le davalının ticari ilişkisinin devam etmesine ve bu şahsın davalıya borçsuzluğu ileri sürülmediğine göre davanın reddi gerekirken borç ilişkisinin mahiyetinde ve nitelendirilmeside yanılğıya düşülerek istem hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle, BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.1.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davacılar dilekçelerinde bayilik ilişkisinin sona erdiğini davalı şirkete bu ilişkiden dolayı borçları kalmadığını ileri sürdüğünden, iddiayı kanıtlama külfeti Türk Medeni Kanununun 6. maddesi gereğince davacılara düşer. O yüzden mahkemece tacir olan davacı ... ile davalı şirketin bayilik ilişkisinin başladığı 17.06.2003 tarihiden dava tarihine kadar geçen dönemde şirkete borçlu olup olmadığı bilirkişi aracılığı ile ticari defter ve dayanağı belgeler incelettirilerek saptanmalı, sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hükmün açıklanan nedenle bozulması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.07.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece kaldırma sonrası davalı anne için araştırma yapılarak ikinci kez çocuğun baba ile kişisel ilişkisinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiş, karara karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince davacı kadının istinaf talebinin kabulü ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....
Bu kapsamda müşterek çocuklar ile davalı ... arasında kurulan kişisel ilişkinin süresinde isabetsizlik bulunmamaktadır...” gerekçesi ile davacı annenin kişisel ilişkiye yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerden; velâyet ve kişisel ilişki hususunda aldırılan bilirkişi raporunda “... davacının davalının madde bağımlılığının olduğu iddiası, bu iddianın doğruluğunun mahkemece tespit edilmesi gerektiği, doğru olma ihtimalinin çocuklar için risk faktörü oluşturduğu, çocukların beyanlarında davalının uyanamadığını söylemeleri de göz önüne alınarak yatısız olarak kişisel ilişki kurulmasının çocukların menfaatine olacağı kanaatinin” bildirildiği anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun ... yararı olup ana ve babalarıyla düzenli şekilde ve gözetim olmaksızın kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakları mevcuttur....
Somut olayda, davalı baba, kişisel ilişki kurulması sırasında çocuğu süresinde teslim etmeyerek yükümlülüklerini yerine getirmekte ihmali davranışlar sergilemişse de bu davranışlarının çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması çocuğun yüksek yararına uygun olmamıştır. Mahkemece, babanın ihmali davranışları da dikkate alınarak çocukla baba arasında daha önce kurulan kişisel ilişkinin makul şekilde sınırlandırılması suretiyle yeniden kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, çocukla baba arasındaki bağın tamamen koparılması ve çocuğun babasına yabancılaşması sonucunu doğuracak şekilde kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
nin anne ile kişisel ilişki kurmak istemediği, isteği dışında anne ile kişisel ilişkiye zorlanmasının mümkün olmadığı, çocuğun isteğine aykırı şekilde kişisel ilişki kurulmasının çocuğun psiko- sosyal gelişimine zarar vereceği, diğer çocuk ...'nın yaşının küçük olduğu, sosyal inceleme heyet raporu içeriği, müşterek çocukların üstün yararları ,ayrıca kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebileceği gerekçesi ile davalı anne ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davalı vekili, hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı anne tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılması ve davalı-davacının açtığı birleşen velayetin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince annenin davasının kabulü ile ortak çocuk ...ile davalı-davacı baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına ve davalı-davacı babanın velayetin kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davalı-davacı baba tarafından her iki dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Toplanan delillerden ve özellikle davalı babanın öğrencisi olduğu iddia edilen erkek şahısla olan hayatın olağan akışına ve öğrenci öğretmen ilişkisine uygun düşmeyen iletişimi ve çocuk ile öğrencisi olan erkek şahıs ve kendisinin aynı yatakta yatması şeklindeki davranışının çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmakta ise de; Mahkemece, davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği ve babanın davranışları da dikkate alınarak çocukla baba arasında daha önce kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, onun duygusal gelişimini olumsuz etkileyeceği anlaşıldığından yatılı kişisel ilişkinin kaldırılması suretiyle yeniden yatısız olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, davanın reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; müşterek çocukla tesis edilen kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayeti davalı babaya bırakılan müşterek çocuk ... 2007 doğumlu olup, okul çağındadır. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun üstün yararı her zaman dikkate alınmak zorundadır. Okula devam eden ...'ın Cuma günü saat 18:00'den itibaren anne ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi onun menfaatine ve üstün yararına uygun değildir. O halde mahkemece çocuğun eğitimini de aksatmayacak şekilde daha uygun bir kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmamıştır....
Bu ilkeye evlatlık ilişkisinin çözülemezliği denmektedir. (Aydoğdu, a.g.e sh.646) 743 sayılı mülga Medeni Kanun'un anlayışından ayrılan yürürlükteki 4721 Sayılı TMK, evlatlık ilişkisinin taraflarca keyfi bir şekilde kaldırılmasının önünü kapamıştır. 4721 Sayılı TMK'da evlatlık ilişkisinin tarafların iradesi ile sona erdirilmesi imkansız hale gelmiş olup, kanunda belirtilen haller dışında evlatlık ilişkisinin sona ermesi de mümkün olmayacak şekilde düzenlenmiştir. Kanuna göre, evlatlık ilişkisinin, evlat edinme için gerekli koşulların yerine getirilmemesi halinde mahkeme tarafından kaldırılması söz konusu olacaktır. Kanun koyucu, yaptığı düzenlemeyle, evlatlık ilişkisi ile soybağı ilişkisi arasındaki farkları en aza indirgemeyi amaçlamıştır....