Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kira alacağı ve hor kullanma tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesi ile kira alacağı ve hor kullanma tazminatının tahsilini talep etmiş,davalı vekili, davalının yerleşim yerinin Kadıköy olduğunu ve kira sözleşmesi ile ... Mahkemelerinin yetkilendirildiğini belirterek yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili (...) ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Taraflar arasında 01/05/2009 başlangıç tarihli, onbeş yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmenin 18.maddesinde “Bu sözleşmeden doğacak ihtilafların hallinde Kadıköy Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu" kabul edilmiş ise de; Davacı tacir olmadığından taraflar arasında düzenlenen yetki sözleşmesi ile genel yetki kuralı ortadan kaldırılamaz....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinden ve depozit bedelinden kaynaklanan alacak davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiralayan tarafından açılan ödenmeyen kira bedellerinin tahsili istemiyle bu davaya karşılık dava olarak kiracı tarafından açılan depozito bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece kiralayan tarafından açılan kira alacağı istemi reddedilirken bu davaya karşılık olarak açılan depozito alacağı istemi kabul edilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Hükme esas alınan ve davaya dayanak yapılan 1.2.2005 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taşınmaz ısıtma, klima ve doğalgaz işlemlerinde kullanılmak üzere davalıya kiralanmıştır....

      Hesap özetinin dosya arasına alınmasının ardından rapor hazırlanmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporunda; öncelikle sözleşmedeki artış şartı ve TBK’nun 344.madde hükmü uyarınca 01.07.2014 tarihi itibariyle kira bedelinin 1.522,66 TL olması gerektiği tespit edilmiştir. Davalının geçmiş dönem bakiye kira alacağı olarak talep edilen 5.000,00 TL’yi ödediğine dair dosyaya herhangi bir delil ibraz etmediği, takip konusu 2014 yılı Temmuz ve Ağustos ayları kira bedeline ilişkin herhangi bir ödemeye de rastlanmadığı anlaşılmakla, 2014 yılı Temmuz ve Ağustos ayları kira bedelinin aylık 1.552,66 TL olarak hesaplanması ile toplamda davacı alacaklının 8.045,32 TL kira alacağı bulunduğu, sonuç ve kanaati bildirilmiştir....

        Her iki ihtarnamede kiracıya yasal süre olan 30 günlük ödeme süresi verilmiş, kira borçlarının 30 günlük yasal süresi içerisinde ödenmemesi nedeniyle bu kira alacağı ve tahliye davası açılmıştır. Davalı kiralarını ödediğini savunmuş ise de davacı tarafından yapılan kira ödemeleri düşüldükten sonra 6.800,00 TL kira alacağı talep edildiği görülmektedir. Bu durumda mahkemece kira alacağı ve tahliyeye ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Öte yandan, kira alacağı ve tahliye davaları birlikte açıldığında davaların yığılması söz konusu olup, yığılan davaların her biri için ayrı ayrı peşin harç ödenmesi ve mahkemece hüküm kurulduğunda her bir dava için ayrı harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahkemece kira alacağı davası yönünden alınması gereken harç kabul edilen alacak miktarı 6.800,00 TL üzerinden alınmalıdır....

        SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2019/414 ESAS - 2019/1435 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Adana 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 12/11/2019 tarih ve 2019/414 Esas, 2019/1435 Karar sayılı hükmüne karşı davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun yapılan esas incelemesinde; DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacı üniversite içerisinde nizamiye yanında bulunan taşınmazın davalıya kiralandığını, davalının 2015- 2016- 2017 yılı kira ödemelerini yapmadığını, 2015 yılı kira bedelinin 239.310,00.-TL, KDV’nin 43.075,80.-TL olduğunu, davalı tarafından 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin yapılan ödeme olan 434.650,41.-TL’nin ödenmesinden sonra bakiye 208.730,59.-TL kira alacaklarının kaldığını bildirerek 2015 yılına ait kira bedeli alacağı olan 239.310,00.-TL ile KDV alacağı olan 43.075,80.-TL’ nin 01/01/2015 tarihinden, 2016 ve 2017 dönemlerine ait ödenmemiş kira bedeli alacağı olan 122.751,36.-TL ile KDV alacağı olan 22.095,34....

        Davalı; aylık kira bedelinin davacının iddia ettiği gibi 5.000 TL olmadığını, davacı aylık 5.000 TL kira bedeli talep edince taşınmazı tahliye ettiklerini, 3 aylık makul süre kira alacağı dışında ayrıca tamir süresi kira alacağı istenemeyeceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, hasar bedeli 9.152 TL, 3 aylık makul süre kira alacağı 9.000 TL olmak üzere toplam 18.152 TL alacaktan depozito bedelinin mahsubu ile bakiye 9.047 TL nin tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacının hasar bedeline yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;Taraflar arasında imzalanan 01.03.2006 başlangıç tarihli ve 6 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığına ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır....

          Davalı cevap dilekçesinde, davacıya kira borcu bulunmadığını davacıya verdiği depozito bedelinin talep edilen kira alacağını karşıladığını, davacının kendisinden alacağı olup olmadığı konusunda davacıya yemin teklif ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davacı alacaklı sözlü kira aktinin varlığına dayanarak aylık kira parası 1350.-TL'den icra takibi yapmış, ödeme emri tebliği üzerine davalı borçlu aktin varlığına karşı çıkmayarak kira miktarı konusunda uyuşmazlık çıkarmıştır. Bu gibi hallerde davacı iddia ettiği kira parasının miktarını kanıtlamak zorundadır. HUMK.'nun 288. Maddesine göre kira alacağı miktarı tanıkla kanıtlama olanağı yoktur. Davacı delilleri arasında yazılı belgeye dayanmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye-Kira alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve kira alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile davalının tahliyesine karar verilmesi üzerine, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

              HUMK.nun 8. maddesinin 2. fıkrasına göre dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veyahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevi içindedir. Ancak davacı tarafından 23.06.2005 havale tarihli dava dilekçesinde tahliye, akdin feshi veya tespit talebinde bulunulmaksızın kira sözleşmesi hükümleri gereğince ödenmesi gereken kira paralarının tahsili istenmiştir. Bu durumda davanın sadece kira alacağının tahsiline yönelik olduğu açıktır. Kira alacağı davası bağımsız olarak açıldığında görevli mahkeme kira alacağı miktarına göre tayin edilir. Davacının talebi 10.036.76.-YTL kira alacağının tahsili olduğundan davaya bakmak HUMK.'nun 1-8 maddeleri gereği Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içindedir....

                Davalı vekili asıl ve birleşen dosyaya verdiği cevap dilekçelerinde, müvekkilinin uyarlama kararı ile belirlenen kira bedelini her ay düzenli ödediğini ve ödemekte olduğunu, taraflar arasındaki kira sözleşmesinde, kira müddeti boyunca her yıl ödenmesi gereken aylık kira bedeline ilişkin hüküm ve düzenlemenin uyarlama kararı ile ortadan kalktığını, kira bedeline ilişkin düzenlemenin yerini uyarlama kararı ile belirlenen aylık kira bedellerinin aldığını, davacı tarafın takiplerde talep ettiği kira farkı alacaklarının yasal dayanağı bulunmadığını savunarak asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu