WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalının davaya konu ziynetlerinin varlığına ve davanın kabulüne dair istinaf başvurusu yönünden; Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyelerdir. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir. Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Hukuk Genel Kurulunun 05.05.2004 tarihli ve 2004/4- 249 E. ve 2004/247 K. sayılı kararında ve 04/03/2020 tarihli ve 2017/3- 1040 Esas No, 2020/240 Karar sayılı kararında aynı ilke benimsenmiştir. 4721 sayılı TMK.nun 220. maddesinde kişisel mallar sayılmıştır....

Dava; davacı tarafa ait ziynet, çeyiz ve kişisel eşyaların aynen teslimi, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline ilişkin alacak davasıdır. Somut olayda; davacı tarafın 05.09.2013 tarihli dava dilekçesinde, dava konusu eşyaların davalının evinde kaldığını iddia ettiği, delillerini "aile toplum kağıdı, tanık beyanları, bilirkişi ve diğer sair deliller" olarak sıraladığı, davalının 27.05.2014 tarihli cevap dilekçesine süresi içerisinde verdiği cevaba cevap dilekçesi ekinde sunduğu e-mail yazışmaları ile davalının ziynet eşyalarının kendisinde olduğunu, bozdurduğunu kabul ettiğini bildirdiği anlaşılmaktadır. O halde; davacı tarafından süresi içerisinde dosyaya ibraz edilen davalı tarafa ait olduğu iddia edilen e-mail yazışma çıktılarının davalıya ait olup olmadığı araştırılmadan ve davacının bu delili tartışılmadan yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    İstinaf Sebepleri 1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu taşınmaz yönünden katılma alacağı değerinin eksik hesaplandığı, taşınmazın güncel değerinin hatalı olduğu, taşınmazın edinilmiş mal olduğu ve kişisel mal savunmasının ispatlanamadığı, mal kaçırmak amacıyla taşınmazın davalı erkeğin annesine devredildiği, yapılan havalenin davalı erkeğin annesine ait para olmadığı, tarafların ortak kazanımı olduğu, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, davanın ıslah dilekçesi içeriği de dikkate alınarak kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; katılma alacağı ve ziynet alacağı taleplerinin reddedilen kısımları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava konusu taşınmazın davalı erkeğin kişisel malı olduğu, annesi tarafından bağışlandığı, banka kayıtları ve dinlenen...

      Bu sözleşmede, yalnızca bağışlayan bağışlanana belirli bir değeri verdiğinden ya da vermeyi üstlendiğinden ve bağışlanan karşılık bir değer vermeyi üstlenmediğinden, bu tek tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Tek tarafa borç yükleyen bu sözleşme, kendisine değer kazandıran kişiyi (bağışlananı) teberru yoluyla zenginleştirme amacını gütmektedir. Düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kendisine bağışlanmış sayılır ve onun kişisel malıdır. Hukuken bağış niteliğinde olan düğünde takılan ziynet eşyaları yasada belirtilen belirli nedenlerin oluşması durumunda bağıştan dönülmek suretiyle geri istenebilir....

        Aile Mahkemesinin 2018/1019 Esas sayılı boşanma davasının derdest olduğunu, müvekkilinin şiddet uygulanarak evden uzaklaştırıldığını, kişisel eşyalarını alamadığını, dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyası, kişisel eşya ve çeyiz eşyalarının davalıdan aynen, olmadığı takdirde ziynet eşyaları yönünden şimdilik 5.000,00 TL, kişisel eşya ve çeyiz eşyaları yönünden şimdilik 5.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde belirttiği eşya ve ziynetlerin tamamına yakınının müvekkilinde olmadığını, hatta o eşyalara hiç sahip olunmadığını, davacının tüm kişisel ve çeyiz eşyaları ile ziynet eşyalarını alarak kendi hür iradesi ile ortak çocukla birlikte çanta ve bavullarını tıka basa doldurarak müvekkilinin gitme demesine rağmen ortak haneyi terk ettiğini, evi terk ettikten sonra barışıp tekrar bir araya geldiklerini ve hususi araçla ...'den ...'...

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2022 NUMARASI : 2022/381- 2022/476 DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Kayseri 6....

          Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bunları iadeden kurtulur. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir....

          Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; tarafların mahkemenin 2018/421 Esas sayılı dosyası ile boşandıkları ve boşanmanın 13/12/2019 tarihinde kesinleştiği, böylelikle davacının ziynet eşyası alacağının muaccel hale geldiği görülmüştür. Talep edilen ziynet eşyalarının varlığı ve sayısının ispat yükü davacı tarafta olup, her türlü delille ispat edebilir. Davacı dava dilekçesinde belirtmiş olduğu nitelik ve sayıda ki kişisel eşya niteliği taşıyan ziynet eşyalarının tarafların düğününde takıldığı yönündeki iddiası ile ilgili ispat yükü altında bulunmaktadır. İspat yükü üzerinde bulunan davacı dosyaya belge niteliğinde ki düğün fotoğraflarını sunduğu, ve tanık deliline dayandığı görülmüştür. Davacı ve davalı tarafın bildirmiş olduğu tanıklar mahkemece dinlenmiş tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tanıkların beyanları alınmıştır....

          Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının kanıtlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.(TMK m. 6) Dinlenen tanık beyanlarına göre de, söz konusu ziynetlerin düğünden sonra davalı tarafından araba alınması sebebi ile alınarak bozdurulduğu, iade edilmediği, iade edilmemek üzere bağışlandığının ispatlanmadığı anlaşılmaktadır....

          Uyuşmazlık konusu ziynet eşyaları; rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için ziynet eşyalarında olağan olan, bu eşyaların kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Kaldı ki; hayat deneyimlerine göre de olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanarak muhafaza edilmesidir. Bunların erkeğin zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. 25. Ziynet eşyası davalarında, ispat hukuku yönünden öncelikli kural; davacı kadın eş tarafından dava konusu edilen ziynet eşyalarının, cins, sayı, nitelik ve miktar olarak varlığının kanıtlanmış olması gerekliliğine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu