Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...aşamadaki benzer vakıaları tekrar ile alınan raporun yeterli olmadığını,velayet değişikliği davasının kabulü karşı davanın reddi gerektiğini", Davalı-davacı vekili ise özetle"...belirlenen kişisel ilişki gün ve saatlerinin uzun olduğunu,dahada kısaltılarak yatılı olmayacak şekilde belirlenmesi gerektiğini"istinaf sebebi yapmışlardır. GEREKÇE : Dava,başlangıçta velayet değişikliği ve karşı davada çocuk ile kişisel ilişkinin kaldırılması/olmazsa yeniden düzenlenmesi isteğine ilişkindir....

Alacaklı icra mahkemesinden alacağı yetki ile (İİK m. 112) paydaşlığın giderilmesi davası açarak, elbirliği ile mülkiyet ilişkisinin sona ermesini sağlayıp, o pay sıra cetveli sonuca düşecek olan kısmı alabilir. Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde, borçlunun murisinden kalan mallarının bulunup bulunmadığının araştırılması bir zorunluluk olup, Anayasadaki temel hak ve özgürlükler ve bu kapsamda kişisel verilerin korunmasına aykırılık oluşturmaz. Bu nedenle alacaklının isteminin kabulü ile icra müdürlüğünün 19.04.2022 tarihli kararının kaldırılması görüşünde olduğumuz için çoğunluk görüşüne katılamıyoruz. 14.06.2023...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşandıkları ve müşterek çocuğun velâyetinin anneye tevdiine ve baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, baba tarafından çocuğa gösterilen bir kısım davranışlar ve babanın sosyal durumu nedeniyle kişisel ilişkinin devamının çocuğun üstün yararına aykırı olacağı değerlendirilerek baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talep edilmiş ise de üç ayrı sosyal inceleme raporu alındığı ve davalı babanın küçüğün bireysel ve sosyal gelişiminde onu olumsuz yönde etkileyecek, onun üstün yararına aykırı olacak bir hususun tespit edilememiş olduğu, babanın hakkında yürütülen soruşturma dosyalarının kişisel ilişkinin devamına engel durum teşkil etmeyeceği nedeniyle yerleşik içtihatlar da nazara alınarak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin tümden kaldırılması talebinin reddine, kişisel ilişkinin kaldırılması istemi ile ikame edilen davada dosya...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış kişisel ilişkisinin kaldırılması istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından tarafların tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Evlatlığın mirastan yoksun bırakılmasını veya mirasçılıktan çıkarılmasını gerekli kılacak bir durumun varlığı halinde, evlatlığın mirastan yoksun bırakılması ya da mirasçılıktan çıkarılması yine mümkün olmakla beraber, bu yoksun bırakma/mirasçılıktan çıkarma hali evlat edinen ile evlat edinilen arasındaki evlatlık ilişkisinin sona ermesi sonucunu doğurmayacaktır. (Aydoğdu, a.g.e sh.664- 665) TMKnın 318. maddesi gereği; evlât edinmenin esasa ilişkin diğer noksan lıklardan biriyle sakat olması halinde, Cumhuriyet savcısı veya her ilgilinin evlâtlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebileceği, noksanlıkların bu arada ortadan kalkmış veya sadece usule ilişkin olup ilişkinin kaldırılması evlâtlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, evlatlık ilişkisinin kaldırılması yoluna gidilemeyeceği belirtil miştir. Somut olayda davacılar dava dilekçesinde TMK'nun 317 ve 318 .maddelerinde düzenlenen evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebeplerinden hiç birisine dayanmamışlardır....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlatlık ilişkisinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacılar, evlat edindikleri davalının biyolojik ailesi ile yaşadığını bu nedenle evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, evlatlık ilişkisinin kaldırılması için yasanın aradığı koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince, davacı vekilinin vekaletnamesinde “Evlatlık ilişkisinin kaldırılması” davaları için özel yetki bulunmadığı gerekçesiyle dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir....

        Dava hakkı, evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebebinin öğrenilmesinden başlayarak bir yıl geçmekle düşer. (TMK'nun 319. maddesi) Bu süre hak düşürücü süredir ve hakim tarafından resen gözetilir....

        Mahkemece ilk hükümde davalı-davacı babanın velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacı-davalı annenin açmış olduğu davada ise baba ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılarak yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....

          Etik İlkeler kitabında şirketin iş ilişkisi içerisinde bulunduğu kişi veya kuruluşlardan kişisel amaçlı borç para almanın fesih nedeni olarak düzenlendiği, davacının savunmasında olayı kabul ettiği, pişman olduğunu, 4 kişilik bir aileye baktığını ve maddi sıkıntı nedeniyle borç aldığını, yöneticilerine de bildirmediğini beyan etmiştir. Hal böyle olunca davacının üzerine atılı eylem nedeniyle iş sözleşmesinin feshine kendi davranışları ile neden olduğu, taraflar arasında güven ilişkisinin zedelendiği ve iş ilişkisinin olumsuz etkilendiği, davalı işverence davacının iş akdi geçerli nedenle feshedildiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünden hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, ortak çocuk ile davalı baba arasında kurulan kilişel ilişkinin tamamen kaldırılması talebinin reddi ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, davalı ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması ve çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının arttırılması talebiyle dava açmış, ilk derece mahkemesince çocuk için aylık 350 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebi ise kısmen...

              UYAP Entegrasyonu