Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 1997 yılında evlendikleri, Konya 3.Aile Mahkemesinin 2013/663 Esas sayılı dosyasında eşit kusurlu bulunmak suretiyle boşanmalarına karar verilerek işbu kararın kesinleştiği, tarafların eşit kusuru nedeni ile bağıştan rücu koşulları gerçekleşmediği gibi bağıştan rücu definin de boşanmanın kesinleşmesinden itibaren bir yıllık süre geçtikten sonra ileri sürülmesi sebebiyle dikkate alınamayacağı, mehir senedi ve çeyiz senedinin davalı tarafından imzalandığı, dolayısıyla davalının çeyiz senedi içeriğindeki bir kısım eşyaların getirilmediği yönündeki iddiaya itibar edilemeyeceği, hal böyle olunca çeyiz senedi ve mehir senedinde ziynet eşyaları dışında kalan eşyaların evlilik birliği içinde kullanılmaları nedeni ile yıpranmış değerleri üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davalının bu yöne temas eden istinafının reddine karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı nafaka ve eşya iadesi davasına dair karar davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, eşler arasında boşanma davasından bağımsız olarak açılmış kişisel eşya, mehir senedinden kaynaklanan 350 gr altının iadesi, aylık 300,00 TL tedbir nafakası ve müşterek alınan eşyalara ilişkin olarak katkı payı istemine ilişkindir....

    Davacı, davasında çeyiz eşyaları talebinde bulunmuş, davalılar ise dava konusu eşyaların davacıya bağışlandığını ve bağıştan rücu şartlarının oluştuğunu ileri sürmüşlerdir. Oysa ki davada dayanılan eşya senedi başlıklı belge, niteliği itibariyle taraflar arasındaki sözleşmedir ve mahkemeyi bağlar. Sözleşmede davalıların adedi, cinsi yazılı eşyayı tam ve sağlam olarak davacıdan teslim aldıkları yazılıdır. Sözleşme içeriği irdelenerek sonucuna göre karar verilmelidir. Kaldı ki, diğer taraftan bağıştan rücu şartlarının oluşup oluşmadığı bir an dikkate alınsa bile taraflar arasında görülüp kesinleşen 06/03/3015 tarihli ... ....Aile Mahkemesinin 2013/1003 Esas 2015/208 karar sayılı ilamında tarafların eşit oranda kusurlu oldukları kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş olmakla bağıştan rücu şartlarının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Mahkemenin bu yönleri gözardı ederek davanın reddine karar vermesi doğru görülmemiştir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı İsmet evlenirken davalı İsmet ve babası Mithat Yiğin'in mehir senedi imzaladıklarını, senet içeriği ile senette belirtilen eşyaları teslim aldıklarının sabit olduğunu ancak davalı ve muris tarafından teslim alınan eşyaların davacıya iade edilmediğini belirterek aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 10.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı Yurdagül vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, ev eşyalarının evlilik birliği içinde kullanılarak eskitilmek suretiyle çöpe atıldığını, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, bağıştan rücu edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....

      Mahkemece, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayanıldığı, davaya konu taşınmazın davalıya mehir bedeli karşılığı bağış olarak verildiği ve Borçlar Kanunu’nun 295/1. maddesinin 2. bendi uyarınca bağıştan rücu şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu ... ada ... sayılı parseldeki C Blok 13 no’lu bağımsız bölümün dava dışı ... tarafından davalı ...’a 16.07.2013 tarih ve 8082 yevmiye no’lu işlemle satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; davacı, dava dilekçesinde davanın dayanağını oluşturan tüm olayları (vakıaları) bildirmekle yükümlüdür (6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 119/1-e). Aynı Kanunun 25. 26. ve 31. maddelerinin buyurucu nitelikteki hükümlerinde belirtildiği üzere Hâkim, kanunda gösterilen istisnalar dışında, davanın sınırlarını çizen bu olaylarla bağlı olup, bunlar dışına çıkamaz ve inceleme yapıp karar veremez....

