Mahkemece, taşınmazın tapuda taraflar adına aynı tarihte paylı mülkiyet hükümleri uyarınca kayıtlı bulunması ve davacı vekilinin müvekkilinin eşine olan güvenini ortaya koymak, gönlünü kazanmak ve mutlu etmek için dava konusu taşınmazın %80 hissesini eşinin adına tescil ettirdiğini beyan etmesi karşısında, fazlalık oluşturan olası katkı miktarının TBK'nin 285 ve devamı maddeleri gereğince davalıya yapılan gizli bağış niteliğinde bulunduğu, TBK'nin 285 ve devamı maddeleri gereğince bağıştan rücu konusunda açılan bir dava ve istek söz konusu olmadığı gibi bağıştan rücu koşulları da ileri sürülüp kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce; Dava konusu sözleşme incelendiğinde, alacaklı sıfatıyla davacı Fatma'nın, borçlu sıfatıyla ise davalı T5'in yer aldığı, kefil sıfatıyla Nasır Özdemir'in yer aldığı sözleşmenin, davacı Fatma ile davalı Mustafa'nın 23/07/2015 tarihinde evlendikleri, mehir senedinin 26/07/2015 tarihinde düzenlendiği, buna göre taraflar evliyken düzenlenen mehir senedi bakımından taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacıya evlilik nedeni ile hediye edilecek eşyaları gösteren mehir senedine dayalı olduğu anlaşılmakla; taraflar arasındaki evlilik bağı sona ermiş olsa dahi yukarıda açıklandığı üzere evlilik sebebiyle davalı koca tarafından hediye edileceklerden kaynaklı alacak talebinin aile mahkemesinin görevine girdiğinden karşı görevsizlik kararı verilmiştir....
Davalılar vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Boşanma kesinleşmeden muaccel hale gelmeyen mehir için talepte bulunulamayacağını, mehir karşılığı olarak davacıya arsa verildiğini, mehir senedinin zorla imzalatıldığını, davalı Veli'nin senedi kefil olarak imzaladığını, eşinin rızası olmadığı için de kefil sıfatı ile sorumluluğunun olmayacağını, mehir senedindeki altınların alınarak davacıya teslim edildiğini, bu nedenle davalı Veli'nin sorumluluğunun kalmadığını, ev eşyalarının davacıda olduğunu, davanın kabulü ile aynen iadeye karar verilmesinin de hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiği iddiasına dayanan tapu iptali ve tescile ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık bağıştan rücu şartlarının gerçekleştiği iddiasına dayanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyedliğe dayanılmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, Tapuda bağış suretiyle gerçekleştirilen temliki tasarruflar hakkında; TBK'nın 290, 291, 292, 293, 294 ve 295. maddelerine dayanılarak (bağışlamadan rücu koşullarının gerçekleştiği, koşullu bağıştan koşulun yerine getirilmemesi nedeniyle rücu, rücu koşuluyla bağıştan vazgeçme) açılan tapu iptali istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Belediyesinin davacı ile yapılan protokolde üstlendiği edimini, Belediye Encümeninin 27/05/1991 tarihli ve 1786-1836 sayılı kararları ile yerine getirdiğini, zira 3194 sayılı Kanun'un 18. maddesi uyarınca % 26 düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldıktan sonra kalan taşınmaz miktarı oranında imar parseli verilerek hibeciler adına tapuda kayıt ve tescil edildiğini, davacının bağıştan rücu koşulunun oluştuğu iddiasına dayalı imar planının iptal edilmiş olması imar uygulamasının iptali anlamına gelmediğini, imar planı ve imar uygulamasının iki ayrı işlem olduğunu, benzer uyuşmazlıkta Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli 2017/5 E., 2021/956 K. sayılı kararı ile bağıştan rücu koşullarının oluşmadığına hükmettiğini, yine Yargıtay 5 Hukuk Dairesince verilen bir çok kararda bağıştan rücu koşullarının oluşmadığına hükmedildiğini, imar uygulamasının iptali yani kadastral parsele dönüş kararı vermekle görevli yargı kolunun idari yargı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir...
Aile Mahkemesi TARİHİ : 17/03/2015 NUMARASI : 2014/369-2015/218 Taraflar arasındaki davada İstanbul 23. Asliye Hukuk ve İstanbul 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının bağışladığı takıların değerinin parasal karşılığının geri verilmesine karar verilmesini ve bunun yanında, evlilik nedeniyle davalıya verilmek üzere imzalamış olduğu mehir senedindeki bağışlarından döndüğünün hüküm altına alınması istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, taraflar arasındaki ihtilaf evlilik birliği içinde yapılan bağıştan rücû talebinden kaynaklandığı, İstanbul 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı oğlu ile noterde sözleşme düzenleyerek kayden maliki olduğu 190 ada 8 parsel sayılı taşınmazının 1/5 payını 09.10.1996 tarihinde davalıya bağışladığını, ancak anılan sözleşmeyi davalının tapu kaydına yansıtmadığı gibi, diğer çocukları ile birlikte ortak oldukları şirketin bütün malvarlığını alarak, borçları da kardeşlerine bırakarak kendisini ve onları mağdur ettiğini ileri sürerek, bağışa konu taşınmazın iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini, kardeşleri aleyhine şirketle ilgili ecrimisil davası açtığı için babası olan davacının bu davayı açtığını, bağıştan rücu koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının iddiasını ispatlayacak delil bildirmediği ve iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 559 Ada 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 562 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarını taraflar arasında düzenlenen harici protokol gereğince hayvan pazar yeri olarak kullanılması ve mezbahane inşaası koşullarıyla davalıya hibe ettiğini, ancak davalının bağış şartlarını yerine getirmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, bağıştan rücu şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....