"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişkinin süresi, tazminatlar, nafakalar ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmanın eki niteliğinde olan tazminatların kabulü ya da reddi halinde ayrıca vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin anlaşılmasına göre davacı kadının tüm, davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet kendisine bırakılmayan ebeveynle çocuk arasındaki kişisel ilişki düzenlemesinde asıl olan çocuğun fikri, ahlaki, bedeni, sağlık ve eğitsel yönden kişisel gelişiminin sağlanmasındaki...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı asıl yasal süresinde sunduğu 07.10.2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini gerektiren önemli bir sebebin bulunmadığını, ilk derece mahkemesince hükme bağlanan kişisel ilişkinin çok az olduğunu, söz konusu karar ile ortak çocuğu yeterince görememeye başladığını, kararın ortak çocuğun ve kendisinin aleyhine olduğunu belirterek talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafça hükmün tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır....
Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki velâyet, nafaka ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
ile davalı-karşı davacı baba ve ortak çocuk 28.08.2012 doğumlu.... arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; babanın davasının reddine, annenin kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine ''uzman raporunda, ortak çocuğun dil gelişmininde mesafe alıncaya kadar baba ile küçük arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının küçüğün yararına olacağı şeklindeki uzman görüşü sebebiyle'' ........
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müşterek çocukların devlet okuluna gittiğini, giderlerinde her hangi bir artış olmadığını, davalının yeniden evlendiğini ve çocuk sahibi olduğunu, masraflarının arttığını nafaka artış talebi yönünden mahkeme kararının haksız olduğunu, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi yönünden davanın husumet yokluğundan reddi gerektiği, kişisel ilişkinin detaylarının anlaşmalı boşanma protokolünde belirtildiğini, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini gerektirir bir durumun bulunmadığını davacının çocuklarla davalının kişisel ilişki kurmasını engellediğini, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi yönünden tüm taleplerinin kabul edilmediğini, davanın kısmen kabulü şeklinde hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmediğini belirterek verilen kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından zinaya dayalı davanın reddi, kadının davasının kabulü, tazminat, nafaka, velayet ve kişisel ilişki yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminat, yoksulluk nafakasının reddi ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmayan aşağıda yazılı onama harcının ve temyiz başvuru harcının Sevim'den alınmasına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Fatih'e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna 218.50...
; Kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır....
4. haftası Cumartesi saat 09:00’dan ertesi gün 17.00’a kadar düzenlenen kişisel ilişki, kişisel ilişkinin ardaşık haftalarda yapılması dikkate alındığında çocukların üstün menfaati ve kişisel ilişkinin amacına aykırı olduğu gibi, mahkemece yarıyıl tatili olduğundan bahisle belirlenen 1 şubat ile 7 şubat tarihleri arasındaki kişisel ilişki düzenlemesinin, Milli Eğitim Bakanlığının 24.06.2019 tarihli ve 2019/9 sayılı genelgesi uyarınca yarıyıl tatilinin 20 Ocak ile 31 Ocak arasında yapılacağı nazara alındığında isabetli olmayıp, ortak çocuklarla davalı-karşı davacı baba arasında daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekmektedir....
, aynı şekilde davacı lehine maddi ve manevi tazminat takdir edilmesinin de hatalı olduğunu, diğer taraftan takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının da çok fahiş olduğunu, çünkü müvekkilinin ekonomik ve sosyal durumu ile orantısız tazminat takdir edildiğini, müvekkilinin engelli ve işsiz birisi olup bu kadar tazminatı ödeme imkanının olmadığını, diğer taraftan küçük çocuğun velayetinin de davacı anneye verilmesinin hatalı olmakla birlikte çocukla babası arasında mahkemece kurulan kişisel ilişkinin yeterli olmadığı kanaatinde olduklarını, çünkü yaklaşık iki haftada 7 ve ayda 14 saatlik zaman kişisel ilişki için yeterli bir zaman olmadığını, bu sürenin en az bir gün bir gece olması sağlıklı bir kişisel ilişki kurulabilmesi için gerekli olduğunu belirterek, mahkemenin boşanma hükmü hariç olmak üzere, kusur, velayet, nafaka ve tazminat yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
Müşterek çocuğun yaşı ve beyanı, alıştığı ortam, sosyal inceleme raporu dikkate alındığında, velayetinin babaya verilmesinde ve anne ile kurulan kişisel ilişki süresinde bir isabetsizlik olmadığı, ayrıca, mahkemece, çocuk ile anne arasında kurulan kişisel ilişkinin uzman refakatinde gerçekleştirilmesine yönelik hükmüne karşı açık bir istinaf olmadığı gibi, çocuğun yaşı dikkate alındığında, bu şekilde uzman refakatine bağlı kurulan hükmün infaz kabiliyeti bulunmayıp bir başka deyişle, idrak çağındaki çocuğun yaşına göre bu kişisel ilişkinin onun iradesi dışında gerçekleşmeyeceği, kişisel ilişkideki uzman şartının sonuca etkili olmayacağı anlaşılmıştır. Bu nedenle, kadının velayet kararı ile, kişisel ilişki süresine istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir....