Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, dava konusunun kira ilişkisinden kaynaklanan bir alacak olmadığını, taraflarınca kira ilişkisinin olduğuna dair bir iddianın ileri sürülmediğini, İstanbul Şehir içi ulaşımının entegrasyonu için belirlenen hatlarda faaliyet gösteren iskelelerin mülkiyetinin bedelsiz olarak davalı belediyeye devredildiğini, davanın dayanağının kira sözleşmesi değil devir protokolü olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda devir protokolü kapsamında devredilen iskelelere ilişkin kira bedellerinin tahsili amacıyla dava açılmış olduğu gerekçesiyle Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı taraf devir protokolü ile İstanbul Büyükşehir Belediyesine devredilen dava konusu iskelelerin devir protokolüne aykırı olarak gelir getirici faaliyetler için kullanılması nedeniyle tazminat talebinde bulunmuştur....

    Dosya kapsamında davacı tarafından davalı Belediye'ye hitaben düzenlenen tarafına yer gösterilmesi ve yer teslimine ilişkin 26.09.2008 tarihli dilekçe fotokopisi bulunmakta ise de bu dilekçenin davalı Belediye kayıtlarına girip girmediği anlaşılamamaktadır.Mahkemece, bu dilekçenin davalı Belediye'nin kayıtlarına girip girmediği araştırılarak sonucuna göre, dilekçenin Belediye'ye tebliğ edilmediğinin anlaşılması halinde Türk Borçlar Kanunu'nun 304 ve takip eden maddelerindeki düzenlemeler kapsamında davacının, davalıyı temerrüde düşürmediği gibi diğer reklam alanlarının teslimini istemediği, bunun yanısıra TBK'nun 307. maddesi gereğince kira bedelinden indirim talebinde de bulunmadığı ve yine 18 adet reklam panosuna ilişkin kurulan kira sözleşmesinin süresi 23.12.2010 tarihinde bittikten sonra davacının işbu davayı ikame ederek tazminat talebinde bulunamayacağı hususları gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği aksi halde ise yer teslimi sağlandıktan sonra davacı...

      Uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan kira ve depozito alacağı istemine ilişkindir. Birleşen dosyada ise, sözleşmenin sona ermesinden sonra kira sözleşmesine konu alanların kullanılması nedeni ile tazminat ve davalıya ait panoların kaldırılma giderinin ödenmesi istemidir....

        İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili; teminat mektubu bayilik sözleşmesi kapsamında mal alım satımına ilişkin olarak verilmiş olup, işlememiş döneme ait kira bedelinin teminatı olmadığını, teminat mektubunun nakde çevrildiği tarih itibariyle davacının davalıya borcunun bulunmadığını, ancak mahkemece alınan bilirkişi raporunda bu hususun göz ardı edildiğini, satış yeri çerçeve protokolünün 6. maddesi gereğince teminat mektubunun bayilik işletim sözleşmesi kapsamında verildiğinin anlaşıldığını, maddenin devamındaki ibarelerin garanti sözleşmesi koşullarına aykırı olması ve davalının konumu nedeniyle geçersiz olduğunu, bu nedenle tarafların bayilik sözleşmesi kapsamında alacak-borç durumunun tespitinin gerektiğini, ancak bilirkişinin kira bedelini borca dahil ettiğini, önceki kira sözleşmesinin süresi 15 yıl ve kira bedeli 125.000-USD olarak belirlenmiş iken 18.09.2010 tarihli fesih protokolünde bakiye süre için 270.000-USD kabul edilmesinin, müvekkiline protokolün hile veya hata ile imzalatılması...

