WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge adliye mahkemesince; kiracının sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu olmadığı ancak hor kullanımdan kaynaklanan hasar ve zarardan sorumlu olduğu, mahkemece hükme esas alınan denetime elverişli bilirkişi raporu ile belirlenen 75.600 TL hor kullanımdan kaynaklanan hasar bedeline ve kiracı, yasal tahliye ve anahtar teslimi gerçekleşinceye dek kira parasını ve yan giderleri ödemekle yükümlü olduğundan anahtar teslim tarihi olan 05/03/2015 tarihine kadar hesaplanan 11.152,08 TL kira alacağına hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı, davacılar tarafından kiralananın kullanıma uygun teslim edilmemesi sonucu yeniden kiraya verilemediğinden bahisle kira kaybı alacağı istenmiş ise de tespit ve dava dilekçelerinde taşınmazın hor kullanılması nedeniyle eski hale getirilmesi için gereken sürenin belirlenmesine ilişkin açık bir talep bulunmadığı gibi yargılama sırasında ve bilirkişi raporu alındıktan sonra dahi davacı tarafça...

    Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının 2010 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin kira borçlarını ödemeden taşınmazı tahliye ettiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu,davalının itirazının haksız olduğundan bahisle icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %40'dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili,müvekkilinin davacıya ait taşınmazda kiracı olarak bulunduğu sürede kira bedelini her ay düzenli olarak ödediğini, aynı zamanda kiralanana faydalı ve zaruri masraflar yaptığını yargılama neticesinde müvekkilinin kira borcunun olduğu kanaati söz konusu olursa, müvekkilinin mecura yaptığı faydalı ve zaruri masrafların tespit edilerek çıkabilecek bu borçtan takas ve mahsubu gerekeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

      Eğer tahliye gerçekleşmiş ise; davacının yaptırdığını belirttiği tadilatlara ilişkin konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak davacı kiracı tarafından yapıldığı ileri sürülen faydalı masraflardan sökülüp götürülmesi mümkün olmayan, kalıcı ve davalı kiraya veren tarafından benimsenen imalatların nelerden ibaret olduğu, faydalı, zorunlu ya da lüks imalat olup olmadıkları ayrıntılı olarak tespit edilerek, bu imalatların imal tarihleri itibarıyla değerinin belirlenmesi, tahliye tarihi dikkate alınıp kalan kira süresi ile orantılı olarak tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

        Sözleşmenin özel şartlar 17. madesinde ''kiracının kiralanan yerin içinde ve dışında yaptıracağı her türlü faydalı, lüks, zaruri, sökülüp götürülebilen veya kalıcı her türlü inşaat imalatlarının bedeli kendisine ait olacak bunların masraflarını ve tazmin edilmesini gerek kira sözleşmesi içinde gerek kira sözleşmesinin hitamında ve tahliye sırasında dahi mal sahibinden isteyemeyecek bu inşaat imalatlarını söküp götüremeyecek, bunların hepsini mecurda bırakacaktır'' şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Bu durumda davacı kiracının kiralanana yaptığı faydalı masraf karşılığında herhangi bir talepte bulunamayacağı açıktır. Mahkemece faydalı masraflara ilişkin talebin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 17. maddesi gözardı edilerek kiracı lehine faydalı masraf alacağına hükmedilmiş olması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

          İş sayılı dosyası ile tespit yaptırılmış ve icra takibi başlatılmışsa da, kiralanan henüz tahliye edilmeden hor kullanmadan dolayı eski hale getirme ve hor kullanım tazminatı istenemeyeceği, taşınmazın 2014 yılı Haziran ayında tahliye edildiği belirtilmişse de davalıların bu yönde bir kabulü bulunmadığı, TBK usulü dairesinde kiracının tahliye ettirilmesi gerektiği, davalı ...’in sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzalaması nedeniyle sorumluluğunun kira bedeli gibi muayyen alacaklarla sınırlı olacağı ve hor kullanma tazminatı gibi sözleşmenin başlangıcında muayyen olmayan bir miktardan sorumlu tutulmasının doğru olmayacağı gerekçesiyle her iki davalı bakımından davanın redine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir....

            Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Olayımızda; takip konusu kira alacağı kira sözleşmesinde açıkça yazılı olup, davalı borçlu ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumdadır. Bu nedenle alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü ile İİK'nun 67. maddesi gereğince kabul edilen kira alacağı talebi yönünden davacılar yararına icra inkar tazminatı verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin tamamen reddine karar verilmesi de doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....

              Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı hor kullanma tazminatı ve alacak davasına dair karar, davacı ve davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, hor kullanma tazminatı, bir kısım kira alacağı ve erken tahliye nedeniyle makul süre tazminatı istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira, aidat alacağı, hor kullanma tazminatı ile elektrik ve su tüketim bedellerinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 22.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1438 Esas, 2015/551 Karar sayılı dosyasında, hor kullanma tazminatı ve tamir süresince yoksun kalınan kira alacağı istemine ilişkin olarak dava açıldığı, hor kullanma tazminatı ile birlikte 2,5 aylık tamir süresine ilişkin kira kaybına hükmedilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı tarafından açılan Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1438 Esas, 2015/551 Karar sayılı davanın kesinleşmesinin beklenilmesi, bu dosyada belirlenecek tamir süresi gözetilerek makul süre kira bedelinin tespiti gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Takipte istenilen alacak kalemlerinden biri de hor kullanma bedeline ilişkin olduğundan ve bu masrafların değerinin tespiti yargılamayı gerektirdiğinden bu kaleme ilişkin alacak likit değildir. Bu nedenle; mahkemenin gerekçesinde de açıkça anlaşıldığı üzere hükmedilen 3.046 TL kira alacağına yönelik icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hükmedilen 1.375 TL hor kullanma tazminatının da içerisinde bulunduğu 4. 421 TL asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi doğru değildir. Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün, HUMK'nun 438/7, C2 hükmü ve 6100 Sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu