Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957 /13 esas, 1959 karar ve 09.05.1960 gün 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay'ca maddi hata sonucunda verilen bir karara Mahkemece uyulsa dahi usuli kazanılmış hak oluşmaz. Eski hale getirme, elde olmayan sebeplerle süresinde yapılamayan bir işlemi sonradan yapma imkanı verebilmek için getirilmiş bir müessesedir. Eski hale getirme talebinin kabul edilebilmesi için sürenin arzu ve ihtiyar dışında elde olmayan bir sebeple kaçırılması (6100 sayılı HMK. md. 95/1), süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca başka bir hukuki yoldan ulaşılamaması (md.95/2), eski hale getirme talebinin engelin kalkmasından itibaren 2 hafta içinde yapılması (md.96/1), en geç nihai karar verilinceye kadar eski hale getirme talebinde bulunulması (md.96/2) gerekir....
Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık ... müdafiinin 24/05/2016 havale tarihli eski hale getirme istemli temyizi yönünden tebliğnamede görüş bulunmadığından, bu hususta ek tebliğname düzenlenmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 14/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
kararın kendisine tebliğ edilmediğine cezadan haberdar olmadığına, cezanın haksızlık olduğuna yönelik itirazları eski hale getirme ile birlikte temyiz talebi kabul edilip, bu hususta karar vermesinin Yargıtay ilgili Ceza Dairesine ait olduğundan bahisle dosyanın dairemize gönderilmiş olduğu görülmekle yapılan incelemede; 5271 sayılı CMK'nın “Eski Hâle Getirme” başlıklı 40. maddesinin birinci fıkrasında; kusuru bulunmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişinin eski hale getirme isteminde bulunabileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında; kanun yoluna başvuru hakkı kendisine bildirilmemesi halinde de, kişinin kusursuz sayılacağı belirtilmiştir....
getirme ve temyiz isteminin bulunmadığı, 08.09.2014 tarihinde yapılan tebliğin yeni bir süreye başlangıç oluşturmayacağı, kaldı ki 10.09.2014 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin karara yönelik olarak da temyiz talebinin bulunmadığı, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna hitaben verilen 05.01.2015 tarihli dilekçenin de koşullu salıverilme kararının geri alınması kararının yasaya aykırı olduğuna ilişkin bulunduğu, usulüne uygun ilk temyiz ve eski hale getirme talebinin 26.01.2015 tarihli dilekçe ile ileri sürüldüğü anlaşılmakla, 1412 sayılı CMUK'un 311. maddesi hükmü uyarınca, temyiz istemiyle birlikte eski hale getirme isteminde bulunulması halinde inceleme merciin Yargıtay ilgili Dairesi olduğundan, ......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; sgklı olarak çalışan davacının ağız ve diş sağlığından dolayı zehirlendiğini, ofise gelemediğini, bu nedenle eski hale getirme hükümlerinin uygulanarak taraflarına yeniden istinaf süresi verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar davacı vekili 16/06/2022 tarihli dilekçesi ile çalışanının özel sebeplerinden dolayı istinaf süresinin kaçırıldığından bahisle eski hale getirme talebinin kabulü ile istinaf hakkının tanınmasını talep etmiş ise de; HMK 95 ve devamı maddelerindeki düzenlemeye göre davacının dilekçesinde eski hale getirme talebinin dayandığı sebebin delillerini ibraz etmediği, kaldı ki davacının ileri sürdüğü eski hale getirme talebine konu sebebin tek başına eski hale getirme talebinin kabulüne yeterli olmadığı gibi HMK 97....
yazdığı dilekçede karardan haberi olmadığını, adresine gönderilmediğini ve suçlamaları kabul etmediğine yönelik taleplerinin mahkemece eski hale getirme talebi kabul edilip, talebin reddine karar verildiği ve buna ilişkin ek kararın sanık tarafından temyiz edildiği, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğu ve sanığın 09.05.2016 hakim havale tarihli dilekçesi ile eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunduğu anlaşıldığından, yerel mahkemenin eski hale getirme talebinin reddine ilişkin 12.05.2016 tarihli ek kararı hukuki değerden yoksun kabul edilip bu karar kaldırılmak suretiyle yapılan incelemede: 5271 sayılı CMK'nın “Eski Hâle Getirme” başlıklı 40. maddesinin birinci fıkrasında; kusuru bulunmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişinin eski hale getirme isteminde bulunabileceği...
-KARAR- Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan muarazanın giderilmesi eski hale getirme bedelinin tahsili isteklerine ilişkin olup mahkemece toplanan deliller, özellikle fenni bilirkişi raporunda belirtilen hususlar esas alınmak suretiyle davanın kabulüyle eski hale getirme yönünde karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine; Ancak, davacı dava dilekçesinde ayrıca davalı tarafından eski hale getirme isteği yerine getirilmediği takdirde 16.221.50 TL yapım bedelinin tahsilini istemiş ise de bu istek hüküm yerinde gözetilmemiştir....
Ceza Dairesince verilen 28.05.2014 gün ve 2012/12415 Esas, 2014/7073 sayılı bozma kararıyla ilgili mahkemece direnilerek kurulan 12.02.2016 gün ve 2014/192 Esas, 2016/51 Karar sayılı hükmün sanık müdafisince eski hale getirme istemli temyiz edilmesi nedeniyle Dairemize gönderilen dosya 02.12.2016 günlü, 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 24.11.2016 günlü, 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. maddenin iki ve üçüncü bentlerine istinaden tetkik edildi, gereği görüşüldü: Mahkemece gerçekleştirilen yargılama neticesinde yokluğunda verilip, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesine göre usulüne uygun şekilde tebliğ edilen hükmü kanuni süresinde temyiz etmeyen sanığın, herhangi bir sebebe dayanmayan eski hale getirme başvurusu yerinde olmadığından reddiyle, sonradan vekaletnameyle yetkili kılınan müdafinin CMUK’nın 310/1. maddesinde düzenlenip, tebliğden işlemeye başlayan bir haftalık kanuni süresinden sonra sunduğu 19.10.2020 günlü...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık müdafi 30/01/2020 tarihinde tefhim edilen karara karşı 13/02/2020 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme ve temyiz isteminde bulunup, rahatsızlığı nedeniyle hükmü süresinde temyiz edemediğini belirterek, 05/02/2020 tarihinden itibaren 10 gün raporlu olduğuna dair belgeleri dosyaya ibraz ettiğinin anlaşılması karşısında; sanık müdafinin eski hale getirme istemli temyiz talebi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....
ın beraatlerine karar verilmiş, mahkemece müşteki vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiş; hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının temyiz isteminin reddi istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Müşteki vekili tarafından eski hale getirme isteği temyiz talebiyle birlikte talep edildiğinden, bu istemi inceleme yetkisi Yargıtay'ın özel dairesine aittir....