Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili 10/12/2021 tarihli dilekçe ile, sair talepler yanında müvekkilinin sehven ayni şeklindeki taleplere itibar edilmeyerek bu hususlardan vazgeçtiklerini beyanla edinilmiş mallara katılma rejiminden doğan katılma alacağından doğan hak ve taleplerinin zarara uğramaması adına ihtiyati tedbir taleplerini yineleyerek tedbir kararı verilmesini talep etmiş, Mahkemece 15/12/2021 tarihli ara kararla; Dava dilekçesinde katılma alacağı talebinin bulunmadığı, tarafların talep sonuçlarını karşı tarafın muvafakati olmaksızın değiştiremeyecekleri, taleplere ekleme/değiştirme yapamayacakları, davacının açtığı davanın mal rejiminden kaynaklı bir kısım malların tescili talebine ilişkin yani alacakların ayın olarak ödenmesinin talep edildiği, ancak seçimlik hakkın davalıya ait olduğu, anlaşılmakla ihtiyati tedbir talebinde yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı ve aynı yönde verilen talebin reddi kararlarının istinaf edilmeksizin değişen bir durum bulunmadığı halde tedbir talebinin yinelenmesinde...

Kooperatif ödemelerinin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir. Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....

    Gerek katılma alacağı gerekse de değer artış payı alacağı TMK 202 ve devamı maddelerinde düzenlenen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan alacak davalarıdır. Adı geçen mal rejiminde ivazlı olarak edinilen mallarda yukarıda açıklandığı üzere eklenecek değerler ve denkleştirmeden sonra elde edilen artık değerin yarısı katılma alacağını ve kişisel maldan diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunulmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı, değer artış payı alacağını oluşturur....

      Bu durumda, 98 ada 21 parseldeki taşınmaz davacı/davalı erkeğin kişisel malı olup, kadının bu taşınmaz üzerinde artık değere katılma alacağı hakkı bulunmamaktadır. Ne var ki, toplanan delilerden; bu taşınmaz üzerine evlilik devam ederken taraflarca bina ( bahçe evi) yapıldığı, binanın kişisel mal ile yapıldığının ispat edilememesi nedeniyle edinilmiş mal olduğu ve kadının bahsedilen taşınmazdan kaynaklanan 4.276,80 TL katılma alacağı (Binanın değeri-10.05.2016 tarihli teknik bilirkişi raporunda belirlenen bedel = 8.553,60 TL/2= 4.276,80 TL) hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde; yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı gibi davacının dava konusu edilen taşınmazdan kaynaklanan 4.276,80- TL katılma alacağı hakkı bulunmasına rağmen, binanın edinilmiş mal olduğu gözetilmeksizin erkeğin kişisel malı kabul edilerek, davalı/davacı kadının bu taşınmazdan kaynaklanan katılma alacağı isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

      Ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir. Ödemelerin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....

        Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların aralarındaki yasal mal rejiminden kaynaklı olarak davalının evlilik birliği içinde edindiği taşınır ve taşınmaz mallarından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00- TL. katkı payı (değer artış payı) alacağı talep etmiş, 23/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava tutarını 194.000,00- TL.ye yükselterek, 194.000,00- TL. katılma alacağı talep ettiklerini beyan etmiştir. Birleşen davada ise yine davacı aynı mallar yönünden tasfiye alacağına tasfiye tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizinin uygulanmasını talep etmiştir. Davacı sunduğu ıslah dilekçesi ile dava tutarını artırmış ayrıca talebini katılma alacağı olarak ıslah etmiştir. Davacının ıslahı 6100 sayılı HMK.nun 176. maddesi kapsamında geçerli bir ıslahtır. Dosya kapsamı ve tüm dilekçeler değerlendirildiğinde davacının, davalının evlilik birliği içinde edinmiş olduğu tüm malvarlığı yönünden katılma payı alacağı talep ettiği kanaatine varılmıştır....

        Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların aralarındaki yasal mal rejiminden kaynaklı olarak davalının evlilik birliği içinde edindiği taşınır ve taşınmaz mallarından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00- TL. katkı payı (değer artış payı) alacağı talep etmiş, 23/03/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava tutarını 194.000,00- TL.ye yükselterek, 194.000,00- TL. katılma alacağı talep ettiklerini beyan etmiştir. Birleşen davada ise yine davacı aynı mallar yönünden tasfiye alacağına tasfiye tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizinin uygulanmasını talep etmiştir. Davacı sunduğu ıslah dilekçesi ile dava tutarını artırmış ayrıca talebini katılma alacağı olarak ıslah etmiştir. Davacının ıslahı 6100 sayılı HMK.nun 176. maddesi kapsamında geçerli bir ıslahtır. Dosya kapsamı ve tüm dilekçeler değerlendirildiğinde davacının, davalının evlilik birliği içinde edinmiş olduğu tüm malvarlığı yönünden katılma payı alacağı talep ettiği kanaatine varılmıştır....

        Davalı, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimin geçerli olduğu sırada yapımına başlanan ve yine aynı mal rejimi içinde yapımı biten inşaatın kişisel malı ile yapıldığını ispatlamadığına, mahkemece edinilmiş mal niteliğindeki evin karar tarihine en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenerek bu değerin yarısı olan 88.209,00 TL katılma alacağına hükmedildiğine ve 46 K 6055 plaka sayılı araca ilişkin katılma alacağına hükmedilmemiş ise de davacının bu konuda bir temyizi bulunmadığına göre, davalı vekilinin katılma alacağına ilişkin yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün esasının ONANMASINA, Davalı vekilinin yargılama gideri, vekalet ücreti ve faizin başlangıcına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi ve 4721 sayılı yasanın 202 ve devamı maddelerine göre katkı payı alacağı ve katılma alacağı olarak toplam 200.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişse de...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; Asıl dava yönünden Davacının mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kabulü ile; dava konusu taşınmazdan kaynaklanan 159.000,00 TL katılma alacağı; dava konusu araç üzerinde tespit edilen 2.777,78 TL katılma alacağı; dava konusu ev eşyaları üzerinde tespit edilen 2.150,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 163.927,78‬ TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacının Çeyiz Senedinden kaynaklanan kişisel eşyanın iadesi davasının kabulü ile; Kuyum bilirkişisi raporunda ayrıntıları belirtilen 1 adet, 60 gram, 22 ayar, 1.500,00 TL işçilik dahil, 18.240,00 TL bedelli Hasır Bilezik ile 2....

          Mahkemece, davacının 10.08.2011 tarihli ibranamede nafaka, tazminat, menkul ve gayrimenkul alacağının olmadığını ibra ettiğinin imzalı ibra belgesi olduğu, bundan sonra davacının boşandığı eşine tazminat ve alacak davası açma durumu olamayacağı gerekçesiyle edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi ve katılma alacağı ve değer artış payı ve atık değerin 1/2 sinin ödenmesi, düğün takıları, ziynet eşyalarının ve kişisel malların değerlerinin ödenmesi bu konuda şimdilik 2.000.00 TL.sının ödenmesine ilişkin davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tarafların boşanmasına ilişkin karar 14.09.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler arasındaki mal rejimi de evliliğin sona ermesi koşuluyla, boşanma dava tarihinden geçerli olarak sona ermiştir ( TMK 225/2 md.)....

            UYAP Entegrasyonu