        Hemen belirtmek gerekir ki, karı koca arasındaki bağıştan rücu davalarında, bağışlamanın geri alınması koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi için karı-koca olan tarafların kusurlarının saptanması zorunludur. Boşanma davalarında, taraflara yüklenen kusurun, bağışlamanın geri alınması koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında da belirleyici olacağı kuşkusuzdur. (Bkz. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2013/18657 Esas, 2014/2294 Karar sayılı ilamı vb.) Somut olayda her ne kadar mahkemece, iş bu davanın açılması için öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin, boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren başlayacağı belirtilerek, bağıştan rücu için ön görülen hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle dava kısmen kabul edilmiş ise de, evlenme nedeniyle yapılan bağışlamalarda, bağıştan rücu davaları için öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağının kabulü gerekir. (Bkz....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının dava dilekçesinde, mehir olarak vadedilen 125 gram altın ile düğünde takılan 5 adet bilezik, 1 adet alyans, 1 adet künye, 1 adet tektaş yüzük, 1 adet saat ve 1 adet çeyrek altın talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından mehir olan vadedildiği iddia edilen 125 gram altın yönünden davalının bağışlamadan rücu definde bulunduğundan bahisle boşanma ilamının kesinleşmesi bekleneceğinden tefrik kararı verildiği görülmüştür. Davalının bağışlamadan rücu defi, dava edilen bütün alacak kalemlerini kapsar mahiyette olmasına rağmen sadece mehir olarak vadedildiği iddia edilen 125 gram altın yönünden bağışlamadan rücu definin değerlendirilmek üzere tefrik kararı verilmesi hatalı olmuştur. Zira davalı ve ailesinin düğünde davacıya taktığı ziynet eşyaları yönünden de davalının bağıştan rücu hakkı vardır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı hakkında mehir senedine dayalı olarak ... ....İcra Müdürlüğü’nün 2012/6317 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalı ile 30.09.2009 tarihinde evlendiklerini, evlenme sonrasında boşanma ya da ayrılık durumunda kendisine ödenmek üzere 01.....2009 tarihli mehir senedinin imzalandığını, davalı ile aralarında görülen boşanma davasının ....05.2012 tarihinde karara bağlandığını ve davalı ile boşandıklarını,boşanma davasının kabulü sonrasında icra takibine başlandığını,mehir senedinde ‘’boşanma...

          Boşanma dava dosyasında ön incelemenin sadece boşanma ve fer'ileri yönünden yapıldığı, tahkikat aşamasına geçilip delillerin o konuda toplandığı, 01/07/2021 tarihli celsede tahkikatın bittiği açıklanarak taraflara esas hakkında beyan için süre verildiği, 07/09/2021 tarihli duruşmanın sözlü yargılama duruşması olarak yapılmasına karar verildiği, ancak, o duruşmada kadının mehir alacağı ve kişisel eşya alacağı davası yönünden eksiklik bulunduğu gerekçesiyle önceki ara karardan dönülmesine karar verildiği, kadın vekiline mehir senedi aslının sunması, ayrıca ev eşyası ve kişisel eşya taleplerinin ayrıntılı olarak bildirmesi için iki haftalık kesin süre verildiği, kesin süreye riayet edilmediği taktirde bu taleplerden vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiği, davalı/k.davacı kadın vekilinin 22/09/2021 tarihli dilekçesi ile 81 gram mehir alacağının aynen iadesinin, aksi halde fazla ilişkin haklar saklı tutularak 100 TL bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesinin, yine...

          DAVA TÜRÜ :Bağıştan Rücu Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm 14.01.2002 tarihli çeyiz senedinin bağıştan rücu nedeniyle iptaline ilişkin olup, ... Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi ... 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli ... 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.10.2011 (Pzt.)...

            UYAP Entegrasyonu