Kira sözleşmesinin 11. maddesinde “Kiracının taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun yerine getirmemesi halinde ( taksitlerin süresinde ödenmemesi dahil) 2886 sayılı Kanunun 62. maddesine göre, İdare 10 gün süreli ihtarname ile durumu kiracıya bildirir ve yapılacak kontrolde, belirtilen hususlara uyulmadığı görülürse, kira sözleşmesi fesh edilerek kesin teminatı irad kaydedilir ve son bir yıl kira bedeli tazminat olarak tahsil edilir.”, yine sözleşmenin özel şartlar bölümünün 3. maddesinde “Kiracının kira dönemi sona ermeden faaliyetini durdurması, sözleşmenin feshine neden olması halinde kalan süreye ait kira bedeli kiracıdan tahsil edilecektir. Kira bedeli tahsil edilmişse iade edilmeyecektir.” şeklinde düzenlemeler bulunmaktadır. Davacı idare sözleşmenin 11. maddesi hükmüne dayalı olarak ödenmesi gereken kira bedellerinin zamanında ödenmediğinden bahisle sözleşmeyi tek yanlı olarak feshetmiştir....
Dava, kira alacağı ve sözleşmenin feshi nedeniyle cari yıl kira bedelinin tazminat olarak tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 25/02/2013 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli sözleşme ile davalıya kiraya verildiğini, davalının kira bedellerini vadesinde ödememesi nedeniyle kira sözleşmesinin feshedildiğini belirterek 169.722,20 TL kira alacağı ve 650.000 TL cari yıl kira bedelinin tazminat olarak tahsilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin feshinin tesbiti ve alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin feshinin tesbiti ve alacak davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin tespiti ve alacak istemlerine ilişkindir. Mahkemece kira sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğinin tespitine,sair hususlarla ilgili talepler atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı ......
Davalı savunmasında kira sözleşmesinin 13.maddesi gereğince bir ay öncesinden ihbarda bulunmak suretiyle sözleşmenin feshedildiğini bu nedenle kira borçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinin 13. maddesi gereğince kiracının bir ay öncesinden ihbarda bulunmak suretiyle sözleşmeyi feshi olanaklı ise de akdin feshi için noterlik kanalıyla keşide edilen 26 Ağustos 2004 tarihli ihtarnamenin adreste tanınmadığından bahisle davalıya tebliğ edilemediği, dolayısıyla anılan ihtarnameyle kira sözleşmesinin feshinden söz edilemeyeceği halde, mahkemece aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.2 .2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; kil madeni işlettiğini, maden ocağına ulaşımın sağlanacağı yol için Bozyazı Mal Müdürlüğü ile arasında 03.04.2009 tarihinde kira sözleşmesi imzalandığını, kira sözleşmesi uyarınca kira bedelinin dört taksit halinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ilk iki taksitin ödendiğini ançak üçüncü taksidin ödenemediğini ve bunun üzerine davalı kiraya veren tarafından kira sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedildiğini, haksız fesih nedeniyle tahsis edilen yeri kullanılamadığını ve maden ocağı işletmesine ulaşımın sağlanamadığını, işletmeden elde edilen gelirlerden yoksun kaldığını, kira sözleşmesinin haksız...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali, birleşen dava hor kullanma tazminatı ve tamir süresince kira kaybı istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulüne, 13.02.2006 tarihli sözleşmenin feshinin iptali ile sözleşmenin aynen ifasına karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Mahkemece sözleşme şartlarının gerçekleşmemesinde davacının kusurunun olmadığı, feshin haksız olduğu gerekçesiyle 13.02.2006 tarihli sözleşmenin feshinin iptali ile sözleşmenin aynen ifasına karar verilmiş ise de, davacının aynen ifanın mümkün olmaması halinde uğradığı zararın tazmini talebi de bulunmaktadır....
Davacı vekili; 0l.03.2007 tarihli kira sözleşmesi ile müvekkillerine ait 17 Parselde kayıtlı Şok Mağazası olarak işletilen yerde 1 takvim ayına ait satışın %3’ü kira bedeli karşılığında kiracı olarak bulunan davalı şirketin sözleşmenin tanzim edildiği tarihte her ay yüksek satışların olacağı, dolayısıyla normal kira parasından daha yüksek aylık kar payı ödeneceği taahhüdü ile müvekkillerini böyle bir sözleşme yapmaya ikna ettiğini, l0 yıllık kira sözleşmesinin müvekkilleri açısından devamı çekilmez hale geldiğinden dolayı BK.262-264/2 maddelerine göre, 6 aylık kira parasının davalıya tazminat olarak ödenmek suretiyle kira sözleşmesinin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; süreli sözleşmenin 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna göre düzenlendiğini ve aktin feshinin ancak 6570 Sayılı yasanın 7. maddesinde yer alan şartların mevcudiyetinde söz konusu olduğunu, fesih şartlarının hiç birinin mevcut olmadığını, davanın reddini savunmuştur....
Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl davada davacı kiraya veren, taraflar arasında 13/05/2005 başlangıç tarihli, üç yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiğini, davalının 11/09/2006 tarihli ihtarname ile kira sözleşmesini feshettiğini, kira sözleşmesinin feshinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla BK 264. maddesine göre 6 aylık kira bedeli tutarında 60.180 USD tazminat ile 120.360 USD cezai şart tutarı olmak üzere toplam 180.540 USD tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kiracı, kira sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığını beyanla davanın reddini istemiştir....
Söz konusu kararda, kirasözleşmesinin kiracı tarafından feshinin haksız olduğu, sözleşmenin süresinden önce feshi nedeniyle kiracının bir yıllık kira bedelinden sorumlu olduğu kabul edilerek kiraya verenin talep ettiği 15/12/2008 tarihinden 15/06/2009 tarihine kadar olan 7 aylık kira bedeli, makul süre kira bedeli olarak kabul edilmiş ve bu gerekçe ile kiracının menfi tespit istemi reddedilmiş olup, kesinleşen bu karar taraflar açısından bağlayıcıdır. Bu nedenle, kesinleşen bir yıllık makul süre kira bedelinin 7 aylık kısmı İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/25 Esas sayılı dosyasında dayanak yapılan icra takibine konu edildiğine göre, davacı kiraya veren bakiye 5 aylık kira bedelini talep edebilecektir. Buna göre ilk derece mahkemesince; 5 aylık kira bedeli yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, kiralananın usulüne uygun olarak kiraya verene teslim edilmediği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....