Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; az yukarıda da açıklandığı üzere kira sözleşmesinin yapılabilmesi için kiralanan yerin davalının mülkiyetinde olması gerekmemekte olup taraflar arasına geçerli bir kira sözleşmesi mevcuttur. Davacı tarafça, Orman Müdürlüğünden gelen ihbar dan sonra dahi davalı tarafa herhangi bir ihbar ya da bildirimde bulunulup kira sözleşmesinin feshi sağlanmamıştır. Dosya kapsamında kiralanan taşınmazın boşaltıldığına dair herhangi bir kayıt ve belge dahi yoktur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/67 Esas KARAR NO : 2022/105 DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 31/01/2022 KARAR TARİHİ : 10/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-borçlu aleyhine------- dosyası ile açtıklarını, icra takibine borçlunun, borcu olmadığı gerekçesi ile itiraz etmiş olduğunu ve takibin durduğunu, takibe konu faturaların ------ bedeli olup, davalı tarafça kiralanan makine bedelleri müvekkiline ödenmediğini, davalı-borçlu ile yapılan iş makinesi kira sözleşmesinin bitiminde -------- ihtarnamesini keşide ederek, sözleşmenin süresinin dolduğunu ve--------- tarafımıza iade edilmesini ihtar ettiklerini, İş bu ihtarnamede makinenin iade edilmesini,...
Davalı, dava dışı ... tarafından dolandırılarak dava konusu taşınmaz ile kendisine ait dükkanın takas edildiğini, bu durumdan davacının da bilgisi olduğunu, kira borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının davalı ile bizzat kira sözleşmesi yapmadığı, kira sözleşmesinin dava dışı ... ile davalı arasında imzalandığını, kira sözleşmesinin tarafı olmayan davacının taraf ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; Dava konusu taşınmazın incelenen tapu kayıt örneğine göre malikinin davacı olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Davalı ise; davacının kira sözleşmesinin tarafı olmadığını, sözleşmenin davacının sahibi ve yetkilisi olduğu şirket ile yapıldığını, davalının dava açma hakkı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece sözleşmede şirket kaşesinin bulunmakta olup kaşe üzerine atılı imzanın şirket adına atılı bulunduğu ve şirketi bağlayacağı, davacının dava açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyada mevcut tapu kaydına göre kiralanan taşınmazda davacı O.. Y..’ın tek başına malik olduğu anlaşılmaktadır. Kira sözleşmesinin tarafı olan kiraya verenin kira alacağını tahsil etmeye hakkı olduğu gibi, ödemenin kendisine yapılmasını isteyen malikin de kira parasının tahsilini istemeye hakkı vardır. Bu durumda tapu maliki olan davacının malik sıfatıyla takip yapma ve dava açma hakkı olup ödenmeyen kira bedellerinin tahsilini istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır....
Yetkili mahkemece yapılan yargılama sonucunda, kredi sözleşmeleri uyarınca borcun doğum tarihlerinin 19.11.1999, 21.1.2000 ve 24.7.2000 olduğu, kredi borcunun teminatlandırılması için dava konusu taşınmaz ile ilgili ekspertiz raporunun düzenlendiği tarihten çok kısa bir süre sonra 6.8.2001 tarihinde kira sözleşmesinin düzenlendiği ve tapuya şerh edildiği, sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle 6 yıl geçmesine rağmen kira sözleşmesinin amacına uygun bir faaliyetin bulunmadığı, sözleşmenin davacı bankanın alacağının tahsilini bertaraf etmek için yapıldığı gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. Dava, davalılar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin muvazaa iddiasına dayalı olarak iptali ile şerhin terkini isteğine ilişkindir. Yukarıda da açıklandığı üzere; davacı ....; dava dışı ......
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece taraflar arasında kira sözleşmesinin varlığının kabul edildiğini, kiracının da kira ilişkisini kabul ettiğini ve kira bedelini ödediğini iddia ettiğini ancak daha az bedel ile kiracı olduğunu bildirdiğini, kira ilişkisini ve kullanmayı kabul ettiği için Kira bedelinin ödendiğini ispat yükünün kiracıda olduğunu, kiracı çek ve senetlerle ödediğini iddia etmiş ise de bunların hangi çek ve senetler olduğunu mahkemeye sunamadığını, hal böyle olunca gerek gerçek kira üzerinden gerekse kendi iddia ettiği kira üzerinden kiracının ödeme iddiasını ispat edememiş olduğunu, bu durumda mahkemenin davanın kabulü veya kısmen kabulüne karar vermesi gerektiği halde, davanın reddine karar vermesinin dosya kapsamına aykırı olduğunu, ayrıca düşük bedelli kira kontratının aslının müvekkilinde iken ve iptali sağlanmış iken kiracının imzasının olmaması nedeniyle mahkemece geçerli sayılmasının da hukuk kurallarına sığmayacak bir çelişki oluşturduğunu...
Şti. arasında 01/10/2004 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin " özel şartlar " başlığı altında düzenlenen 1. maddesinde; " Kiracı taşınmazı amacı dışında kullanamaz, kısmen veya tamamen devir veya ciro edemez, bir başkasının istifadesine sunamaz" şeklinde düzenleme yapılmış olup, sözleşme hükümleri tarafları bağlar. Her ne kadar, davalı kiracı ... Mak. San. Tic. Ltd. Şti. kira ilişkisini diğer davalı .... Tic. Ltd. Şti. ne devrettiğini ve kira ödemelerinin bu şirket tarafından yapıldığını belirterek, kiracının bahse konu davalı şirket olduğunu, kendisinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini savunmuş ise de ; kira ilişkisinin, davacı kiraya verenin muvafakati ve yazılı izni ile diğer davalı .... Tic. Ltd. Şti. ne devredildiği hususunu ispat edememiştir. Kira ödemelerinin davalı .... Tic. Ltd. Şti tarafından yapılmış olması da davacının sözleşmenin devrine onay verdiğini göstermez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve talebin iptali istemine ilişkin davada ... 1. Sulh Hukuk ve 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesinin iptali ile birlikte açılan menfi tespit ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.nın 8/II-1. maddesine göre kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları sulh hukuk mahkemesi görevi kapsamındadır. Somut olayda; taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye dayalı olarak dava açıldığı anlaşılmakla, değerine bakmaksızın uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1....
Bedelli kira sözleşmesi düzenlendiği, kira sözleşmesinin 6....
Dava, itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalıların müvekkiline ait taşınmazda 01/09/2008 başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesiyle kiracı olduğunu, aylık kira bedelinin 350 TL olup, ödenmeyen 2011 yılı Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ile 2012 yılı Ocak ve Şubat ayı kira bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ve kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalılar vekili, davacı ile müvekkilleri arasında kira ilişkisi olmadığını, davalıların dava konusu taşınmazda 22.12.2011 tarihinde satın aldıkları pay nedeniyle mülkiyet hakkına dayanarak oturduklarını ve davanın reddini savunmuştur. Davacının davaya dayanak yaptığı sözlü kira sözleşmesinin varlığının davalılar tarafından inkar edilmesi halinde, davacı kira sözleşmesinin varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. HMK.'...