tamamı ile yönetim binasının 189,88 m² kısmının imara aykırı yapılaşmayı oluşturduğunun tespit edildiği belirtilerek imara aykırı yapılardan kaynaklı katkılar çıkarılarak zorunlu ve faydalı imalat bedelleri yeniden hesaplanmıştır. 3194 sayılı İmar Yasası'na, geçici 16. maddenin eklenmesine dair, 7143 sayılı yasanın 16. maddesinde “Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir....
Taraflar arasında 01.04.2009 başlangıç tarihli, beş yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığı, He ne kadar; 01.04.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 10. maddesinde; “Kiracının kiralanan şeyin içinde ve dışında yaptıracağı tezyinat masrafları tamamen kendisine ait olacak ve mukavele müddeti bittiğinde hiç bir güne bedel ve masraf ve tazminat istemeye hakkı olmamak üzere gayrı menkul inşaatın cümlesi kiraya verenin olacaktır.” hükmü var ise de bu hükmün kiracının, kira süresi bitiminde tahliye etmesi halinde uygulama alanı bulacağı açıktır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında; davacı kiracı tarafından kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu masrafların talep edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığından, kira sözleşmesinin süresi sona ermeden sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle kiracı, tahliye tarihinden sözleşme sonuna kadar olan süre oranında faydalı ve zaruri masrafların imalat tarihi itibarı ile saptanan bedellerini yıpranma payı da düşülerek talep edebilir. (Yargıtay 3....
ilk bozma kararı ile tespit edilmesine rağmen, yeniden bizzat hüküm kurması gerekirken, davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi hatalı olduğu gibi, hükme esas alınan ek bilirkişi raporunun da; bedeli talep edilen her bir imalat kalemi bakımından bozmaya uygun şekilde imalatın sökülüp götürülebilir nitelikte olup olmadığı, faydalı yahut zorunlu imalat olup olmadığını irdelemediği ilk bozma kararında eksik olduğu belirtilen kök rapor ve tespit dosyası raporları ek bilirkişi raporunda da hesaplamaya esas alındığı, sökülüp götürülemeyen faydalı ve zorunlu imalat kalemleri tespit edilerek bunların imalat tarihi itibariyle tespit edilen imalat bedelinden yıpranma payının düşülmediği, denetime elverişsiz şekilde hesaplama yapılarak kiralanan “taşınmazda meydana gelen yıpranma payı” ve “ihzarat payı” adıyla düşüm yapılarak sonuç bedel tespit edildiği yine kalan kira süresinin toplam kira süresine oranı esas alınarak tespit edilen faydalı zorunlu masraf bedelinin bu orandaki tutarına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, erken tahliye nedeniyle makul süre kira alacağı tazminatı istemine ilişkindir .Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen ve hükme esas alınan 01.11.2008 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 8. maddesinde "Kiracı, kiralananı boşaltmak istediği taktirde bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmek zorundadır” hükmüne yer verilmiştir....
Başka bir deyişle kefilin sorumluluğundan söz edilebilmesi için belirli bir sürenin ve kefilin sorumlu olacağı azami miktarın sözleşmede belirlenmiş olması gerekir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.03.2006 gün ve 2006 / 6-78-88 sayılı kararı da bu yöndedir. Yasanın bu hükmü kefaletin geçerlilik koşullarındandır. Olayımıza gelince; davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 25/07/2008 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesini davalılardan M.. Ö.. kefil olarak imzalamıştır. Her ne kadar sözleşmede kefaletin müteselsil olduğu, kiracı kirada bu mukavele ile oturduğu sürece zamana bağlı olmaksızın devam edeceği belirtilmiş ise de hor kullanma tazminatı sözleşmenin kurulması sırasında belirli ve belirlenebilir bir alacak olmadığı gibi sözleşmede kefilin hor kullanma tazminatı ile sorumlu olduğuna ilişkin bir hükümde bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece kefil M.. Ö..'...
Mahkemece davanın kabulü ile, taraflar arasındaki 01/08/2012 tarihli kira sözleşmesinin feshine, 90.000,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kural olarak kiracı tarafından kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu imalat bedellerinin dava tarihi itibarıyla uygulanması gereken vekâletsiz işgörme ( BK m. 414) ve sebepsiz zenginleşme (BK m. 61 vd.) hükümlerine göre kiraya verenden istenmesi mümkündür. Yerleşik uygulama, kiracının kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu masrafların yapıldığı tarih itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 527. maddesi ( mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun, 414. maddesi ) kapsamında vekâletsiz iş görme hükümlerine göre kiraya verenden isteme hakkı olduğu yönündedir. Kural olarak bu gibi zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edilmektedir....
Hukuk Dairesinin 16/11/2015 tarihli ve 2015/9958 E. 2015/9905 K. sayılı kararıyla; uyuşmazlığa uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu'na tabi kiralananlarda faydalı ve zorunlu imalat bedellerinin vekâletsiz işgörme ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilebileceği, alınan bilirkişi raporlarında faydalı ve zorunlu imalat bedelleri ile ilgili inceleme ve değerlendirmeler yapıldığı, kira sözleşmesinin imalata ilişkin özellikle “tarafların yükümlükleri” başlığı altında düzenlenen 3. ve 4. maddesi ile “sözleşmenin feshi” başlıklı 6.1. maddesi değerlendirilerek sonuca varılmalıysa da sözleşmenin feshi başlığı altında düzenlenen 6.1.maddesini takip eden bir sonraki sayfada yazılı olan ve eksik bırakılan “tüm yatırım, tadilat ve onarımların piyasa değeri üzerinden amortisman bedelleri düşüldükten sonra peşin ödemeyi kabul eder” hükmüne ilişkin tam metin de getirtilerek karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur....
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi asıl ve ek raporu incelendiğinde; davacı kiracı tarafından kiralananda yapıldığı iddia edilen imalat ve tadilatların, faydalı ve zorunlu ya da lüks nitelikte olup olmadıkları belirtilmediği gibi, belirlenen imalat bedelinden kiracının kullanım süresi ile orantılı yıpranma payının da düşülmediği görülmektedir. Rapor, bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir. Bununla birlikte, davacının taşınmazı fiilen tahliye edip etmediği, anahtar tesliminin gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde de durulmamıştır....
un hor kullanma tazminatından sorumlu olmayacağının anlaşılmasına göre davacı vekilinin davalılar ..., ... ve ... hakkındaki davanın reddine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı kiracı şirkete yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davalı şirket ile davacı arasında akdedilen 01/09/2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile dava konusu işyerinin kira sözleşmesi ön sayfasında yazılı demirbaşlarla beraber kiralandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları, kiracının kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu masrafların yapıldığı tarih itibariyle belirlenecek değerinden yıpranma payı düşülmek suretiyle elde edilecek değeri isteme hakkı olduğu yönündedir. Kural olarak bu gibi zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edilmektedir. Ancak mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda faydalı ve zorunlu masrafların dava tarih itibarı ile hesaplandığı anlaşılmaktadır....