(Muhalif) (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Kişisel ilişki kurulmasında asıl olan çocuğun güvenliğidir. Gelişen ve değişen koşullara göre kişisel ilişki konusunda yeniden talepte bulunulması halinde yeni bir karar verilmesi mümkün olduğundan bu aşamada toplanan delillere göre çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması düşüncesindeyim. KARŞI OY YAZISI Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davanın kabulü ile velayeti annede bulunan küçük ... ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması görüşünde olduğumdan, çoğunluğun düzeltilerek onama yönündeki görüşüne katılmıyorum....
Davacı-davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı-davalı anne tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılması ve davalı-davacının açtığı birleşen velâyetin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince annenin davasının kısmen kabulü ile ortak çocuklar ... ve ... ile davalı-davacı baba arasında yatısız ve refakatçi eşliğinde kişisel ilişki düzenlenmesine ve davalı-davacı babanın velâyetin kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı-davalı anne tarafından asıl dava, davalı-davacı baba tarafından ise saatlik ve refakatçi eşliğinde kişisel ilişki kurulması yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi, kişisel ilişkinin kaldırılmasına davasının reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesi hükmü taraflarca temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası - Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; ortak çocuklar ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, davalı ile ortak çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması ve çocuklar lehine iştirak nafakası hükmedilmesi talebiyle dava açmış, ilk derece mahkemesince her bir çocuk için 750'şer TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebi ise kısmen kabul edilip kısmen reddedilmiş, davalı baba ile ortak çocuklar arasındaki kişisel ilişki sınırlandırılarak her ayın 1. ve 3. haftasına denk gelen pazar günleri saat 09:00 ile 17:00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 09:00 ile 17:00 arasında ve Temmuz ayının 1. günü saat...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması ve birleşen velâyetin değiştirilmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin kaldırılması davasının kabulüne ve velâyetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı anne tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı anne tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayet ya da Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi- : Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı baba tarafından reddedilen velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası ve davalı-karşı davacı annenin kabul edilen kişisel ilişkinin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı babanın reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz....
Bu ilkeye evlatlık ilişkisinin çözülemezliği denmektedir. (Aydoğdu, a.g.e sh.646) 743 sayılı Mülga Medeni Kanunun anlayışından ayrılan yürürlükteki 4721 sayılı TMK, evlatlık ilişkisinin taraflarca keyfi bir şekilde kaldırılmasının önünü kapamıştır. 4721 sayılı TMK'da evlatlık ilişkisinin tarafların iradesi ile sona erdirilmesi imkansız hale gelmiş olup, kanunda belirtilen haller dışında evlatlık ilişkisinin sona ermesi de mümkün olmayacak şekilde düzenlenmişir. Kanuna göre, evlatlık ilişkisinin, evlat edinme için gerekli koşulların yerine getirilmemesi halinde mahkeme tarafından kaldırılması söz konusu olacaktır. Kanun koyucu, yaptığı düzenlemeyle, evlatlık ilişkisi ile soybağı ilişkisi arasındaki farkları en aza indirgemeyi amaçlamıştır....
(Aydoğdu, a.g.e sh.646) 743 sayılı Mülga Medeni Kanunun anlayışından ayrılan yürürlükteki 4721 sayılı TMK, evlatlık ilişkisinin taraflarca keyfi bir şekilde kaldırılmasının önünü kapamıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda evlatlık ilişkisinin tarafların iradesi ile sona erdirilmesi imkansız hale gelmiş olup, kanunda belirtilen haller dışında evlatlık ilişkisinin sona ermesi de mümkün olmayacak şekilde düzenlenmiştir. Kanuna göre, evlatlık ilişkisinin, evlat edinme için gerekli koşulların yerine getirilmemesi halinde mahkeme tarafından kaldırılması söz konusu olacaktır. Kanun koyucu, yaptığı düzenlemeyle, evlatlık ilişkisi ile soybağı ilişkisi arasındaki farkları en aza indirgemeyi amaçlamıştır....
Bu hüküm, olağanüstü hallerin varlığı halinde çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkının diğer kişilere; özellikle çocuğun hısımlarına da tanınabileceğini öngörmektedir. Davacı, davalılarca birlikte evlat edinilen 21.12.2002 doğumlu küçük ...'in öz annesidir. Aralarında birinci derecede "kan hısımlığı" (TMK. m. 17/2) ilişkisi vardır. Mahkemenin talebiyle uzmanlarca düzenlenen sosyal inceleme raporunda; çocuğun gerçek annesini bildiği, annesiyle ilişkisinin koparılmasının küçük üzerinde olumsuz etki doğuracağı, kişisel ilişki kurulmasının gelişimine katkı sağlayacağı bildirilmiştir. Dosyada, küçüğün öz annesiyle kişisel ilişkisinin, onun yüksek yararına aykırı düşeceğine ilişkin ciddi sebep ve olgu bulunmamaktadır. Davacı, çocuğunun davalılarca evlat edinildiğini, küçük de annesini bildiğine göre, davacı bakımından artık evlatlıkla ilgili kayıtların gizliliğinden de söz edilemez....
uygun davranış geliştirip birlikte kalmadığı ebeveyni ile görüşmek istemediğini söyleyebileceği, küçüğün bu şekildeki beyanlarının kişisel ilişkinin kaldırılması için yeterli ve başlı başına bir sebep olmadığı, dinlenen tanık beyanlarından küçüğün babasıyla görüşmeye hevesle gittiği, kuzenlerinin gelmemesi yüzünden sıkılması yada hastalanması nedeniyle kişisel ilişkinin kaldırılamayacağı, davalı babanın müşterek çocuk ile görüşmesinin en tabi haklarından olup küçükle kurulan şahsi ilişkinin bu gerekçelerle kaldırılamayacağı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı anne tarafından istinaf edilmiştir....
Buna göre dava da iki talep mevcut olup, ilki evlatlık ilişkisinin kaldırılması; ikinci talep ise mirasçılıktan çıkarma istemine ilişkindir....