          Sözleşme kapsamında kiralananın arsa vasfında olduğu ve Borçlar Kanunu hükümlerine tabi bulunduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz Borçlar Kanunu Hükümlerine tabi bulunduğundan taraflar arasında yapılan 01.01.2006 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinin 01.01.2007 tarihinden itibaren belirli süresiz olarak uzadığının kabulü gerekir. Taraflar arasında kira sözleşmesi sona ermediğine göre kira ilişkisi devam etmektedir. Davalı taşınmazda oturmaya devam ettiği müddetçe kira bedelini ödemek zorundadır.Bu nedenle işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ.Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.6.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosya kapsamında ki bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmenin dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığı aydınlatıcı nitelikte ve gerçeklikte olmadığını, mahkemenin hüküm gerekçesinde müvekkili tarafından dosya kapsamına sunulmuş olan 12.000,00 TL bedelli 01.01.2018 başlangıç tarihli kira sözleşmesi göz ardı edilerek, salt olarak davalı tarafın sunmuş olduğu kira sözleşmesine dayalı olarak rapor tanzim edildiğini, bilirkişi tarafından dayanak olarak kabul edilen kira sözleşmesinde açıkça göz ile görülebilecek düzeyde kira başlangıç tarihinde tahribat yapıldığını, davacının sunmuş olduğu kira sözleşmesinin başlangıç tarihi 05.01.2019 tarihli iken 2019 yılının son rakamının 2018 olarak düzeltildiğini, ancak mahkemece davacı tarafından dosyaya sunulan kira sözleşmesine bu yönde bir değerlendirme dahi yapmadığını ve tahrifatlı şekilde sunulan kira sözleşmesine istinaden hesaplama...

            İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, kira sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkindir. Huzurdaki davada uyuşmazlık, imzalanan Kira Sözleşmesi temelinde toplanmaktadır. Kira sözleşmesi, tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Davacının tutunduğu kira sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, kira sözleşmesi geçerli ve mer'i ise tarafların hak ve borçları, kira sözleşmesine aykırılıktan veya sonlandırılmasından kaynaklı bir tazminat istenip istenemeyceği kira hukuku ilke ve kuralları çerçevesinde yapılacak yargılama neticesinde netlik kazanacaktır....

              Hükmüne amir olmakla, Taraflarca sigorta şirketinin, 1 yıldan az süreli kiralanan sigortalı araç için ödeme yükümlülüğünü % 20 olarak kararlaştırıldığı, Dosya içinde Araç Kira Sözleşmesinin mevcut olmadığı, bu nedenle dosyaya kira sözleşmesinin ibrazı gerektiği, Kira kontratının gelmesi ile; Eğer SİGORTALI ARAÇ bir (ı) yıl süreli olarak yani operasyonel uzun süreli kira sözleşmesi ile kiralanmış ise, zarar bedelinin tamamı olan 4.153,60.-tl (kdv dahil) zarar bedelinin sigortacı tarafından ödenmesi söz konusu olacağı, Eger sigortalı araç. bir (1) yıl süreli olarak yani kasko sigorta poliçesi muafiyet klozunda belirtilen operasyonel uzun süreli kira sözleşmesi ile kiralanmamış ise, bu kere sigorta şirketi tarafından zarar bedeli ancak % 20 oranında ödenebilecek olmakla, 4.153,60.-TL (KDV Dahil) sı zarar bedelinin % 20 si olan 830,72....

                Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmeye aykırılık sebebiyle tazminat istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk mahkemesince; uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinden doğduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1....

                  Bu sözleşme gereğince, müvekkil tarafından -- yıllık kira bedeli karşılığı---- bedelli -- adet teminat senedini imzalayarak davalıya verdiği, ----- ihtarnamesiyle taşınmazın yeni maliki---taşınmazın ---- tarihinde satın alındığını ve satın alınma tarihinden itibaren ödenmesi gereken kiranın tarafına ödenmesini davacıya bildirdiği, bunun üzerine de davacı, kendisine noter ihtarıyla bildirim yapıldığı tarihten itibaren kira bedellerini yeni malike ödediği, davalıdan kira sözleşmesi gereğince vermiş olduğu teminat senetlerini istediği, davacının, kendisine ihtar ve bildirim yapılmış olması nedeniyle yasal zorunluluktan dolayı kira bedellerini yeni malike ödemesi üzerine davalı, hukuk ve yasa hükümlerine aykırı olarak kira bedelinin kendisine ödenmesini istemiş, davacının tüm taleplerine rağmen teminat senetlerini iade etmediği, sonrasında da, davacının tüm kira bedellerini ödemesine ve davalıya bir kira borcu olmamasına rağmen, davalı; ----dosyasında dava konusu edilen kira bedeli teminatı...

                    UYAP Entegrasyonu