temyiz itirazlarına gelince: Borçlar Kanunu'nun 244.maddesi uyarınca, bağışlanan bağışlayana veya yakınlarından birine karşı ağır bir cürüm işlerse ya da bağışlanan bağışlayana ya da ailesi için kanunen mükellef bulunduğu vazifelere karşı ehemmiyetli bir surette riayetsizlikte bulunursa,bağışlayan bağıştan rücu ile bağışlanan elinde ne kalmış ise onun iadesini dava edebilir....
"İçtihat Metni"Davacılar ... vs. ile davalı ... aralarındaki kişisel eşyanın iadesi ve mehir senedinin iptali davasına dair ... Aile Mahkemesinden verilen 28.02.2013 günlü ve 2013/165 E.-2013/204 K.sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 01.10.2013 günlü ve 2013/10083 E.-2013/13644 K.sayılı ilama karşı davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
Cevap dilekçesi: Davalı Muzaffer vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunmak suretiyle bahsi geçen senede kefil sıfatıyla imza attığını, kefaletinin adi kefalet hükmünde olup, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, kaldı ki mehir ediminin de yerine getirildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı Umut vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunmak suretiyle mehirden kaynaklanan edimin yerine getirildiğini, ayrıca bağıştan rücu ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Umut evlenirken düzenlenen mehir senedinin davalılarca ifa edilmediğini belirterek şimdilik 153.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 12/10/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, sadece aynen iadeye karar verilmesini talep etmek suretiyle harç ikmalini yapmıştır. Cevap dilekçesi: Davalı Muzaffer vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunmak suretiyle bahsi geçen senede kefil sıfatıyla imza attığını, kefaletinin adi kefalet hükmünde olup, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, kaldı ki mehir ediminin de yerine getirildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı Umut vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunmak suretiyle mehirden kaynaklanan edimin yerine getirildiğini, ayrıca bağıştan rücu ettiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
e karşı davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği, mehir senedinin 43 ve 44. sırasında yer alan ziynetler dışındaki mehir ziynetlerinin davacının zilyetliğine teslim edildiği, davacının bu ziynetlerle ilgili iddiasının davalılarca kendisinden alınarak iade edilmediği yönünde olduğu, ispat külfetinin bu aşamada davacıya ait olduğu, ancak dinlenen tanık beyanlarının soyut ve duyuma dayalı olması sebebi ile itibar edilemeyeceği, davacıya yemin delilinin hatırlatılmadığı, her ne kadar İlk Derece Mahkemesinin son celsesinde davacı toplanmasını istediği başka bir delilinin olmadığını beyan etmiş ise de, bu beyanının yemin delilini kapsamayacağı, bu nedenle davacıya mehir senedinin 43 ve 44.sırasında yer alan ziynet eşyaları dışındaki mehir ziynetleri hakkındaki iddiasının ispatı açısında yemin delilinin hatırlatılarak sonucuna göre işlem yapılması gerektiği, mehir senedindeki altınlar ile davacıya düğünde anne, baba ve amcası tarafından takılan bilezikler ve düğünde takılan çeyrek altınlar...
Davacı tarafın davaya dayanak ettiği mehir senedine yukarıda açıklanan safahat ile ulaşılamadığının anlaşıldığı, davacının dava açılırken vekil olarak tayin ettiği avukatına mehir senedini verdiğini ancak avukatın firari olması sebebiyle mehir senedine ulaşılamadığını belirttiği, avukat Erhan ŞAHİN hakkında açılan davanın Yargıtay 16. Ceza Dairesinde bulunduğu dolayısıyla bu dosya üzerinden mehri senedine ulaşılma ihtimalinin olduğu, hal böyle olunca bu dosyanın Yargıtay'dan dönüşü beklenildikten sonra gerek UYAP üzerinden gerekse dosya içerisinde fiziki olarak araştırma yapılarak mehir senedinin bulunabileceği ayrıca ilgili avukatların bürosunda ve işyerlerinde yapılan aramalara ilişkin tutanakların birer örneğinin de kolluk tarafından muhafaza edildiği anlaşılmakla, bu konuda mehir senedinin temini için gerekli araştırma yapılarak sonucuna göre işlem yapılması gerekirken Yargıtay 16....
Kural olarak; bir davada hüküm verilmesi, başka bir davada incelenmekte ve kesin olarak karara bağlanacak bir hukuki durumun mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise, mahkeme, o davanın sonuçlanmasını beklemek üzere yargılamayı erteleyebilir. Davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı var sayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır. HMK.nun 165. maddesinde yeralan düzenleme bu şekildedir. Davalı T5'ın eldeki dosyadaki davacıya yönelik olarak dava konusu 680 gram altının bağışlama vaadinden dönme istemli olarak Konya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/224 E. Sayılı dosyasında dava açıldığı anlaşılmıştır. Anılan bağıştan rücu davasında verilecek karar, eldeki davanın sonucunu etkileyeceğinden iş bu bağıştan rücu davasının bekletici mesele yapılması gerekmektedir ....
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2012/15917 Esas 2014/4374 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, davaya dayanak teşkil eden mehir senedinin 23/11/2020 tarihli celseye gelinceye kadar davalıya tebliğine dair bir işlem yapılmadığı, davalının mehir senedini 23/11/2020 tarihli celsede gördüğü, bu nedenle süresinde cevap dilekçesi vermese dahi mehir senedini gördükten sonra imzaya yaptığı itirazın savunmanın genişletilmesi olarak nitelendirilemeyeceği, buna göre, davalının imza itirazının dikkate alınarak mehir sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olup olmadığının tespitinin gerekeceği, Kabule göre de; Mahkemece 250 gram altın yönünden davanın kabulüne karar verildiği, davacının dava dilekçesi ile mehir senedinden dolayı alacak ve katılma alacağı yönünden dava değerini 20.000,00 TL olarak bildirdiği, davacının katılma alacağı talebinin tefrikine karar verildiği, gösterilen 20.000,00 TL dava değerinin mehir alacağı ve katılma alacağına dair olmasına rağmen mahkeme tarafından sanki mehir alacağı...
Mahkemece, "...toplanan deliller ve dosya kapsamından, davalı tarafından mehir senedinin zorla imzalattırıldığı iddiasının ispat edilemediği, dava konusu bir kısım eşyaların yargılama sırasında davacı tarafa teslim edildiği, diğer eşyaların ise davalının beyanlarında da belirttiği gibi davacı tarafa verildiği, ziynet eşyalarının ise davacının üzerinde götürdüğü..." gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne; -Dava dilekçesi ekinde kızın babasının yaptığı eşya mihir senedi yazılı belgede olan ve davacı tarafından teslim alınan eşyalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, -Mehir senedinde belirtilen 50 gr bilezik ve yüzük yönünden talebin reddine, -Dava dilekçesi ekinde mihir senedi olan belgede belirtilen ve hükümde tek tek sayılan bir kısım eşyaların aynen, bu mümkün olmadığı takdirde 11.600 TL bedelinin dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2023 NUMARASI : 2021/415 ESAS 2023/464 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, 400 gram 22 ayar altın bilezik taahhüdünde bulunulduğunu, davalının mehir senedini imzalayarak davacıya verdiğini, ancak evlilik süresinde mehir senedinin aslının kaybolduğunu, 400 gram mehir altınını hiç ifa edilmediğini, düğünde takılan 23 adet çeyrek altının ise davalı tarafça harcandığını belirterek ziynet eşyalarının bedeli için şimdilik 20.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 207.255,00 TL olarak ıslah etmiştir....