WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı dava dilekçesinde, davalı ile aralarında 20.02.2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli, dükkan olarak kullanmak amacıyla, aylık 1300TL net kira bedelli ve kira bedelinin her ayın 20’sinde ödeneceği ve kira artışının ÜFE oranında olacağına dair kira sözleşmesi yapıldığını, taraflar arasında düzenlenen 10.06.2014 tarihli tutakta ise; “20.02.2014 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 1430 TL olduğu birikmiş kira farkı iki taksit halinde ödenecektir.” şeklinde düzenleme yapıldığını, ilk olarak 2014 yılının 2, 3, 4. aylarına ait 417 TL kira farkının tahsili için 28.04.2014 tanzim ve 06.05.2014 tebliğ tarihli 30 gün yasal ödeme süreli ve tahliye istemli ihtarname gönderildiğini, ikinci olarak, 2014 yılı 2,3,4 ve 5. aylara ait kira farkı 520TL’nin tahsili için 30.06.2014 tanzim ve 03.07.2014 tebliğ tarihli 30 gün yasal ödeme süreli ve tahliye istemli ihtarname gönderildiğini ancak davalının 22.07.2014 tarihinde elden 250TL, 20.08.2014 tarihinde banka hesabına 250TL ödediğini eksik kalan...

    TL avans bedelden mahsup edildiğini, 23.02.2015 tarihinden sonra iyiniyet çerçevesinde kira bedellerinin ödenmesine devam edildiğini, ödenmemiş kira borcunun bulunmadığını ileri sürerek asıl alacağa, faize ve ferilerine itiraz etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 116.144 TL kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile itirazın iptali ile davalının tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından kira alacağına yönelik olarak temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Her nekadar temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması talep edilmiş ise de; tebligat gideri verilmediğinden HUMK. 438. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesi gereği duruşma isteğinin dikkate alınmamasına karar verildi. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay bozma ilamının davacı şirket lehine kazanılmış hak oluşturmata olup kira bedelinden bir indirim yapılması gerektiğini, davacının, kira bedellerinin haksız olarak yüksek bedeller üzerinden ödemek zorunda kalmış olduğundan zarara uğramış olup bu dosya ile birleştirilen 16.9.2014 dava tarihli Zonguldak 1....

        YARGILAMA SAFAHATI : Taraflar arasındaki Kira (Kira Parasının Tesbiti İstemli) davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılamasında 25/04/2023 tarihli karar ile kısmen kabul kısmen red karar verilmiş, bu karara karşı 22/06/2023 ve 20/06/20223 tarihli dilekçelerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın kira sözleşmesine dayandığı ve kira akdinin feshi ve kira akdine dayalı yapılan zararın tazmini davasının Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; taraflar arasında yapılmış bulunan kira sözleşmesinin feshi ile ödenen kira bedelinin bir kısmı ile kira akdi nedeni ile yapılan masraflar istenmektedir. HUMK’nun 8. maddesinin 2. fıkrasında akdin feshi ile bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat istemli davaların dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde açılacağı öngörülmüştür.Kira sözleşmesinin feshi ve ödenen kira bedelinin geri ödenmesi istemlerinden oluşan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 6.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Elbette kira bedeli para olarak düzenlenebileceği gibi belli bir şeyin (örneğin hasılattan pay) verilmesi veya belli bir işin yapılması şeklinde kararlaştırılabilir. Somut olayda; 30.03.2010 tarihli protokolün kooperatife ait binanın Belediyeye tahsisine ilişkin olduğu, binanın iç ve dış bakımının yapılmasının ve kullanım süresince elektrik, su, boya, badana gibi giderlerinin karşılanmasının kira ücreti niteliğinde bulunmadığı sabittir. 30.04.2014 tarihli protokolde ise tahsisin karşılığı olarak kooperatife ait eski idare bürosu ve lojmanın tamir tadilatının yapılması öngörülmüş ise de sonraki yıllar için herhangi bir kira bedelinin öngörülmemiş olması nedeniyle bu işlemin kira niteliğinde olmadığı kabul edilmelidir. Kaldı ki kira olarak kabul edilse dahi dosyadaki yazışma örneklerine göre belediye kendi rızası ile tahliye ettiğinden kiracılık sıfatının devam ettiğini öne süremez....

          Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda adiat ödeme günü yönünden sözleşmede hüküm olmadığı gerekçesiyle aidatlar yönünden, kira bedeli ödeme gününden itibaren faiz hesabı yapılarak 96,26 TL işlemiş faiz hesaplanmış, Mahkemece bu rapor doğrultusunda taleple bağlı kalınarak 47,14 TL işlemiş faiz alacağına hükmedilmiştir. Mahkemece aidatlar yönünden her bir aidat için davacı tarafından yapılan ödeme tarihinden itibaren işlemiş faiz hesabı yapılması gerekirken, yazılı şekilde kira vadesinden itibaren faiz hesabı yapılması doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

            kira parasına etki eden tüm nitelikleri karşılaştırılmalı, emsal kira bedellerinin niçin uygun emsal olup olmadığı somut gerekçelerle açıklanmalı, dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parası belirlenmeli, hakimce bu kira parası dikkate alınmak suretiyle hak ve nesafete; özellikle tarafların kira sözleşmesinden bekledikleri amaçlarına uygun makul bir kira parasına hükmedilmelidir. Mahkemece yukarıda açıklanan yönleri içermeyen genel ifadeli bilirkişi raporuna itibar edilerek eksik incelemeyle hüküm kurulması usul ve yasaya Y.İ.B.K’ne ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına aykırı olup bozma nedenidir....

              Böyle bir belirleme yapılırken, benzer yerlerin kira sözleşmeleri incelenmeli (taraflardan emsal göstermelerini istemek ya da re'sen emsal araştırması yapmak suretiyle); Dava konusu yer ile ayrı ayrı karşılaştırılmalı, kira parasına etki eden hususlar üzerinde de ayrıca durulmalıdır. Somut olayda; Mahkemece, 01.06.2006 dönemi için kiralananın boş olarak kiraya verilmesi durumunda serbest koşullarda getirebileceği kira bedeli tespit edilse de, davalının eski kiracı olduğu da gözetilerek belirlenen kira bedeli üzerinden endeksin altında kalmayacak şekilde hak ve nesafet indirimi yapılması ve 01.06.2007 dönemi içinde kira bedelinin buna göre endeks oranında tespiti gerekirken, bu indirim yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu