K A R A R Davacı alacaklı, 10.02.2008 tarihli yazılı kira akdine dayanarak 08.09.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli başlattığı icra takibi ile aylık 1.100,00 TL’den 2015 yılı Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları kira bedeli 3.300,00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri davalı borçluya 11.09.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı borçlunun takibe itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiştir. Davacı alacaklı, borçlunun ödeme emrini tebellüğ etmesine rağmen 30 günlük yasal süre içerisinde kira borcunu ödemediğini ileri sürerek davalının kiralanandan tahliyesini istemiştir....
Dava, kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, ispat olunamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı haciz ve tahliye istemli olarak başlattığı icra takibinde 15.144TL ödenmeyen kira bedeli ile 1.359TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 16.503TL'nin tahsilini ve taşınmazın tahliyesini istemiştir.Mahkemece, kira sözleşmesindeki imzanın davalı kiracıya ait olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenmesi üzerine ispat edilemeyen davanın reddine karar verilerek davalı yararına 750TL vekalet ücretine hükmedilmiştir....
Kira sözleşmesinde yıllık kira bedeli 1.450.000,00 TL olup buna göre aylık kira bedelinin 120.833,33 TL olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, 30.10.2020 tarihinde açmış olduğu bu dava ile kira parasında pandemi nedeniyle %90 oranında indirim yapılmak suretiyle aylık kira parasının 12.089,20 TL olarak uyarlanmasını talep etmiştir. Mahkemece bilirkişi raporundaki hesaplamaya itibar edilerek pandemi döneminde davacının gelirlerinin %43,50 oranında düştüğü ve pandemi nedeniyle oluşan bu yükün kiraya veren ile kiracı arasında paylaştırılması gerektiği kabul edilerek kiranın %22 oranında indirilmesi suretiyle uyarlanmasına karar verilmiştir. Ancak, bilirkişi raporunda yapılan hesap tarzının hükme esas alınamayacağı anlaşılmaktadır. Bu nedenle dairemizce yapılan hesaplamada davacının 2020 yılı Ocak ve Şubat aylarında aylık ortalama gelirinin 56.289,55 TL olduğu, 2020 yılının kalan 10 ayında ise aylık ortalama gelirinin 18.692,00 TL olarak gerçekleştiği görülmektedir....
kira parasına etki eden tüm nitelikleri karşılaştırılmalı, emsal kira bedellerinin niçin uygun emsal olup olmadığı somut gerekçelerle açıklanmalı, dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde (boş olarak)getirebileceği kira parası belirlenmeli, dava konusu yerin yukarıda açıklandığı üzere getirebileceği kira parası usulünce saptandıktan sonra, bu husus dikkate alınmak suretiyle hak ve nasafet kurallarına göre hâkimce uygun bir kira parası takdir edilmelidir. Hak ve nasafete uygun kira belirlenirken en son ödenen aylık kira bedeline endekse (ÜFE) göre artış yapılarak belirlenen kiradan daha düşük olmayacak şekilde taşınmazın boş olarak yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira bedelinden, davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekmektedir....
Davacının yoksun kalınan kira bedeline yönelik istemine gelince; kira sözleşmesinin 4. maddesi ile tarafların hedeflediği husus; sözleşme konusu menkullerin (kasaları) sayıca bir kısmının kaybedilmesi veya kullanılamaz duruma düşmesi halinde kiracının kira parasında kesintiye gitmeyip sözleşme sonuna kadar kira bedelini tam ödemesi ve sözleşme sonunda da eksik kasa miktarı kadar (adeti 4 Euro+ Kdv üzerinden) kiraya verene tazminat ödenmesidir. Ne var ki davalı kasaların tamamına yakın bir kısmını kaybettiğini ileri sürmüş olup aksi davacı tarafından kanıtlanamamıştır. Sözleşmeye konu kasaların tamamının veya tamamına yakın bir kısmının iadesi mümkün olmayacak şekilde kaybedilmesi her iki taraf yönünden sözleşmenin ifasını imkansız kılmıştır. İfa imkansızlığının söz konusu olduğu hallerde (sözleşme konusu şeyin yok olması, telef olması, kaybedilmesi vs.) kira ilişkisi kendiliğinden son bulacağından somut olayda sözleşmenin 4.madde hükmünün uygulanma imkanı da ortadan kalkacaktır....
gerekçelerle açıklanmalı, dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi (boş olarak) halinde getirebileceği kira parası belirlenmeli, hakimce bu kira parası dikkate alınmak suretiyle hak ve nesafete; özellikle tarafların kira sözleşmesinden bekledikleri amaçlarına uygun makul bir kira parasına hükmedilmelidir....
Ancak bu maddenin uygulanabilmesi için, kira bedellerinin her ay muntazaman makbuz karşılığı ödenmesi gerekir. Bu gibi ödemelerde bir taksit için alınan makbuz, daha önceki taksitlerin de alındığına karine teşkil eder. Bankaya ödeme yapılması durumunda, bankanın kiracıya verdiği alındı makbuzları, Borçlar Kanunu'nun 88. maddesi anlamında makbuz kabul edilemez. Az önce açıklanan karinenin aksi, kiralayan tarafından her türlü delil ile kanıtlanabilir. Olayımızda ise, taraflar arasındaki kira sözleşmesinde kira paralarının davacı kiralayan adına H... Bankası Cebeci Şubesi'nde açılan hesap numarasına ödeneceği kararlaştırılmış olup, banka hesap özetinin incelenmesinden, davalının bu hesaba ödeme yaptığı görülmektedir. 22.05.2007 tarihli makbuzla, üstelik ay ismi belirtilmeksizin kira bedeline mahsuben 300 TL alınması, yukarıda açıklanan nedenle davalının o zamana kadarki kira borçlarını ödediğine karine teşkil etmez....
nın anılan 346.maddesi 01/07/2012 tarihinden itibaren sekiz yıl süre ile uygulanmayacağından kira sözleşmesindeki muacceliyet koşulu geçerliliğini korumaktadır.Davacılar vekili icra takibinde; vadesinde ödenmeyen Nisan, Mayıs ve Haziran/2010 ayları ile sözleşme uyarınca muaccel hale gelen Mart/2011 ayına kadarki kira paralarının tahsilini istemiştir. Az yukarıda açıklandığı üzere takipte dayanılan kira sözleşmesi 9 ay süreli olup, sözleşme 01.01.2010 tarihinden itibaren bir yıl süre ile yenilenmiştir. Yeni kira dönemi 01.01.2010 tarihi itibariyle başlayacağından alacaklı ancak 31.12.2010 tarihine kadar olan kira paralarını muacceliyete konu edebilecektir. Bu durumda Ocak, Şubat ve Mart/2011 ayları kira alacaklarının istenebilmesi olanaklı olmadığından mahkemece bu aylara yönelik itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekmektedir. 3-Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Davalı borçlu ... sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzalamıştır....
Davacı kiraya veren vekili bu kira sözleşmesine dayanarak Kayseri 4.İcra Müdürlüğünden 12.11.2018 tarihinde 2018/12331 Esas sayılı haciz ve tahliye istemli başlattığı icra takibi ile, 2018 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim ayları 1.100,00 TL bedelden 4 aylık 4.400,00 TL kira bedeli ile 63,74 TL işlemiş faiz olarak toplam 4.463,74 TL alacağın tahsilini istemiştir. Örnek 13 ödeme emri davalı kiracı borçluya 22.11.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı kiracı takibe itiraz etmediğinden takipteki kira bedeli ve alacak miktarı kesinleşmiştir. Davalı kiracı ödeme emrinin şikayet yoluyla iptal edilmesi için dava da açmamıştır. Davacı kiraya veren alacaklı, kesinleşen takip nedeni ile yasal 30 günlük temerrüt süresini de bekleyerek 25.03.2019 tarihinde İcra Hukuk Mahkemesinde tahliye istemli davasını süresinde açmıştır. Dar yetkili İcra Hukuk Mahkemesinde yemin delili değerlendirilemez....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine borçlu itiraz etmediğinden, davacı alacaklı icra mahkemesinden kiralananın tahliyesini istemiş, mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı 21.9.2006 tarihli takip talebi ile 13.12.2005 tarihli kira sözleşmesine dayanarak aylık 300 USD karşılığı 440 YTL olan 2006 yılı Eylül ayı kira parasının tahsilini ve borcun ödenmemesi halinde kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalıya ödeme emri 30.9.2006 tarihinde tebliğ edilmiş, davalının itiraz etmemesi üzerine davacı alacaklı takibin kesinleştiğinden bahisle icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunmuştur. Davacı alacaklının icra takibinde dayandığı kira sözleşmesinde kiralayan kendi adına asaleten, ...'a vekaleten ... olup, icra takibi kiralayanlardan ... tarafından yapılmış, dava da adı geçen tarafından açılmıştır....