Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı şirket, önceki malik ile aralarında yaptıkları ve tapuya şerh edilmiş kira sözleşmesinden kaynaklanan kiracılık sıfatına dayanılarak, yeni malik de davalının elatmasının önlenmesi isteğinde bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (6.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 25.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ........

    Petrol A.Ş. ile arasında geçmiş tarihli 7 yıl 2 ay süreli kira sözleşmesinin imzalandığını, kiranın başlangıç tarihinin 12/07/2004 bitim tarihinin de 20/09/2011 olarak yazıldığını ve tapu siciline 29/12/2005 tarihinde şerh edildiğini, yapılan kira sözleşmesinin pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan yapıldığından geçersiz olduğunu belirterek, bahse konu kira sözleşmesinin ve şerhin iptaline; davalıların, vekil edeninin 4000/10360 payına yaptıkları müdahalenin men'ine, şimdilik 60.000,00 TL ecrimisil bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Petrol Ltd. Şti. vekili, dava konusu yeri 12/07/2004 tarihinden beri kiracı sıfatı ile işlettiğini, dava konusu yeri hissedar olan diğer davalı ... A.Ş.’den kiraladığını, davacının hissesi kadar olan yeri kullanmasına herhangi bir engelin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ......

      Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı ile 12.09.2011 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli ve yıllık 11.000 TL bedelli kira sözleşmesi imzaladıktan sonra taşınmazın bulunduğu yerdeki kira bedellerinin daha düşük olduğunu öğrendiği için, 01.01.2012 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli ve yıllık 5.000 TL bedelli yeni bir sözleşme yapıldığını, davacının başlattığı takibe dayanak olarak gösterdiği sözleşmenin iptal edilerek 01.01.2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin geçerli olduğundan ve bu sözleşmeye göre kira bedelinin ödendiğinden davacıya kira borcu bulunmadığını belirterek, davalı kiraya veren tarafından, 2012 yılı kira alacağı ve faiz toplamı 11.932,40 TL kira alacağının tahsili için... 5. İcra Müdürlüğünün 2012/11607 sayılı dosyasında başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

        Arasındaki 12/06/2008 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 17/06/2008 tarihinde Muğla İli, Bodrum İlçesi, Türkbükü Mahallesi, 231 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına şerh edildiği, bu sözleşmeye dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/194 Esas 2015/25 Karar sayılı ilamı ile kabulüne karar verildiği, kararın 07/05/2015 tarihinde kesinleştiği, anılan taşınmazdaki 1/3 hisseye 04/03/2009 tarihinde haciz konulduğu, haciz tarihi itibariyle haciz konulan hissenin takip borçlusu adına tapuya kayıtlı olduğu, davacı adına tescil işleminin 5 yıllık yasal süre içinde tamamlanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, tapuya şerh edilmiş dahi olsa, gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan bu şahsi hakkın, tapuda malik gözüken kişinin borcu sebebiyle haciz koyan alacaklıya karşı hüküm ifade etmeyeceğinin kabulü gerekir....

        Şti. arasında imzalanan 10/09/2020 tarihli kira sözleşmesinin iptaline, davalının kira sözleşmesinin tapuya şerhi sonucunu doğuran kira sözleşmesinin tapuya şerhinin iptaline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Dava; Sözleşmenin İptali istemine ilişkindir. HMK.m.166/1-4. maddesi "davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır." hükmünü içermektedir. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi'nin açılan ... Esasına kayıtlı kira sözleşmesinin iptali davasının ve eldeki davanın aynı 10/09/2020 tarihli kira sözleşmesine ilişkin olduğu, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi ... Esas sayılı dava dosyası ile Mahkememizin ......

          Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Gebze Belediyesi tarafından belirlenmiş olduğundan, kira sözleşmesinin de karşılıklı olarak ve fiilen sonlandırıldığından herhangi bir kira sözleşmesi ve kira borcu bulunmadığı iddiası olduğunu, bu durumda kira sözleşmesinin varlığının, niteliğinin ve amaca uygunluğu ile hukuksal statüsünün ayrıca ve açıkça muhakeme edilmesi gerektiğinden ve bu inceleme dar yetkili olan icra hukuk mahkemesinin görevi dahilinde olmadığından, icra hukuk mahkemesinin görevsizlik kararı vererek, dosyanın görevli Gebze Sulh Hukuk Mahkemesi'ne tevdinin zorunlu olduğunu, bu yöndeki usul koşuluna uyulmamasının başlı başına istinaf nedeni olduğunu, kira sözleşmesinde mecurun, hal-i hazır durumunun "kullanıma elverişli işyeri" ve "parfümeri, bijuteri, hırdavat, plastik, iç giyim ürünleri vb. toptan ve perakende pazarlama ve satış mağazası" olarak kullanacağının yazılı olduğunu, sözleşmenin imzalanmasından sonra, bahsi geçen dava konusu mecurun, tapuda taşıdığı şerh...

