Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/10/2022 NUMARASI : 2022/65 ESAS - 2022/777 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde şimdilik 5.000,00 TL'nin yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili; davanın reddini talep etmiştir....

Dava dilekçesinin içeriği ve taşımazın edinme tarihine göre dava, 4721 sayılı .. . TMK'nun 202 ve devamı maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK'nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı ve genel hükümlere dayanan ziynet alacağı isteğine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; tarafların boşandıklarını, evlenirken çeyiz senedi düzenlediklerini, çeyiz senedinde yazılı ziynet ve eşyaların davalıda kaldığını, evlilik birliğinin tamamen bittiğini belirterek, listede cins, miktar ve değerlerini belirttikleri tüm eşyalar ile altınların aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde 45.820 TL bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde dahili davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; mehir senedi ile davalı tarafından vaad edilmiş olan taşınmaz ve (ziynet+çeyiz) eşyaların davacıya verilmemiş olduğunu belirterek, taşınmaz ve eşyaların aynen, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; evlilik sırasında yaşlı olduğunu, yeni ameliyat olmuş olduğunu, senet verip vermediğini hatırlamadığını, senedin gerçek dışı olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir....

        Mahkemece ziynet eşyalarına ve ev eşyalarına ilişkin davanın kısmen kabulü ile 5.571 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delilere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacının tüm ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekili, dava dilekçesinde evlilik birliği devam ederken davalının, davacıyı gece yarısı döverek sokağa attığını,davacının çeyiz ve ziynet eşyalarını davalının evinde bırakarak babasının evine sığınmak zorunda kaldığını ve bir daha ortak haneye dönemediğini, kişisel eşyalarını alamadığını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesini, aynen iade mümkün olmadığı takdirde karar tarihi itibariyle bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının kendi isteğiyle babası ve ablası ile birlikte ziynet ve eşyalarını alarak evden ayrıldığını, geri kalanını ertesi gün götürdüğünü savunmuştur....

          Sayılı dosyanın 13/07/2020 Tarihli celsesinde davacı vekili; " Her ne kadar dilekçemizde neticeyi talep kısmında yazmasak ise de dava dilekçemizin tamamında ziynet alacağı, çeyiz alacağı ve katkı ve katılma alacağı talebimizin olduğu açıktır, süre talebim yoktur." şeklinde talep sonucunu açıklamış ve ilk derece mahkemesinin ziynet eşyası talebine ilişkin verilen tefrik kararı üzerine işbu esasa kaydedilmiştir. Davacı vekili işbu dosyaya sunmuş olduğu 03/11/2020 tarihli beyan dilekçesi ile ziynet eşyasına ilişkin dava değerinin 1.000 TL olduğunu bildirmiş ve bildirilen dava değeri üzerinden harç ikmali yapılmıştır. Davalı tarafın cevap dilekçesinde özetle; tarafların 25/09/2011 yılında evlendiklerini, sonrasında Kayseri 1....

          Tarafların bildirmiş oldukları tanıklar mahkemece dinlenmiş ise de, kadının kişisel eşya alacak davasına konu ettiği altınlar yönünden iddia ve savunma kapsamında tanıklara bilgi ve görgüsünün sorulmadığı anlaşılmaktadır. Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanıp değerlendirilmeden karar verilmesi hatalıdır. Tanıkların özellikle kadının ziynet eşyasının düğünden sonra alınıp bozdurulduğunu ifade eden tanıklar, Ebru Çakmakçı ile Özlem Yazıcı'nın mahkemece yeniden dinlenilerek tanık ifadelerinin tarafların ziynet eşyasının cins, miktar, ayar ve akıbetine ilişkin taraf iddiaları gözetilerek usulüne uygun şekilde alınmasının gerektiği anlaşılmıştır. Bu nedenle, mahkemece ziynet alacağı davası ile ilgili olarak; tanıkların yeniden dinlenmesi ve gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle bu delil toplanmadan ve sonucu değerlendirilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Bu bağlamda davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve evlilik birliği içinde elinden zorla alınıp, bozdurulduğunu ispat yükü altındadır. Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....

          Dava ziynet eşyalarının mevcutsa aynen, mevcut değilse bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından yargılama sırasında iade edilen çeyiz eşyalarına yönelik vekalet ücreti ve iade edilmeyen kişisel eşya ve ziynetler yönünden temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkil tarafların birbirlerine boşanma davalarını açmadan kısa bir süre önce davalı eski eşi tarafından önce dövülmüş akabinde birkaç gün evde hapsedilmiş ve ardından evden gönderilmiş ve daha sonra müşterek evin anahtarının değiştirilmiş olması nedeniyle eve tekrar giremediğini, şahsi eşyaları ve çeyizlerinin evde kaldığını, ziynet eşyalarının ise emanet olarak kayınvalidede olduğu için geri alamadığını belirterek dava dilekçesinde belirtilen çeyiz ve ziynet eşyalarının mevcutsa aynen, değilse bedelinin tahsilini istemiştir....

            Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer....

              UYAP Entegrasyonu