talep edilirken son ödenen kira bedeli olan 12.167,00 TL'nin dikkate alındığını, davalının icra takibini durdurmasına sebebiyet veren beyanında belirtildiği gibi bir kira alacağının söz konusu olmadığını, kira bedellerinin tahsilinin 15 Haziran 2020 tarihi itibari ile mümkün olduğunu, yapılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu bildirerek, kiralananın haksız kullanımı nedeniyle alacak talepleri ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Bakırköy .... İcra Müdürlüğünün ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davada ... 19. Asliye Hukuk ve ... 15. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kiralanan aracın hasarlanmasından kaynaklanan tazminat alacağının tahsili amacıyla başlatılan ... takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kiralanan aracın hasarlanması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup araç kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve 6100 sayılı HMK'nın 4. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın haksız fiilden kaynaklı itirazın iptali davası olup kira sözleşmesinin uygulanmasından kaynaklanmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HMK.'nun 2/I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; mülkiyeti hazineye ait Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanlığı yatakhanesindeki kafeteryanın 2886 sayılı yasa hükümlerine göre ilk yıl kira bedeli 3.000,00 TL olmak üzere 3 yıllığına davalıya kiralandığını, 11/09/2013 tarihinde yer tesliminin yapıldığını ancak davalının 27/11/2013 tarihinde verdiği dilekçe ile ailevi nedenlerden dolayı kafeterya işletmesini bırakmak istediğini belirttiğini, kira sözleşmesinin 14. ve şartnamenin 15.maddesi uyarınca kiracının fesih talebinde bulunması durumunda cari yıl kira bedelinin tazminat olarak tahsil edilerek sözleşmenin feshinin söz konusu olacağını...
TL teminat mektubu bedeli, peşin ödenen kira bedelinden tazminat adıyla mahsup edilen 174.027,70 TL kira bedeli ve 105.348,10 TL masraf bedeli (noter masrafı, damga vergisi vs) olmak üzere toplam 446.442,38 TL'nin davalının temerrüde düştüğü 06.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir....
in satım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye borcunu ödememesi üzerine yasal yollara başvurulduğunu, kira sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmesi karşısında kira alacağı talebinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir. İlk derece mahkemesince; davacı ... tarafından açılan davanın usulden reddine, davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, kira sözleşmesinin davalı şirket tarafından feshinin haksız olduğunun tespitine, faydalı ilavelere dair bedellerin davalı tarafça talep edilmesine ve bu konuda davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ancak toplam 209.537 TL kira alacağından 94.000 TL demirbaş bedelinin tenzili ile bakiye alacağın 5.000 TL'sine dava, kalan 110.537,10 TL'sine ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalılardan müteselsilen alınarak davacı ...'e verilmesine karar verilmiştir....
Kira sözleşmesinin dördüncü paragrafında Kadoil’in belediye ile imzaladığı kira sözleşmesinin sona ermesi, davacı ile davalı arasındaki bayilik sözleşmesinin feshi ve sona ermesi, protokol ve sözleşmelere aykırılık sebebiyle sona ermesi halinde kira sözleşmesinin de sona ereceği; beşinci paragrafında ise davacının dava dışı belediye ile yaptığı kira sözleşmesi ve özel şartname ile , davacı ve davalı arasında imzalanan protokol ile bayilik sözleşmesinin işbu kira sözleşmesinin eki ve ayrılmaz parçası olduğu düzenlenmiştir. Davacı tarafça davalı aleyhine 22.02.2013 tarihinde İstanbul 34. İcra Müdürlüğü’nün 2013/3972 E sayılı dosyası ile 66.000 TL tutarında bir yıllık kira bedeli alacağının tahsili için takip başlatılmıştır....
Davacılar ile davalı kiralayan arasında 07.03.2008-31.12.2010 dönemi için lokanta olarak kullanılmak üzere yıllık 61.300.00 YTL bedel üzerinden kira sözleşmesi yapılmış, davanın sözleşmenin 10. maddesi hükmüne rağmen mecuru amacına aykırı kullandığı gerekçesiyle davalı tarafından 05.06.2008 tarihinde feshedilmesi üzerine davacı feshin haksız olması gerekçesiyle, feshin iptali ve muarazanın men'i için bu davayı açmıştır. HUMK'nın 8/2. fıkrasında değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi içinde kalacağı belirtilmiştir. Kiracılığın tespiti ve muarazanın men'i davası bunlar arasında sayılmamıştır. Bu durumda görevli mahkemeyi belirlemede davanın değeri, bu bağlamda bir yıllık kira bedeli esas alınır....
Davalı, sözleşmenin feshinin haklı nedene dayalı olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir....
Dava, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. H.M.K'nın 399/I. madde hükmüne göre (1) Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür. (2) Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır. Haksız ihtiyati tedbirden dolayı tazminat davası, aleyhine haksız olarak ihtiyati tedbir konulmuş olan kişi (asıl davanın davalısı) tarafından, haksız ihtiyati tedbir koydurtmuş olan tarafa (asıl davanın davacısına) karşı açılır. Bu dava, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır....