Dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davasıdır. Dosyada yer alan bilgilere göre dava konusu yerin tapu kaydı üzerine 04.05.1995 tarihinde “kısmen 2/B alanı içinde kalmaktadır” şerhinin konulduğu, 28.12.2010 tarihinde ise; “ 2623 metrekaresi 2/B alanında kalır” şeklinde şerhlerin konulduğu, davacının bu yeri mevcut şerhleri bilerek 15.06.2012 tarihinde satın aldığı, satış akit tablosunda bu şerhlerin varlığının yer aldığı, buna rağmen şerhleri bilerek davacının dava konusu taşınmazı satın aldığı hususu sabittir. TMK 1007. maddede yer alan “Devletin sorumluluğunun oluşabilmesi için; tapu sicilinin tutulmasında sicil görevlisinin hukuka aykırı bir eylem veya işleminin olması, bu eylem veya işlem sonucunda bir zararın doğmuş olması, eylem veya işlem ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekli ve yeterlidir....
Dava, okul müdürü olan davalının öğretmen olan davacıya olumsuz sicil vermesi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalının sorumluluğuna karar verilmiştir. İdare mahkemesince, önceki yıllar sicillerinin daha iyi olmasına karşın 2002 yılı sicilinde daha düşük not verilmesini gerektiren somut olgu, bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesiyle sicilin iptaline karar verilmiştir. Anayasanın 129/5. maddesindeki düzenlemede belirtilen kusur, hizmet kusuru ile örtüşmekte olup, kamu görevlilerinin kişisel kusur oluşturan eylemleri anılan madde kapsamında değildir. Dava dilekçesinde davalının kişisel kusuru ... sürüldüğüne göre, sicilin doldurulması sırasında davalının şahsi veya keyfi nedenlerle hareket ettiğinin kanıtlanması gerekir.Davalı,davacının sicil amiri durumunda olup yasa ve yönetmelik gereği davacı hakkında sicil belgesi düzenlemiştir. İdare mahkemesinin iptal gerekçesi yaptığı hususlar davalının kişisel kusuru bulunduğunu kanıtlamaz....
İstisnai ve sınırlı tasfiye usulünün düzenlendiği geçici 7. maddesine tabi olamayan bir durum ikincil norm niteliğinde olan tebliği ile yapılan düzenlenme ile geçici 7. madde kapsamına alınamaz. Somut olayda davalı ... Sicil Müdürlüğü tarafından dava dışı şirketin TTK geçici 7. Madde kapsamında 24/09/2013 tarihinde 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10. maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydının silinmiş olması nedeniyle ticaret sicil gazetesinde gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından sicil kaydı resen terkin edilmiştir. Sicilden terkin edilen şirketin terkinden önce alacaklı olarak 11/09/2099 tarihinde İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra dosyası ile başlatığı icra takibinin derdest olduğu ve eldeki dava terkin edilen şirket ortağı tarafından 13/06/2022 tarihinde açılmıştır....
nın annesi ve ablası olduğunu,iş kazası nedeniyle davacılar tarafından Eskişehir 1.İş Mahkemesinin 2018/654 esas sayılı dosyası ile terkin edilen şirket aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, dosyanın 25.01.2021 tarihli ... nolu celsesinin ... nolu ara kararı uyarınca taraflarına ...Ltd Şti'nin ihyası için dava açmak üzere süre verildiğini beyanla, 29/08/2016 tarihinde sicil kaydı silinerek sicilden terkin olunan ... Ltd Şti'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir....
Tasfiye sonunda ticaret sicilden kaydı silinen şirket hakkında görülmekte olan davaların, başlatılmış icra takiplerinin bulunması halinde tasfiye işlemlerinin tamamlandığından söz edilemeyecektir. İhyası talep edilen Tasfiye Halinde ... ANONİM ŞİRKETİ'nin tasfiyenin sona erdiği 23/09/2020 tarihinde tescil edilerek sicil kaydı terkin olduğu, sicil gazetesinde ilan edildiği tesbit edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili tarafından ... A.Ş. aleyhine iş kazasından kaynaklı tazminat alacaklarının tahsili amacıyla Kayseri 4. İş Mahkemesi'nin 2020/159 E sayılı sayılı dosyasından açılan davada, şirketin sicilden terkin edildiğinin öğrenildiğini, taraf teşkilinin sağlanması ve Kayseri 4 İş Mahkemesine konu iş kazası nedeniyle doğan maddi ve manevi tazminat alacakları konularıyla sınırlı olarak anılan şirketin ihyasının gerektiğini ileri sürerek ... A.Ş.'nin ihyasına karar verilmesini talep edilmiş olup mahkemece TASFİYE HALİNDE ......
Mahkemece davacının taşınmazın tapudaki ilk maliki (tespit maliki) olması ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümleri dikkate alındığında henüz tapu sicilinin oluşma aşamasındaki işlemlerden dolayı açıldığının anlaşıldığı, Hazinenin ise kanunun kendisine tanıdığı hakkı kullanarak dava açtığı ve kadastro tespitinin iptalini sağladığı, bu süreç içerisinde davacı tapunun oluşumunda doğrudan taraf olduğundan hatalı tespitten haberdar olup iyiniyetli olmadığı, taşınmazın senede dayalı tespit edilmediği ve eski tapu kaydı da olmadığına göre davacının tapu kütüğünün tutulmasından kaynaklı bir zararının oluşmadığı, aksi düşüldüğünde kadastro tespitindeki bütün hatalı tespitler nedeni ile Hazinenin sorumlu olduğunun kabulü gerekeceği gibi, 3402 sayılı KK.nın 12. maddesindeki dava açma hakkının da bir amacı kalmayacağı gerekçesi ile davaın reddine karar verilmişse de delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür....
Karar sayılı kararı ile; manav işçisi olan davacının dava konusu şirketin yetkilisi şahıs tarafından "Seni şube müdürü yaparım" diyerek kandırılması suretiyle şirkete hisse devri yapıldığı, noterde imzalarının alındığı, şirketin yasal yetkilisi olarak davacının gözükmesi nedeniyle hakkında onlarca dava açıldığı, davacının dolandırıldığı, iddiası ile dava açıldığı, Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün dosya davacısı ile dava dışı eski yönetici arasındaki devir işleminin tarafı olmadığı, dava ticaret sicilin tutulmasından doğan bir tazminat davası olmayıp hisse devrinin iptaline yönelik bir dava olduğu, davacının hileli hisse devri iddiasının ticaret sicil müdürlüğünde ileri sürdüğüne, talebinin olumsuz olarak değerlendirildiğine, dair bir iddiası ve delilide mevcut olmadığı, dosyaya konu davada Ticaret sicil Müdürlüğü'nün TTK'nun 32. maddesi gereğince kanuni şartları incelediği ve buna göre tescil işlemi gerçekleştirdiğinin anlaşıldığı, hisse devreden ve devir alan arasındaki "hileli işlem" iddiasını...
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK'nın 547. maddesi gereğince, tasfiye sonucu sicil kaydı terkin edilmiş olan şirketin, ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesi için sicil kaydının ihyası talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı tasfiye memuru tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İstanbul 20. İş Mahkemesinin 2015/165 esas sayılı dava dosyasında davacı tarafından, tasfiyenin kapatılması sonucu terkin edilmiş olan şirket aleyhine dava açıldığı anlaşılmıştır. ...nden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; 276410 sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde ... Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin 08.04.1997 tarihinde tasfiyesinin sona erdiği ve bu tarihte şirketin sicil kaydının terkin edildiği, şirketin tasfiye memurunun ......
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkil Ticaret Sicil Müdürlüğüne ... ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan ......
(Murat Kaderoğlu Anonim Şirketlerin İnfisahı, sayfa 350-351, dipnot 251 atfı Çalışkan s. 200; Şengül Al Kılıç, Anonim Şirketlerde Tasfiyeden Dönme, sayfa 168 dipnot 418-aynı yöndeki atıf Karaman Coşgun s.316,) Özetlenen süreçte davalı sicil müdürlüğünün terkin işlemleri sırasında kanunda olmayan bir hali esas alarak TTK geçici 7. madde uygulamak sureti ile re'sen terkin işlemini gerçekleştirmesinin normlar hiyerarşisine aykırı olduğu gibi; ticaret sicil müdürlüğünce şirketin kaydının 5174 Sayılı Kanunun 10 ve 32. maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydı silinerek sicil kaydı silinmek üzere bildirildiğinden bahisle silindiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 15/11/2018 tarih 2018/4965 Esas 2018/7120 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi; davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünün şirketin terkini işleminin hukuka uygun olmadığı, davanın açılmasına Ticaret Sicil Müdürlüğünün sebebiyet verdiği, davalı ......