"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin iptali davasında Sulh Hukuk Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Talep, kira sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, Asliye Hukuk mahkemesince davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6.HD.nin 9/9/2013 gün 2013/469-11979 sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu karar, niteliği itibariyle kesin olup, mahkemeleri bağlayıcılığı özelliği vardır. Bu nedenle, Sulh Hukuk Mahkemesinin davaya görevli mahkeme sıfatıyla bakması gerekirken dosyanın yeniden Yargıtay'a gönderilmesi yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin iptali ve tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali ve tazminat davasına dair karar Dairemizin 09/04/2014 gün ve 2013/12425-2014/4587 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 226.-TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınmasına, karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
CEVAP Davalı; kiralananın bulunduğu AVM'nin açılışından kira sözleşmesinin feshedildiği güne kadar işletmeciliğini yaptığı mağazanın zararda olduğunun tespit edildiğini, kira sözleşmesi boyunca geçen süreç içerisinde kârlılığı artırabilmek amaçlı olarak yapılan çalışmaların sonuç vermediğini, davacının üzerine düşen yükümlülükleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, AVM’yi gereği gibi işletip yönetemediğini, kira sözleşmesinin feshinde davacının kusurlu olduğunu, zarar eden mağazanın işletmeciliğine devam etmesi çekilmez bir hal aldığından kiralananı boşaltılıp 01.02.2017 tarihinde anahtarı teslim ederek kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiğini, davacı tarafından müşteri sayısının çok düşük olması nedeniyle kira bedelleri düşürülerek asgari kira bedeline bakılmaksızın cironun % 8’i üzerinden kira bedellerinin tahsil edildiğini, davacı kiraya verenin kabulü ile asgari kira bedeli uygulamasının ortadan kaldırıldığını ve kira bedelinin cironun % 8’i olarak uygulandığını,...
Kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, kira ilişkisi, kira sözleşmesinin başlangıç tarihi ve kira miktarının kiraya veren tarafından; kira bedelinin ödendiğinin ise kiracı tarafından ispatlanması gerekir. Kiracı, kiralananı kullanımında bulundurduğu sürece kira bedelini ödemekle yükümlüdür. Somut olayda; taraflar arasında kira ilişkisinin kurulduğu ve kiralananın 18/10/2012 tarihli anahtar teslim tutanağı ile davalı kiracı tarafından tahliye edilerek ,kiralananın anahtarlarının davacı kiraya verene teslim edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, dava konusu kiralanan depo ve ofise ait kira sözleşmelerinin başlangıç tarihlerine yöneliktir. Nitekim; yargılama aşamasında taraflarca, kira başlangıç tarihleri birbiriyle çelişen kira sözleşmeleri sunulmuş olup, mahkemece, davalı tarafça sunulan kira sözleşmeleri kapsamında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesis edilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı, 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a maddesine göre, görevli mahkemenin Sulh hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a maddesi ile "Kiralananlanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği" hüküm altına alınmıştır. Dosya kapsamından, davacı tarafın haddahanenin kiralanmasına ilişkin 30/11/2010 tarihli kira sözleşmesine dayanarak, haddahane olarak işletilen iş yeri ile ilgili söz konusu kira sözleşmesinin iptali ile sözleşmenin 5,10 ve 12 maddelerine dayanılarak cezai şartın tahsilini dava ettiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 4751,19 TL'lik takibe vaki itirazın iptali masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, ödenmeyen 4750 TL kira alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davalıyla aralarında kira sözleşmesinin bulunmadığını, davacının hak iddia ettiği taşınmazın maliki de olmadığını, taşınmaz malikinin muris ......
Bu durumda davacı, zapt dolayısıyla taraflar arasındaki kira sözleşmesini fesih edebilir, ödediği kira bedelini geri isteyebilir. Davacı, ödediği ecrimisili kira bedellerini aşmamak kaydıyla talep edebilir. Burada davalının borcu sebepsiz iktisaptan değil kira sözleşmesinin feshedilebilir olmasından kaynaklanmaktadır. Davalı Belediyenin sorumluluğu aldığı kira bedelini geçmemek üzere kiracı davacının ödediği ecrimisil parası ile sınırlıdır. Davacı, hazineye ödediği ecrimisil alacağı ile ilgili dekontları sunmuştur....
DAVA : İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/07/2022 KARAR TARİHİ : 06/07/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2022 Mahkememize açılan İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA: Davacı vekili, müvekkili alacağının tahsili amacıyla ... 25....
, takibe yapılan itirazın iptali için açılan eldeki davanın da dayanağı ve dava şartı bulunmadığı, Mahkemece, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı, kabule göre de; takip talebinde alacağın sebebi olarak "25.01.2016 tarihli 1 adet kira ve gecikme zammı" gösterilmiş olup sözleşmeyi niteleyici herhangi bir unsura talepte yer verilmediği, alacağın dayanağı kira sözleşmesinin de takip talebine eklenmediği, takip talebine eklenen “Borç Durum Raporu” başlıklı belgede ise yalnızca dava dışı diğer takip borçlusu Sıtkı ismi yazılı olup davalı borçlunun isminin bulunmadığını, bizatihi kendisi bir borç sebebi ve dayanağı teşkil eden ancak takipte dayanılmayan 05.09.2017 tarihli kira sözleşmesinin itirazın iptali davasında kullanılması ve hükme esas alınmasının davanın niteliği ile bağdaşmadığı gerekçesiyle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenine ilişkin olarak ve dava şartı...
Dosya kapsamı ve tarafların dilekçelerdeki kabullerine göre, doktor olan davacının dava dışı maliklerin estetik merkezi olarak kullanmak üzere mecuru kiraladığı, kira sözleşmesinin imzalandığı, anahtarının davacıya teslim edildiği sabittir. Mecurun İş yeri olarak kullanımı için belediyeye başvurulduğunda teknik nedenlerle belediyeden ruhsat alınamayacağı, bu nedenlerle davacının iş yerini kullanmaktan vazgeçtiği anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesinin imzalanması ile birlikte davacı taraf depozito bedellerini maliklere banka vasıtası ile göndermiş, KDV dahil 10.620,00 TL komisyon bedelini davalı emlak şirketine ödediği sabittir. Bu durumda artık kira sözleşmesinin imzalanması ile birlikte karşılıklı olarak kira sözleşmesinin taraflarının edimlerini yerine getirdikleri görülmüş, kira sözleşmesinin yürürlüğe girdiği tespit edilmiştir....