Maddesine göre açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK.dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir. Diğer yandan anılan kanunun 114/1-c maddesi gereğince bir mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiş olup aynı yasanın 115/2. Maddesi gereğince dava şartı noksanlığı halinde davanın usulden red kararı verilmesi öngörülmüştür....
Davacı, kira sözleşmesinden doğan kira bedellerini ödemediği gerekçesi ile davalı aleyhine icra takibi başlattığını, ......
, 40.000,00-TL. meblağlı takibe ve davaya konu bonoyu imzalayıp müvekkiline verdiğini, takibe konu bedelin kira sözleşmesinden kaynaklı olmayıp davacı tarafça düzenlenen kambiyo senedi olan bonoya dayandığını, açıklanan nedenlerle İstanbul 4....
Yargılama sonucunda mahkemece; ''davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlığın bir örneği de dosyaya sunulan 01/11/2017 başlangıç tarihli alt kira sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davalı, davacının her ne kadar alacağın kaynağının bulunmadığını bildirmiş ise de, alacağın yanlar arasındaki alt kira sözlemesinden kaynaklı kira ve sabit kıymetlere ilişkin taraflar arasında uzlaşma sağlandığı bildirmiştir. Davacı, 07/04/2022 tarihli celse de kira ilişkisi olduğunu kabul etmekle, davalı, icra takibinde talep edilen tutarın taraflar arasında daha önce yapılmış kira sözleşmesi nedeni ile davacı tarafa kiralanan taşınmazın eşyalar ile birlikte kiralanması nedeni ile bu eşyaların kullanımından kaynaklı istenen bedel olduğunu beyan etmiştir....
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, taraflar arasında kiracı-kiralayan ilişkisi mevcut olup davalı gayrimenkulde kira olarak ikamet ettiğini, Söz konusu gayrimenkul oldukça eski olup tadilat ihtiyacının doğması nedeniyle karşılık görüşme neticesinde tadilat yapıldığını, yapılan tadilat masrafları davalı tarafından karşılanmış olup davacıya düşen masraflar kendisinden istendiğinde taksit taksit ödeyebileceğini belirterek senet vermek istediğini, gayrimenkulün satılması ihtimali de bulunan davacının bu borcu senet karşılığında ödemesi sebebiyle senetlerin oluşturulduğunu, belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında kira sözleşmesi olduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı, davaya konu senetlerin kira ilişkisinden dolayı verildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmıştır....
Somut olayda, davacı, şahıs firması olarak inşaat sektöründe çalıştığını, davalı şirkete iş makinasını kiraya verdiğini, iş makinasının davalının şantiyesinde kullanıldığını belirterek davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine fatura kesildiği, faturada belirtilen bedellerin kepçe kira bedeli olarak yazıldığı, kira ilişkisinin yazılı olabileceği gibi sözlü de olabileceği, davacının ödenmeyen kepçe kira bedellerini talep ettiği, HMK'nın 4/1-a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıklara sulh hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği anlaşıldığından uyuşmazlığın Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesince bakılıp sonuçlandırılması gerekmektedir. ''denilmiştir....
Dava; kira ilişkisinden kaynaklı alacak ve itirazın iptali istemine ilişkindir. 1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda "Sulh Hukuk Mahkemesi" görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Somut olayda; uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, dava 06/03/2015 tarihinde açılmıştır....
TL olmak üzere davalı şirkete sözleşmeden kaynaklı borcunu yerine getirerek ödemelerde bulunduğunu, müvekkili şirketin anayasal mülkiyet hakkının zedelendiğini, Müvekkilinin kira sözleşmesine konu olan taşınmazın teslimine yönelik haklı meşru beklentisi olduğunu düşünerek ticari hayatını idame ettirdiğini, sonuç olarak geçerli bir sözleşme olmasına rağmen borcun davalı şirketin kusuru neticesinde ve haklı sebep olmadan borcun ifa edilmemesi halinde alacaklı müvekkilinin oluşan zararının TBK 112 gereğince tazminini isteme hakkı bulunduğunu, neticeten taraflar arasında akdedilen .... tarihli kira sözleşmesinin davalı tarafça haksız ve tek taraflı feshinden kaynaklı olarak Feshin geçersizliğinin Tespiti ile iş bu fesihten kaynaklı oluşan zarar ve ziyanın tazminini talep ve dava etmiştir....
Madde gereğince kira sözleşmesinin tarafı olup, davaya konu uyuşmazlığın da davalının taşınmazı tahliye etmemesi sebebiyle kira bedeli (davacının ödemek durumunda kaldığı kira bedelleri + davalının kira bedelini güncellememesi nedeniyle oluşan fark kira bedelleri), taşınmazın kötü kullanımından kaynaklı zarar, davacının tarafından satın alınamayan armürlü dokuma makinelerine istinaden ödenen kapora bedelinden kaynaklı zarar ile kar kaybından kaynaklı zarar iddiasına yönelik maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Bu nedenle Mahkememizce görevsizlik nedeniyle HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Davacının tutunduğu kira sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, kira sözleşmesi geçerli ve mer'i ise tarafların hak ve borçları, kira sözleşmesine aykırılıktan kaynaklı bir tazminat istenip istenemeyeceği hususları kira hukuku ilke ve kuralları çerçevesinde yapılacak yargılama neticesinde netlik kazanacaktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 4/1'e göre; Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görmekle görevlidir.Hâl böyleyken; eldeki davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle kira ilişkisinden kaynaklanan işbu davada Mahkememiz görevsizdir....