Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın beraatlerine karar verilmiş, mahkemece müşteki vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiş; hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının temyiz isteminin reddi istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Müşteki vekili tarafından eski hale getirme isteği temyiz talebiyle birlikte talep edildiğinden, bu istemi inceleme yetkisi Yargıtay'ın özel dairesine aittir....

    Mahkemece, sanığın yokluğunda verilen hükümlerin duruşmada bildirdiği adresinde tebliği için gönderilen evrakın Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre 22.10.2013 tarihinde tebliğ edilip süresinde temyiz edilmemesi nedeniyle hükümlerin kesinleştirilerek infaza verilmesinden sonra yakalanan sanığın cezaevine alınması üzerine verdiği 09.06.2016 tarihli dilekçe ile anılan tarihte başka bir suçtan dolayı cezaevinde bulunması nedeniyle tebligattan haberdar olmadığı gerekçesiyle eski hale getirme istemli temyiz yoluna başvurduğu görülmekle, yapılan incelemede tebliğ tarihinde cezaevinde bulunmadığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminde (UYAP) yapılan incelemede sabit olan sanığa gerekçeli karar tebliğinin usulüne uygun şekilde yapılması karşısında, yerinde görülmeyen eski hale getirme isteminin 5271 sayılı CMK'nın 42/1. maddesi uyarınca reddine karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanığın duruşmada bildirdiği aynı zamanda mernis adresi de olan adresine çıkartılan tebligatın 7201 sayılı...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ESKİ HALE GETİRME -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; tahsisten kaynaklanan kişisel hakka dayalı elatmanın önlenmesi, yıkım, eski hale getirme istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki, anılan Dairece daha önce görevsizlik kararı verilmiş olduğundan Daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına,13.3.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet Temyiz süresinin geçirilmiş olması nedeniyle ileri sürülen eski hale getirme istemleri hakkında inceleme ve karar verme yetkisinin, 1412 sayılı CMK'nin 311. maddesi gereğince Yargıtay’a ait olması nedeni ile, sanığın eski hale getirme istemini de içeren temyiz dilekçeleri üzerine yerel mahkemece verilen 11.09.2019 ve 15.10.2019 tarihli ek kararların hukuki değerden yoksun, sanık ... hakkında nitelikli yağma suçundan açılan kamu davasında 5271 sayılı CMK'nin 150/3. maddesi uyarınca atanan zorunlu vekilin görevine sanığın kendisini yargılama aşamasında özel vekaletnameli vekil ile temsil ettirmesi nedeniyle son verildiği, gerekçeli kararın sanığın özel vekaletnameli avukatına tebliğ edilmeden kesinleştirilmesi nedeniyle usulsüz olup, temyiz süresini başlatmayacağından, sanık ...'...

          Yerleşik uygulama ve içtihatlara göre bir taşınmaza kamulaştırmasız el konulması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında kâl veya eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın niteliğine göre Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri dikkate alınarak el konulan yerin zemin bedeli ile kâl ve eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek el konulan bölüm bedeli, kâl ile oluşacak zarardan veya eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kâl kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine; şayet kâl ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise el konulan taşınmazın zemin bedelinin davalı idareden tahsili ile el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir....

            ın 08.12.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna göre eski hale getirme bedelinin 11.793,60TL ve 5 yıllık ot bedelinin ise 1.890,00TL olduğu belirlenmiş, mahkemece eski hale getirme bedeli ve ot bedelinin toplamı olan 13.683,60TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere Hazinenin ot bedeli isteme hakkı bulunmadığından mahkemece ancak eski hale getirme bedeli olan 11.793,60TL'ye hükmedilebilecektir. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7.maddesi gereğince hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              Mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın temyizi üzerine, Dairece, “ ecrimisil ve eski hale getirme bedelinin hüküm altına alınmasında isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki,davacı tarafından eski hale getirme isteği bakımından 2004 yılından itibaren faize hükmedilmesi ve fazlaya dair hakların saklı tutulması istenilmiş olduğu halde bu hususta bir karar verilmemiştir.Hal böyle olunca,eski hale getirme isteği bakımından dava tarihinden itibaren faize hükmedilip fazlaya dair hakların da saklı tutulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

                Şöyle ki; arazilerde bilimsel olarak hesaplanacak net gelir metoduna, arsalarda emsal kıyaslamasına, binalarda ise Bayındırlık Birim Fiyatlarına göre değer biçilmektedir. Sunulan rapor ve yapılan inceleme müdahalenin men'i, eski hale getirme açısından hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; Mevcut dosyada eski hale getirme talebi mevcut olup, bilirkişiler tarafından sunulan raporla, dava konusu taşınmazlara müdahale edilen alanın değeri, münavebe sistemine göre saptanmamıştır. Dolayısıyla, kal ve eski hale getirme bedeli, zemin bedelinden fazla olup olmadığı tespiti yapılmadığından, hangi bedelin fazla olduğu denetlenememekte, dolayısıyla, müdahelenin meni ile kal kararı verilip verilemeyeceğinin bu aşamada değerlendirilemeyeceği görülmüştür....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-ESKİ HALE GETİRME Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi- yıkım- eski hale getirme davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir....

                  GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 5271 sayılı CMK’nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanık ... tarafından hükmün istinafı aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Bölge Adliye Mahkemesi ilgili ceza dairesince karar verilmesi gerektiğinden, anılan eski hale getirme isteminin merciince incelenmediği ve böylece hükmün usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, öncelikle sanığın 11.02.2019 tarihli olan ve içeriği itibariyle eski hale getirme istemli olduğu anlaşılan dilekçesi hakkında Bölge Adliye Mahkemesi ilgili ceza dairesince karar verilmesi sağlanıp hükmün usulüne uygun biçimde kesinleştirilmesinden sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup (KUŞADASI) 4....

                    UYAP Entegrasyonu