          İle İlke Türker Ltd Şti.nin bayiilik sözleşmesi yapılabilmesi için, bayilik sözleşmesi için gerekli evrak olarak düzenlendiğini ancak bayilik verecek olan BP Petrolleri AŞ., BP bayii olarak akaryakıt satışı yapılacak işletmelerin bulunduğu taşınmazlara ilişkin kira sözleşmelerinin, bayii adına değil BP Petrolleri AŞ adına yapılmasını ve tapuya şerh edilmesini, İlke Türker Ltd Şti. ile bayilik sözleşmesi yapmanın şartı olarak talep ettiğini bunun üzerine taraflar BP bayilik sözleşmesinin ön hazırlığı amacıyla yaptıkları 07/02/2017 tarihli kira sözleşmesini iptal edip BP Petrolleri AŞ'nin talebi gibi BP Petrolleri AŞ ile Nihat Demir Ltd Şti., 17 ve 52 parsel no'lu taşınmazlar için 01/08/2017 tarihinde Kira Sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşmenin tapuya şerh edildiğini bu nedenle, davacı kira alacaklısı olduğunu iddia eden Nihat Demir Ltd Şti....

          MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı ... vekili; ....05.1989 tarihinde tapuya şerh edilerek davalı lehine irtifak hakkı tesis edildiği belirterek, ödenmeyen 2010-2011-2012-2013-2014 yıllarına ait irtifak bedeli 614.806,28 TL'nin tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuş, Mahkemece taraflar arasında kira ilişkisi olduğundan bahisle görev yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...- 6100 sayılı HMK'nın .../...-a maddesinde, Sulh ......

            sözleşmesinin düzenlendiği; kira ücretinin ödenmemesi nedeniyle kira ilişkisinin tarafları arasında yürütülen görüşme ve yazışmalar neticesinde … günlü, … sayılı Belediye Encümeni kararıyla kiracılık sıfatının davacıya özgülendiği, oluşan bu yeni duruma göre 01/12/2013-31/12/2013 tarihleri arasına ilişkin kira sözleşmesinin düzenlendiği ve sözleşmenin eki kira şartnamesinde, sözleşmenin 15/07/2011 günlü sözleşmenin devamı niteliğinde olduğunun belirtildiği; sözleşmenin her yıl yeniden yıllık olmak üzere imzalandığı; gelinen aşamada davacının halihazırda 01/08/2013 tarihinden itibaren kira ücretlerini ödemediği ve bu nedenle kira sözleşmesinin (4.) maddesiyle ihale şartnamesinin (32.) maddeleri ve 31/12/2014 tarihinden sonra kira sözleşmesinin yenilenmediğinden bahisle, kira borcunun tamamının on beş gün içerisinde ödenmesi ve bu süre içesinde kiralanan yeri tahliye etmesinin, Belediyenin … günlü, … sayılı işlemiyle davacıya bildirildiği; devamla dava konusu … günlü, … sayılı işlemle, diğer...

              Mahkemece, satış vaadi sözleşmenin tapuya şerhinden itibaren 5 yıl geçmesi ve satışın yapılmamış olması sebebiyle dava reddedilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. 31.7.1985 tarihli satış vaadi sözleşmesinde davalı ...'in davacı ...'ye 285 parsel sayılı taşınmazda intikal edecek miras payını satış vaadinde bulunduğu görülmektedir. Bu sözleşme 25.1.1989 tarihinde tapuya şerh verilmiş, taşınmazın davalıya satış suretiyle intikali davanın açıldığı 7.2.2003 tarihinden sonra yapılmıştır. Satış vaadi sözlemesinin şerh kaydı halen terkin edilmiş değildir. Satış vaadi sözleşmelerinin tapuya şerhi lehine şerh konan kişinin sözleşme ile edindiği kişisel hakkını güçlendirir ve bu şerhle kazanılan hak sonraki maliklere karşı da ileri sürülebilir....

                UYAP Entegrasyonu