Davalı; aylık kira bedelinin davacının iddia ettiği gibi 5.000 TL olmadığını, davacı aylık 5.000 TL kira bedeli talep edince taşınmazı tahliye ettiklerini, 3 aylık makul süre kira alacağı dışında ayrıca tamir süresi kira alacağı istenemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, hasar bedeli 9.152 TL, 3 aylık makul süre kira alacağı 9.000 TL olmak üzere toplam 18.152 TL alacaktan depozito bedelinin mahsubu ile bakiye 9.047 TL nin tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacının hasar bedeline yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;Taraflar arasında imzalanan 01.03.2006 başlangıç tarihli ve 6 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığına ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Davacı tarafından 10/08/2012 tarihinde başlatılan icra takibi ile aylık 324 TL den 2009 yılı Haziran ayı ile 2010 yılı Haziran ayı arasındaki bir yıllık kira farkı alacağı, %20 oranında artışla aylık 1648 TL den 2010 yılı Haziran ayı ila 2011 yılı Haziran ayı arasındaki bir yıllık kira farkı alacağı, %20 oranında artışla aylık 3237 TL den 2011 yılı Haziran ayı ila 2012 yılı Haziran ayı arasındaki bir yıllık kira farkı alacağı, %20 oranında artışla aylık 5144 TL den 2012 yılı 6.7.8. aylara ilişkin kira farkı alacağı toplam 77.940,00 TL asıl alacak, 6627,95 TL işlemiş yasal faiz alacağı olmak üzere toplam 84.567,95 TL üzerinden itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye-Kira alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve kira alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile davalının tahliyesine karar verilmesi üzerine, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı cevap dilekçesinde, davacıya kira borcu bulunmadığını davacıya verdiği depozito bedelinin talep edilen kira alacağını karşıladığını, davacının kendisinden alacağı olup olmadığı konusunda davacıya yemin teklif ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davacı alacaklı sözlü kira aktinin varlığına dayanarak aylık kira parası 1350.-TL'den icra takibi yapmış, ödeme emri tebliği üzerine davalı borçlu aktin varlığına karşı çıkmayarak kira miktarı konusunda uyuşmazlık çıkarmıştır. Bu gibi hallerde davacı iddia ettiği kira parasının miktarını kanıtlamak zorundadır. HUMK.'nun 288. Maddesine göre kira alacağı miktarı tanıkla kanıtlama olanağı yoktur. Davacı delilleri arasında yazılı belgeye dayanmamıştır....
Dava kira alacağı ve hor kullanma tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece kira alacağı ve hor kullanma tazminatı isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına toplanan delillere hükmün dayandığı gerekçelere bozma gereklerine uygun şekilde karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin kira alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince: Mahkemece daha önce yapılan yargılama sonucunda kira alacağının reddine, hor kullanma tazminatının kısmen kabulüne dair verilen hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup Dairemizin 09/07/2012 tarih ve 2012/5543 Esas 2012/10232 karar sayılı kararı ile kira alacağı yönünden davacı yararına bozulmuştur....
HUMK.nun 8. maddesinin 2. fıkrasına göre dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veyahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevi içindedir. Ancak davacı tarafından 23.06.2005 havale tarihli dava dilekçesinde tahliye, akdin feshi veya tespit talebinde bulunulmaksızın kira sözleşmesi hükümleri gereğince ödenmesi gereken kira paralarının tahsili istenmiştir. Bu durumda davanın sadece kira alacağının tahsiline yönelik olduğu açıktır. Kira alacağı davası bağımsız olarak açıldığında görevli mahkeme kira alacağı miktarına göre tayin edilir. Davacının talebi 10.036.76.-YTL kira alacağının tahsili olduğundan davaya bakmak HUMK.'nun 1-8 maddeleri gereği Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içindedir....
Dava, kira sözleşmesine aykırılık ve fuzuli işgal nedeniyle tahliye ile kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, kira alacağı konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve tahliyeye karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava konusu iş yerinin 10.05.2009 başlangıç tarihli sözleşme ile davalılardan ...'ya kiraya verildiğini kira alacağı için yapılan takip sırasında iade gelen tebliğ belgesinde davalı ...'nın kiralanandan taşındığının yazılı olduğunu halen kiralananın kiracı tarfından değil annesi olan diğer davalı ... tarafından kullanıldığını buna onayının olmadığını belirterek aktin feshine davalıların kiralanandan tahliyesine ve kira alacağının davalı ...'dan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, kira borcunun ödendiğini, davacının kiralananın davalı ... tarafından kullanıldığını bildiğini ve bu davalının yapmış olduğu kira ödemelerini de kabul ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Davalı vekili asıl ve birleşen dosyaya verdiği cevap dilekçelerinde, müvekkilinin uyarlama kararı ile belirlenen kira bedelini her ay düzenli ödediğini ve ödemekte olduğunu, taraflar arasındaki kira sözleşmesinde, kira müddeti boyunca her yıl ödenmesi gereken aylık kira bedeline ilişkin hüküm ve düzenlemenin uyarlama kararı ile ortadan kalktığını, kira bedeline ilişkin düzenlemenin yerini uyarlama kararı ile belirlenen aylık kira bedellerinin aldığını, davacı tarafın takiplerde talep ettiği kira farkı alacaklarının yasal dayanağı bulunmadığını savunarak asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili asıl ve birleşen dosyaya verdiği cevap dilekçelerinde, müvekkilinin uyarlama kararı ile belirlenen kira bedelini her ay düzenli ödediğini ve ödemekte olduğunu, taraflar arasındaki kira sözleşmesinde, kira müddeti boyunca her yıl ödenmesi gereken aylık kira bedeline ilişkin hüküm ve düzenlemenin uyarlama kararı ile ortadan kalktığını, kira bedeline ilişkin düzenlemenin yerini uyarlama kararı ile belirlenen aylık kira bedellerinin aldığını, davacı tarafın takiplerde talep ettiği kira farkı alacaklarının yasal dayanağı bulunmadığını savunarak asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesini istemiştir....
Dava kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle borclu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. HUMK.nun 8. maddesinin 2. fıkrasına göre dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veyahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevi içindedir. Ancak davacı dava dilekçesinde tahliye, akdin feshi veya tespit talebinde bulunulmaksızın kira sözleşmesi hükümleri gereğince cezai şarttan sorumlu olmadığının tespitini istenmiştir. Bu durumda davanın sadece kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik olduğu açıktır. Kira alacağı davası bağımsız olarak açıldığında dava tarihi itibariyle görevli mahkeme kira alacağı miktarına göre tayin edilir. Davacının talebi 112.543,02 TL cezai şarttan borçlu olmadığının tespiti olduğundan davaya bakmak HUMK.'...